Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Lideri Fahrettin Altun, İsrail-Filistin çatışmasına ait, “Gazetecilere ve sivillere karşı her türlü taarruz ve katliamı şiddetle kınıyoruz. Palavra haber yaymak, yanlış algı yaratmak ve alandaki gerçekleri saklamak hedefiyle gazetecilerin gaye alınması hiçbir formda kabul edilemez.” tabirini kullandı.
Altun, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda çatışma bölgelerinde muhabir, gazeteci ve medya kurumlarının gaye alınmasının kendilerini derinden üzdüğünü ve endişelendirdiğini belirtti.
Fahrettin Altun, “Bu meslektaşlarımızın kimileri gerçeğin peşinde koştukları için maalesef hayatlarını kaybetmiştir. Gazetecilere ve sivillere karşı her türlü taarruz ve katliamı şiddetle kınıyoruz. Palavra haber yaymak, yanlış algı yaratmak ve alandaki gerçekleri saklamak maksadıyla gazetecilerin maksat alınması hiçbir formda kabul edilemez. Namuslu ve düzgün gazetecilik çalışmaları kamunun nazarından saklanmaya çalışılan gerçekleri ortaya koyarak barışa hizmet eder.” değerlendirmesinde bulundu.
İçinde bulunulan bölgesel çatışma ve kriz periyodunda medya üzerinden yapılan bilgi savaşlarının hakikate erişim açısından tehdit oluşturduğunu bildiren Altun, şunları kaydetti:
Yayıncıların hakikat bilgileri yayınlayarak ve teyitli gerçeklerin transferinde ısrarcı olarak barışa katkı sunmaları gerektiğini aktaran Altun, kışkırtıcı telaffuzlara karşı özellikle dikkatli olmaları ve haber kuruluşlarını istismar etmek isteyenlere fırsat vermemeleri ihtarında bulundu.
Altun, şunları kaydetti:
“Gerçeğe hizmet etmek için hayatlarını riske atan alandaki meslektaşlarımıza minnettarız. Bu mert gazeteci arkadaşlarımız, alandaki gerçeklerin peşinden giderek barışa hizmet etmenin kritik değerini hakikaten anlayan şahıslardır. Onlarla gurur duyuyoruz. İnsanlığın önüne muazzam imkanlar sunan bilgi çağında yaşıyoruz. Bununla birlikte gerçeği yok etmeye yönelik son derece tehlikeli prosedürlerin de makus niyetli aktörler tarafından kullanıldığını görüyoruz. Yapmamız gereken hakikat ve barış için birlik olmak ve birlikte gayret etmektir.”
