Şiir yazma konusunda çok hırslı değilim. Ama şiir yazmak isteyen kişilerle, Bu anlayışlarımı arkadaşlarla paylaşmak istiyorum, böylece karıncalar siyaha döndüğünde faydalı olur. Umarım bu faydalı olur.
-Medeniyetini geliştiren ve dilini birlikte geliştirir. Dil geliştiren ülkeler, şiirlerini duygu ve düşüncelerini daha özlü, kısa ve etkili bir şekilde ifade etmek için kısa ve öz ifade ederler.
Şiir yazmak kolay değildir. Şiir yazan arkadaşlar bunun zor olduğunu bilirler. Arif Nihat Asya; “Şiir yazan bir şair acı çeken bir kadına benzer. Şiiri çeker ve doğurur.” Bu nedenle şiir bir şairin çocuğu gibidir. Bazılarımız şiir gibi konuşma işlevine sahiptir. Bazen soya filizleri şeklinde görünen aile şairleri vardır. Tıpkı Karakoç gibi …
a) Türk halk şiiri: -Gerçek Türk halk şiiri; ölçülür ve kafiyeli. Divan şiiri de Türk şiiridir. Ancak, Osmanlı ve Farsça’yı anlayan çok fazla insan olmadığından, Divan şiiri yazarı yoktur. Özgür şiir Fransız edebiyatından Türk şiirine dönüştü. Fransa’ya takıntılı olmasına rağmen, Safatiler ülkemize ücretsiz şiir getirdiler ve okumak için Fransa’ya gittiler. Sıkı Türk şiirinde ısrar eden Türk şairleri uzun zamandır özgür şiir okumamış ve hatta reddetmiştir. Ancak milliyetçiler ve Arif Nihat ASYA ve Yavuz Bülent BAKİLER gibi milliyetçi şairler özgür şiirden güzel bir örnek aldıklarında, özgür şiiri bir tür Türk şiiri olarak kabul etmeye başladık. Ancak milliyetçi şairler bir kez daha Sabatilerin serbest çalışanlarından farklıdır. Onlar kafiyeden vazgeçmedikleri için kabul edildi.
Şiir yazmak için önce arzu ve ilham almalısınız. Şiir yazmak için konsantre olabileceğiniz bir ortam seçmelisiniz. Abdurrahim Karakoç, şiiri geceleri karanlıktaki ışıkları kapatarak yazdığını söyledi. Acı ve acı şiiri (dramatik), mutlu saatlerdeki romantik aşk şiirleri, kin, hiciv ve intikam duyguları gibi üzücü bir anda yazılabilir. Mutlu anlarda şiir ve mizah yazabilirsiniz. Yalnız güzel doğal manzaranın tadını çıkarabiliyorsanız, doğal şiirler yazabilirsiniz.
-Türkiye’de Türk şiirinin heceleri 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16’dır. Bu şiirler: Koşma, Gazer, Horyat, Mani, Rubai, Mersiye, destan.
İlk olarak, şiirlere ayak kelimeleri veya cümlelerle başlamanız gerekir. Bu aya göre, şiirin teması (teması) seçilmelidir. O zaman kafiye (kafiye) gerekir. Şiir bu kelimeyle bir cümle yaratarak başlar ve biz ona ayak gibi davranırız. Bu cümle 11 ise, bir sonraki satır da 11 olmalıdır. Bu ayak kelimesiyle bir kafiye kelimesi bulmalıyız. Çizginin başında, ortasında veya sonunda “ayak” kelimesi kullanılıyorsa, aşağıdaki kafiye her zaman aynı konumda kullanılmalıdır.
Örneğin, bir satırın başında “seçilmiş” kelimesi kullanılıyorsa, diğer satırların başında “ yapıştır, kes, aç, saç … ” gibi kelimeler kullanılmalıdır … Ortada veya sonunda olmayı tercih ediyorsanız, bunu yapmalısınız.
Dörtlükte kafiye olarak kullanılacak kelimeleri türeterek benzer birçok kelime türetmeliyiz. Kelime türetirken birçok popüler kelime bulmalıyız. Türev kelimelerin kökünü almalıyız. Kelimenin ekini kafiye etmeye çalışırsak, kafiye değil yeniden tanımlayacaktır. Şiirleri yeniden yazmak yok.
– Sözümüz “taş”. Kelimenin bilmecesini bulmaya çalışalım: “Taşlar başlangıç, yaş, kaynama, iş, rüyalar, dişler, tıkanma, kış, kaşlar şeklinde kopyalanabilir. Bu ritimleri anlamlarına göre yerleştirebiliriz.
Yedi hece şiirinde hece sayısı 4 + 3 olmalıdır. Başka bir deyişle, 4 hece arka arkaya ilk virgülün sonuna kadar 7 hece olmalı ve 3 hece virgülün ardından gelmelidir. Bu şekilde şiir daha çok vurgulanır ve akıcı hale gelir. Bu durumda, şiir okurken herhangi bir aksaklık veya gl çizgisi olmayacaktır.
Yine 8’lik şiir; 4 + 4, 9’da; 5 + 4, 10’da; 5 + 5, 11’de; 6 + 5, 12’de; 6 + 6, 14’te; 7 + 7 ise şiir Çok düzgün ve mükemmel olur.
Örnek:
Mahzun gözlerinde, biriken yaşlar.
Sılayı andıkça, akmağa başlar…
Yatağın topraktır, yastığın taşlar,
Gözlerin uykuya, doymaz mehmedim…
A. Karakoç’un 11. şiirinde bu dizelerin 6 + 5 olarak yazıldığını görüyoruz.
-Çalışma ilk dörtlük (abab veya abcb veya abba) olarak yazılabilir. Diğer dörtlükler (aaab, abab, aacb) şeklinde olabilir. Şair Maraş’ı (takma ad) veya gerçek adını kullanarak şiiri tamamlar.
Örnek:
Ellerin yurdunda çiçek açarken,-a
Bizim ile kar geliyor gardaşım…-b
Bu hududu kimler çizmiş gönlüme? -c
Dar geliyor, dar geliyor gardaşım…-b
Gazel olmuş sıra sıra söğütler,-a
Dağ ardında unutulmuş yiğitler.-a
Hürriyete seymen giden şehitler,-a
İki gidip, bir geliyor gardaşım..-b
b) Özgür şiir:
Katıldığım “Antoloji” de şair arkadaşlarının çoğunun “özgür şiir” eğilimi gördüğünü gördüm. Aslında kaçmak kolaydır. Ancak, özgür şiiri daha mükemmel hale getirmek için usta şiir kullanabiliriz. Örnek olarak Bayrak şairlerinin bayrak şiirlerini ele alalım. Örneğin;
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, –a
Kız kardeşimin gelinliği, Şehidimin son örtüsü,-a
Işı ışık, dalga, dalga bayrağım,—b
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım…b
Sana benim gözümle bakmayanın ,-a
Mezarını kazacağım..–b
Seni selamlamadan uçan kuşun-a
Yuvasını bozacağım…–b
Bu özgür şiirde bazı dörtlükler (aabcb, aabb, abab, abcabc) kafiye olabilir. Bu örnekleri kopyalayabiliriz. Şiirler dörtlüklere bağlı kalmadan daha fazla satırla yazılabilir, ancak kafiyeden vazgeçmemelidir.
İyi şiir yazmalar hepinize…