Virüs kelimesi, latince zehir anlamına gelmektedir. Virüsler 19. yy.’ın sonlarına doğru elektron mikroskobunun icadı ile keşfedilmişlerdir. Bu zamana kadar pek çok hastalığa bakterilerin neden olduğu bilindiği halde bazı hasta canlılarda bakterilere rastlanamamıştır. Bu tip hastalıklardan biri de tütün bitkisinin yapraklarında mozaik biçimde lekeler ile ortaya çıkan tütün mozaik hastalığıdır. Daha sonraki yıllarda hastalık yapıcı bu etken porselen süzgeçten geçirilen tütün bitkisinden ayrılıp elde edilen bitki özülü sağlıklı bitkilere uygulandığında aynı hastalığa neden olmuş ve bu hastalık etkeni ışık mikroskobunda kristaller halinde görülmüştür. Bu kristallerin nükleoprotein olduğu anlaşılmış ve virüsler virüslerle ilgili araştırmalar hız kazanmıştır.
Virüslerin özellikleri
Virüsler, canlı hücreler içinde canlılık, canlı hücreler dışında kristalleşerek cansızlık özelliği gösteren zorunlu parazittirler. Büyüklükleri çeşidine göre 10-275 milimikron arasında değişir. Şekil olarak; küresel (çocuk felci virüsü). çubuk(tütün mozaik virüsü) veya elips biçiminde olabilirler. Yapıları. DNA veya RNA (ikisi birarada bulunmaz) ve protein kılıftan oluşur. (Nükleoprotein yapılıdırlar).
Virüslerin sitoplazmalan. organelleri ve enzim sistemleri bulunmaz. Metabolizmaları olmadığı için antibiyotiklerden etkilenmezler. İçine girdikleri konak hücrenin protein sentez ve enerji üretim merkezlerini kontrol altına alarak çoğalırlar ve hücreyi parçalayarak ortama dağılırlar.
Her virüs çeşidi belirli organ, doku, hücre veya bakteri türlerinde çoğalır, örneğin su çiçeği virüsü deride, kuduz virüsü beyin ve omurilikte çoğalır. (Virüslerin kuyruk kısmındaki hidroliz enzimleri konak hücrenin zanna özgüdür).
Bir hücre yüksek sıcaklıkla öldürülmüş bir virüs ile enfekte edilince interferon adlı bir protein üretir. İnterferon virüslere karşı üretilen bir bağışıklık maddesidir. Bu özellikten yararlanıla- rak çiçek, kuduz ve çocuk felci gibi hastalıklara karşı aşılar geliştirilerek aktif bağışıklık sağlanmaktadır.
Bazı hastalıklara karşı geliştirilen aşıların etkili olmadığı görülmüştür. Bunun nedeni virüslerin çok sık mutasyon geçirmeleridir, örneğin; Grip virüsü.
Virüsler;
- Bitki virüsleri
- Hayvan ve insan virüsleri
- Bakteri virüsleri (Bakteriyofaj)
olarak gruplandırılabilir. Genellikle bitki virüsleri RNA. hayvan ve insan virüsleri RNA veya DNA. bakteri virüsleri ise DNA içerir.
Virüslerin Üremesi
Virüslerin üremesi üzerine yapılan araştırmalarda genellikle bakteriyofajlar kullanılmıştır. Virüslerin üremesi 5 aşamada şöyle sıralanabilir;
1.Virüsün üremesinde ilk basamak virüsün bakteriye tutunmasıdır.
2.Virüs, kuyruk bölgesinde bulunan hidroliz enzimleri ile bakteri hücre duvarının bir kısmını sindirir. Böylece oluşan açıklıktan, virüs DNA’sı bakteri içine girer. Protein kılıf dışarıda kalır.
3.Virüs DNA’sı bakteriye girer girmez hücrenin yönetimini ele geçirir. Bakterinin enzimini kullanarak yeni virüs DNA’larını ve protein kılıflarını üretir.
- Protein kılıflar içine yeni DNA’lar paketlenerek yeni virüsler oluşur. 20-25 dakikada virüs sayısı 100-200 kat artar.
5.Bakteri parçalanır ve yeni virüsler dağılırlar.
Bazı virüs DNA’ları bakteri kromozomunun bir bölümüne yerleşerek onun bir geni gibi davranıp bakteriyle birlikte çoğalır. Böylece bakteri diğer fajlara karşı dirençli olur. Böyle fajlara profaj denir. Bazen bakteri DNA sına bağlanan faj DNA’sı bilinmeyen bir nedenle çoğalır ve yeni fajlar oluşturarak bakteriyi parçalayabilir