Başta aile olmak üzere toplumun en önemli yapı taşı olan, hayatımızın her anını daha özel kılarak güzelleştiren tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.
Kadın hakları konusuna, dünya çapında verilen önemin artmasının sonuçlarından birisi olarak 1977 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kabul etmiştir.
Kadınlarımızın sahip olduğu her hak, milletimizin tüm fertleri için büyük bir güven kaynağıdır. Çünkü toplumsal huzurun temini bir kadının huzuru ile alakalıdır. Kadınların hayatın bütün alanlarında etkin bir şekilde var olmalarını sağlamak hepimizin ortak sorumluluğudur.
Kurtuluş Savaşı sırasında ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında fedakârlıklarıyla yeniden devlet kurma yükünü paylaşan Nene Hatun, Fatma Seher Erden, Şerife Bacı, Onbaşı Halide Edip ve adı bilinmeyen nice kadınlarımız destan yazmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan, kalkınmasına dek yaptığı fedakârlıklar neticesinde Türk Kadınına, hak ettiği değeri pek çok Avrupa ülkesinden daha önce vermiştir.
Günümüzde kadınlarımız, eğitimden bilime, siyasetten sanata, ekonomik alandan, kamu yönetimine kadar her alanda üstün başarılar elde etmiştir. Bu başarı örneklerinin artması ve toplumun her kesiminde dalga dalga yayılması gerekmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle; yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren, üreten, eğiten, yetiştiren ve özverinin timsali olan başta şehitlerimizin ve gazilerimizin kıymetli anneleri ile eşleri olmak üzere dünyayı sevgi ile dolduran tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.