Fenerbahçe Kulübü Voleyboldan Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Simla Türker Bayazıt, Cumhuriyet’ten Deniz Ülkütekin’e konuştu.
Fenerbahçe Kulübü Voleyboldan Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Simla Türker Bayazıt, Cumhuriyet’ten Deniz Ülkütekin’in sorularını yanıtladı.
İşte Bayazıt’ın o açıklamaları….
– Kadın voleybolunun kulübünüz ve ülkemiz açısından önemini sizden dinleyebilir miyiz?
Ülkemizin tarihinde kadınların yerinin önemli olduğu kadar kadın sporcularımızın da kulübümüzün tarihinde daima etkin. Adını tarihimize yazmış Sabiha Rıfat Gürayman’dan Ayten Salih’e, imza sporcumuz, rekorlarımızın adı kaptanımız Eda Erdem’e, boksta olimpiyat madalyalı oyuncumuz Buse Naz Çakıroğlu’na uzanan bir tarihe sahibiz. Kadın sporcularımızla her zaman gurur duyuyoruz. Bugün de kadın erkek branş ayırt etmeden her alanda başarılı olmak için başkanımız Ali Koç’un büyük desteği ile hedeflerimiz doğrultusunda durmadan çalışıyoruz. Toplumsal gelişme ve kalkınmanın bir parçası olarak hayatın her alanında kadın erkek eşitliği büyük önem taşıyor. Kadınların ve kız çocuklarının spora katılımı önemli. Ne mutlu bize Fenerbahçemizin tarihinde ve şimdilerde bayrak taşıyan çok fazla kadın sporcumuz var.
Türkiye’nin ilk kadın mühendisi, ilk kadın voleybolcusu ve ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgâhı Anıtkabir’in başmühendislerinden Sabiha Rıfat Gürayman, Kıbrıs Türklerinin mücahidi komutan, doktor ve sporcu Ayten Salih, BBC Radyosu’nda görev alan ilk Türk kadın spiker ve ilk Türk kadın atlet Mübeccel Argun, voleybolda Fenerbahçemizin ve Türk Milli Takımı’nın kaptanı Eda Erdem… Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve inkılaplarının ışığında yeni Eda Erdem’ler, Gizem Örge’ler, Buse Naz Çakıroğlu gibi ablalarından aldıkları ilhamla yetişecekler. Sorumlusu olduğum voleybol şubesinde de aynı hedeflere yoğun bir şekilde odaklandık. Fenerbahçe’nin kadın sporcularının uluslararası arenada kazandığı başarılar dünyada geniş yansıma aldığı için bu başarılar geleceğimiz olan yeni nesiller üzerinde olumlu etkiler yapıyor. Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımımızın, Milli Takımımıza yaptığı katkılar herkesin malumu. Milli Takımımızın tüm ülkemizi nasıl heyecanlandırdığını, gençlerimize Eda, Gizem, Melissa ve Aslı ablalarından aldıkları ilhamla nasıl büyük hayaller kurdurduğunu ve örnek olduklarını hep birlikte gördük.
“KADIN TEMSİLİYETİ ÖNEMLİ”
– Kadınların iş yaşamında önünün açılması için neler değişmeli, hangi cinsiyet bariyerleri aşılmalı?
Kadınlar hayatın her alanında, sporda, iş dünyasında, eğitimde, kendi olmak istedikleri her noktaya farklı bir bakış açısı getiriyor. Çalışmaya başladığım günden itibaren kadının, iş hayatı ve toplumdaki yerini güçlendirmeye yönelik çalışmaların içinde yer aldım. Bu çalışmaların hepsinde yer almak beni hep daha fazlasını yapmam için motive etti. Başkanımız Ali Koç, kadın temsiliyetine çok önem veriyor. Buna pozitif ayrımcılık değil aslında başkanımızın liderliğinde kadın temsiliyetinin güçlenmesi diyebiliriz.
“SARI-LACİVERT RENKLERİ MUTLULUK VERİYOR”
– Voleybol ve Fenerbahçe sevginiz nasıl başladı? Kulüpte yönetici olmanıza giden yolu anlatabilir misiniz?
