Yüksek teknolojili ve katma değerli yerli ürün geliştirme vizyonu ile Türkiye’de bir ilk olacak Kimya Teknoloji Merkezi imza töreni, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mustafa Varank’ın teşrifleri ve Vali Seddar Yavuz’un katılımlarıyla geçekleştirildi.
Bilişim Vadisi’nde gerçekleşen törene; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mustafa Varank ve Vali Seddar Yavuz’un yanısıra, Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar, Samsun Milletvekili Fuat Köktaş, Gebze Kaymakamı Mustafa Güler, Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mustafa Çöpoğlu, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, Bilişim Vadisi Genel Müdürü Serdar İbrahimcioğlu, Organize Sanayi Bölgelerinin temsilcileri, işadamları, sanayicileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Kimya Teknoloji Merkezinin tanıtım filminin gösterimi ile başlayan program Bilişim Vadisi Genel Müdürü Serdar İbrahimcioğlu’nun selamlama ve açılış konuşması ile devam etti.
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliğinin tanıtım filminin gösteriminin ardından İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister’in konuşmalarının ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mustafa Varank yaptığı konuşmalarında; “Kimya Teknoloji Merkezi’nin imza töreni vesilesiyle, sizleri Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon üssü Bilişim Vadisi’nde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyor, hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Hatırlayacağınız üzere Bilişim Vadisi’nin açılışını 2019 yılında Sayın Cumhurbaşkanımız yapmıştı. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuzun en somut adımlarından biri olan bu vadi, o günden beri muazzam bir gelişme kaydetti. Şu anda mobiliteden bilgi-iletişim teknolojilerine, yazılımdan tasarıma kadar kritik alanlarda faaliyet gösteren 270’ten fazla Ar-Ge firması burada yer alıyor. Bu firmaların her biri yürüttükleri projelerle ülkemizin ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını pekiştirecek işlere öncülük ediyor. Mesela ülkemizin doğuştan elektrikli otonom araç projesi TOGG yaklaşık bin mühendis ile Ar-Ge faaliyetlerini bilişim vadisinde yürütüyor. Yine TOGG’un ortak olduğu bir şirket olan SİRO, elektrikli araçlar için batarya teknolojilerini burada geliştiriyor. FEV uluslararası otomobil markalarının prototip ve mühendislik çalışmalarını bilişim vadisinde yapıyor. BÜYÜTECH geleceğin otonom araçlarının kullanacağı stereo kameraları bilişim vadisinde üretime hazırlıyor. ASELSAN ve HAVELSAN’ın sivil teknoloji alanındaki çalışmaları da bilişim vadisinin ev sahipliğinde gerçekleşiyor. Tabi bunlar bir çırpıda sayabildiklerim, ilk akla gelen birkaç örnek. Zaman kısıtı dolayısıyla değinemediğim böyle onlarca proje şu anda Bilişim Vadi’sinde hayat buluyor. Elbette bu dinamizme paralel olarak, bilişim vadisi de yeni yatırımlar yapmaya ve büyüyüp gelişmeye devam ediyor. Daha bir buçuk ay önce, Bilişim Vadisi İzmir’in temelini attık. Bu birikim ve potansiyelden İzmir’de de istifade etmek istiyoruz. Orası da hızlı bir şekilde tamamlandıktan sonra inşallah yerli ve yabancı birçok teknoloji girişimcisine ev sahipliği yapacak. İşte bugün de vadinin hedeflerine ve vizyonuna yakışır bir başka proje için bir araya geldik. İKMİB’in öncülüğünde başlayan ve çok kapsamlı bir ihtiyaç analizi neticesinde bugünlere ulaşan Kimya Teknoloji Merkezini Bilişim Vadisi’nde kurmak üzere imzaları atacağız. Bu merkez sektörün ihtiyacı olan test-analiz süreçlerini hızlandırma ve ülkemizin bu alandaki dışa bağımlılığını azaltma noktasında önemli bir boşluğu dolduracak. Kimya sektörü temsilcilerimiz burada, onlar çok daha iyi bilirler. İhracatçılarımız şu anda, 50’ye yakın test ve analiz için yurtdışından hizmet almak zorunda kalıyor. İnşallah bu merkez faaliyete geçtiğinde, sektörde ihtiyaç duyulan 209 test, yerli ve milli imkanlarla, uluslararası standartlara uygun şekilde burada yapılacak. Üreticilerimiz zamandan tasarruf ederken maliyetlerini de düşürebilecekler. Bu laboratuvar hizmetleri elbette kıymetli. Ama merkezin fonksiyonu sadece bundan ibaret olmayacak. Burası, sektöre çok kapsamlı eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunacak nitelikli bir Ar-Ge merkezi şeklinde tasarlanıyor. Dolayısıyla, sektördeki teknik ve beşerî kapasitenin geliştirilmesine önemli katkılar sunacak. Merkezin bir diğer kritik özelliği de bünyesinde bir kuluçka merkezi kurulacak olması. Kamu, sanayi ve üniversite iş birliğinin en güzel örneklerinden bir olacak bu merkezde kimya teknolojileri geliştirecek yenilikçi start-uplar filizlenecek. Her yönüyle stratejik öneme sahip bu projede emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Merkezin sektöre katacağı dinamizmle birlikte, zaten rekorlar kıran kimya ürünleri ihracatımızın hızla artacağına yürekten inanıyorum. Diğer taraftan, buranın hızlıca tamamlanıp hizmete açılması noktasında İKMİB yönetiminden ellerini çabuk tutmalarını rica ediyorum. Küresel ekonomide rekabet koşullarının yeniden dizayn edildiği bir dönemde bize avantaj sağlayacak işleri bir an bile geciktirecek lüksümüz yok. Adil Başkan, hepimiz biliyoruz ki pandemi döneminin kazananlarından biri kimya sektörüydü. Dolayısıyla İKMİB, burasını faaliyete geçirecek güce sahip. Biz Bakanlık olarak elbette imkanlar dahilinde elimizden gelen desteği size vereceğiz. Ama sizin de elinizi taşın altına daha fazla koymanızı beklediğimizi bilmenizi isterim.
Kimya Sektörünü Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı Kapsamına Aldık
Pandemi nedeniyle tüm dünya ekonomisinin etkilendiğini belirten Bakan Varank; Malumunuz, pandemi ve devamında yaşanan savaş sebebiyle tüm dünya ekonomileri zorlu bir sınavdan geçiyor. Enerji ve emtia fiyatlarında yaşanan artışlar neticesinde enflasyon, tüm ülkeleri etkileyen küresel bir sorun haline geldi. Türkiye’nin de etkilendiği bu sorunun giderilmesi noktasında hükümetimiz tüm kurumlarıyla yoğun çaba sarf ediyor. Gerek uyguladığımız pro-aktif politikalarla, gerekse fırsatçılara göz açtırmayarak bunun üstesinden hep birlikte geleceğimizden şüpheniz olmasın. Zamanında yüksek enflasyonla devraldığımız Türkiye ekonomisini nasıl tek haneli enflasyona indirip şaha kaldırdıysak yine aynısını yapacağız. Biraz sabrederek ve provokasyonlara gelmeyerek çok daha aydınlık günlere hep birlikte ulaşacağız. Ama tabi bu dönemde Türkiye ekonomisinin, özellikle sanayi öncülüğünde elde ettiği rekor niteliğinde başarılarının olduğunu da göz ardı edemeyiz. Bakınız tüm ekonomilerin küçüldüğü ya da yerinde saydığı 2020 ve 2021 yıllarında Türkiye, gösterdiği büyüme performansıyla OECD ve AB ülkeleri