Fenerbahçe sevgim, genlerde var herhalde. Babam çok büyük Fenerbahçeli. “Hangi takımı tutuyorsun” diye sorduklarında, “Kadıköylüyüm” der. Ailemizde hangi takımı tutacağımız konusunda hiçbir zaman bir yönlendirme olmadı. Sarı-lacivert renkleri bana her zaman mutluluk ve heyecan verdi. Voleybola her zaman ilgiliydim. Ama bugün kü tecrübe, bilgi, birikimim başkanımız Ali Koç’un teveccühü ile 1907 Fenerbahçe Derneği Yönetim Kurulu üyesi olduğum 2007 yılında gelişti. Bu sürede birçok projeye imza attık, her branşta neredeyse bütün maçlara gittik. Voleybolda da sadece Türkiye’de değil; Azerbaycan’dan Katar’a kadar uluslararası mücadeleleri takip ettik. 2018 yılında ise başkanımız Ali Koç, Fenerbahçe Yönetim Kurulu’nda Voleybol şubesi sorumluluğunu üstlenmemi isteyince, büyük bir heyecanla bu görevi sahiplendim.
“TÜRK SPORUNA HİZMET GURUR VERİCİ”
Şu anda kadın ve erkek voleybol şubelerinden sorumluyum. Fenerbahçe için taraftarımıza mutluluk yaşatmak, bu formaya başarı hediye etmek için çok güzel bir ekiple hep birlikte uyum içinde çalışıyoruz. Sporu, mücadeleyi ve “Fair Play”i seviyorum. Bu camiaya ve Türk sporuna hizmet etmekten gurur ve mutluluk duyuyorum.
“‘YAPAMAZSIN’ ÖNYARGISI BİTMELİ”
Türkiye’de spor kulüpleri arasında kadın yönetim kurulu üye sayısı olarak en yüksek temsil gücü kulübümüzde ve bu sayının da artacağını düşünüyorum. Bazı kulüplerimizde maalesef kadın yönetim kurulu üyesi yok. Kadınlarımızın ve kız çocuklarımızın cesur olmalarını, hayatın her dalına atılmalarını, “yapamazsın” önyargısından kurtulmayı ve kendilerine güvenmelerini istiyorum.
– Mesleki tecrübelerinizi spor alanında kurumsallaşma ve altyapının verimli kullanılması gibi alanlarda nasıl değerlendiriyorsunuz?
Başkanımız Ali Koç, seçildiği ilk günden itibaren altını çizerek iki konuya ağırlık vereceğini söyledi. Bunlardan ilki kulübümüzün içinde bulunduğu ağır finansal tabloyu yönetebilmekti. Başkanımız Fenerbahçe’yi kurumsallaştıracağını ve değerlerimizle bezenmiş kıymetli sporcular yetiştirmek için “alt yapımızı” uluslararası düzeye getireceğini hedeflemişti. Taviz vermeden kulübümüzü dünyanın en iyi kulüpleriyle aynı standartlara getirdi.
GENÇLER VE TEKNOLOJİ
– Yapay zekâ, “şeylerin interneti” ve “giyilebilir teknolojiler”le yakından ilgileniyorsunuz. Bu teknolojiler sporda ve yaşamın diğer alanlarında nasıl işlevsel biçimde kullanılır duruma gelecek?
Teknolojiyi yakından takip ediyorum. Gençlere ulaşabilmek için teknoloji önemli. Günümüzde her şey baş döndürücü bir süratle değişiyor. Değişime ayak uyduramayanlar sistemin dışında kalıyor. Artan bilinç ve yükselen beklentiler ile teknolojinin spora olan katkısı şüphesiz çok fazla. Sporcuların performans elde etmek istediği veriye rahatlıkla ulaşmaları için teknoloji önemli bir avantaj. Buradan hareketle teknolojiyi antrenman geliştirme ve sistemlerimizi çağın yeniliklerine taşıma anlamında da etkin bir şekilde kullanıyoruz.