arasında ilk sıralarda yer aldı. Global tedarik zincirlerinin sekteye uğradığı bir zamanda güçlü sanayimiz çok önemli işlere imza atarak alternatif bir üretim üssü olabileceğini tüm dünyaya ispat etti. Bunun en somut göstergesi her ay yeni bir rekor kıran ihracatımız. İşte nisan ayında gerçekleştirdiğimiz 23,4 Milyar Dolarlık ihracatla tüm zamanların en yüksek aylık ihracatına imza attık. Bu performansla 12 aylık ihracatımız 240 Milyar Doları aştı. Elbette bu başarıdaki aslan paylarından biri de kimya sektörümüze ait. Kauçuk ve Plastik, Eczacılık, Kimyasal Ürünler ana başlıkları altında çok geniş bir ürün yelpazesine sahip Kimya Sektörü, imalat sanayimizde kilit konumda. 2021 yılının en fazla ihracat yapan ikinci sektörü olan Kimya, Bu yılın ilk 4 ayındaki 11 Milyar Dolarlık performansıyla ilk sıraya yerleşti. Tabi kimya sektörünü sadece kendi içinde değerlendirmemek lazım. Sektördeki üretimin yaklaşık yüzde 77’si kendi içinde ya da diğer sektörlerde girdi olarak kullanılıyor. Yüksek teknolojili yapısını da göz önünde bulundurduğumuzda, kimya sektöründe sağlanacak olumlu ilerlemeler tüm ekonomi üzerinde devrim niteliğinde etki oluşturma potansiyeline sahip. Bu nedenle kimyayı sanayi stratejimizdeki öncelikli sektörlerinden biri olarak belirledik. Sektörü daha ileri taşımak için teşvik ve destek sistemimizi seferber ettik. İşte endüstri bölgesi uygulaması sektöre sağladığımız avantajların başında geliyor. Yatırım yeri, kolaylaştırıcı süreçler ve cazip destek imkanları ile başta petrokimya olmak üzere büyük ölçekli yatırımların yapılmasını bu bölgelerde teşvik ediyoruz. Onay verdiğimiz 22 endüstri bölgesinin 6’sı kimya sektöründe. Benzer şekilde, Organize Sanayi Bölgelerinde oluşturduğumuz kümelenmeler hem işletmelere birçok pozitif dışsallık sağlıyor, hem de sektörün çevresel etkilerinin çözümünü kolaylaştırıyor. Bugüne kadar kurduğumuz İzmir-Aliağa, Kocaeli-Gebze, Yalova ve İstanbul Tuzla “Kimya İhtisas” OSB’lerimiz oldukça başarılı sonuçlar verdi. Her biri kimya sektöründe birer devasa üretim merkezine dönüştü. Sanayi altyapısına yönelik uygulamalımızın yanında, birçok teşvik ve desteği de sizlerin hizmetine sunuyoruz. Biliyorsunuz kimya sektörünü Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamına aldık. Geçtiğimiz yıl ağustos ayında Sağlık ve Kimya Ürünleri çağrısına çıkarak proje başvurularını aldık. Yakın zamanda bu çağrının değerlendirme süreçlerini tamamlayıp sonuçları ilan edeceğiz. Her biri ülkemiz için kritik önemde olan projeleri bu program kapsamında sizlerle birlikte hayata geçireceğiz.
Kimya Teknoloji Merkezi, Sektöre Büyük Katkılar Sunacak
Projeye katkı sunan herkese teşekkür eden Bakan Varank; Kimya teknoloji merkezi, sektöre büyük katkılar sunacak yatırımlardan birisi. Ben şimdiden merkezin ülkemiz ve sektörümüz için hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Projeye emek veren, başta İKMİB olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. İmza törenine katılımınızdan dolayı, her birinize şükranlarımı sunuyorum. Sağ olun, var olun. Allah’a emanet olun.” dedi.
Konuşmaların ardından hayırlı olsun dilekleriyle Kimya Teknoloji Merkezi protokolünün imzalanmasından sonra Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank, Vali Seddar Yavuz, protokol üyeleri ve katılımcılar günün anısına toplu fotoğraf çektirdiler.