Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ilimize gerçekleştirdiği program kapsamında Valiliğimiz tarafından düzenlenen iftar yemeğinde Vali Fuat Gürel, AK Parti Karabük Milletvekilleri Cumhur Ünal ve Niyazi Güneş ile birlikte il protokolü, öğretmenler, eğitim yöneticileri, iş insanları, mahalle muhtarları ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi.
Müftülük personelleri tarafından Kur-an’ı Kerim Tilaveti ve ilahilerin seslendirildiği iftar programda akşam ezanının okunması ile birlikte oruçlar açıldı.
Protokol konuşmaları ile devam eden “İftar Buluşmasında” AK Parti Karabük Milletvekilleri Cumhur Ünal ve Niyazi Güneş’in ardından kürsüye gelen Vali Fuat Gürel, “Karabük bir huzur kenti, eğitimde de uzun yıllardır oluşturduğu sağlam alt yapısı ile çok güçlü, ülkemizin sayılı eğitim kentlerinden birisi. Bugün siz Sayın Milli Eğitim Bakanımızın ilimize teşrifleri ile ihtiyaç ve sorunlarımızın çözümü noktasında oldukça sağlam adımlar atılmış oldu. Bu kadar değişik yerlerden insanların bir arada yaşadığını ancak diyebileceğimiz güzel bir kentte yaşadığınızı ifade etmek isterim. Aynı zamanda eğitim alanında da Karabük’ümüz yıllardan beri çok iyi bir altyapıya sahipler. Fiziki olarak çok iyi bir altyapıya sahip. Ama aynı zamanda Kardemir’den kaynaklı bir sosyal refah seviyesinden kaynaklı eğitim altyapımızda yıllardır ilk 10’a girebileceğimiz bir akademik başarıya da sahibiz. Bugün ülkemizin tüm şehirlerinde de bu tür eğitim yatırımları yapılıyor. Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde eğitim ile ilgili sorunlarımız güçlü bir irade ile çözülüyor şükranlarımızı arz ediyoruz.”diye konuştu.
Tüm İslam Aleminin Kadir Gecesini kutlayarak sözlerine başlayan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Öğrenci ve öğretmenlerin maske kullanmadığı, artık rahat bir şekilde, Kovid-19 salgınından önce nasıl gidiyorlarsa okula, öyle gittikleri bir döneme girmiş olduk. Bu günlere kolay gelinmedi, 6 Ağustos’ta görevi devraldığım zaman devir-teslim töreninde özellikle okulların 1,5 yıl yüz yüze eğitime ara vermesinden sonra artık yüz yüze eğitime geçilmesi için vakaların sıfırlanmasını beklemeyeceğimizi deklare etmiştim. Okulların ilk açılması, son kapanması gereken yer olduğunu vurgulayarak artık Türkiye’de okulların yüz yüze eğitime kesintisiz bir şekilde devam etmesi bir eğitim meselesi olmaktan çıkmıştır bir milli güvenlik meselesi haline gelmiştir.
Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın kapalı alanlarda maske kullanımının kalktığını deklare etmesiyle, kendilerinin ne kadar isabetli bir karar aldıklarının ortaya çıktığını kaydeden Bakan Özer, şunları aktardı: “Bizim gibi doğal zenginlikleri olmayan ülkeler için en kalıcı sermaye beşeri sermayedir. Beşeri sermayenin becerilerini kazanmada telafi edeceği hiçbir dönem yoktur. Okul ortamları sadece eğitim-öğretimin yapıldığı değil öğrencilerin, gençlerin kişisel gelişimlerini psikososyal gelişimlerini, akran etkileşimlerini gerçekleştirdikleri mekanlardır. Dünyanın en güçlü, en dinamik, en zirvede olan dijital platformları da kullansanız hiçbir uzaktan eğitim yüz yüze eğitimin sağlamış olduğu kazanımların yerine ikame edilemez.”
Bu süreci tek başlarına yönetmediklerini, bakanlık bürokratları ve sürecin en büyük kahramanları 1 Milyon 2 Yüz Bin öğretmen ile yönettiklerini ifade eden Bakan Özer, “Maskelerle ders anlattılar, sağlık kurallarına riayet ettiler, sağlık kurallarının okullarda uygulanmasını takip ettiler ve en önemlisi aşıda sadece Türkiye’de değil tüm dünyada ortalamaların çok üzerinde aşılanma oranıyla topluma örnek teşkil ettiler. Tüm öğretmenlerimize canıgönülden şükranlarımı sunuyorum. Öğretmenlerimiz sadece bu sürecin eğitim-öğretim kısmıyla da bir arada olmadılar. Aynı zamanda tüm illerde Valiliklerimizin organizasyonuyla yürütülen ve vatandaşlarımıza yardım eden vefa gruplarında da aktif yer aldılar. Öğretmenlerimiz gerçekten bu sürecin hem salgının önlenmesinde hem de sürecin aktif olarak yürütülmesinde en önemli aktörlerden bir tanesi oldu. Böylesine güçlü bir öğretmen kadrosuna sahip olmaktan Milli Eğitim Bakanlığı olarak gurur duyuyoruz.”
Türkiye’de de son zamanlarda yapılan yık-yap çalışmalarıyla okulların bu merkezlere doğru gittiğini belirten Bakan Özer, “Ümit ediyorum ki bir daha böyle vakalar yaşanmaz, bir daha sadece eğitim sistemimiz değil ülkedeki tüm sistem, ekonomi, endüstri, ulaştırma, turizm ve tüm sektörler inşallah böyle devasa meydan okumalarla tekrar sınavdan geçmez. Bu dönemde şunu gördük. Ürettiğiniz zaman varsınız. Kritik zamanlarda eğer paranız olsa bile üretmediğiniz zaman o kritik ürünlere erişebilmeniz mümkün değil. Türkiye bu süreçten çok güçlü bir şekilde inşallah çıkıyor. Üretim kapasitesini artırarak, hizmet sektöründeki kapasitesini artırarak daha sonra gelebilecek olan her türlü sıkıntılı günlere çok daha dinamik, refleksleri gelişmiş olarak girme kapasitesine sahip olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
2000’li yıllarda 355 binler civarında olan derslik sayısından 855 bin dersliğin olduğu bir eğitim sistemine dönüştüğünü ifade eden Bakan Özer, “Okul öncesinde 5 yaşta okullaşma oranlarının yüzde 14 olduğu bir sistemden yüzde 90’lara ulaştığı bir sisteme dönüştü. Ortaöğretimde okullaşma oranlarının yüzde 44’ler seviyesinde olduğu bir eğitim sisteminden yine yüzde 90’lara ulaştığı bir eğitim sistemine dönüştü. Yani eğitimin tüm kademelerinde, okul öncesinden ortaöğretime, ortaöğretimden yüksek öğretime kadar eğitimin tüm kademelerinde vatandaşlarımızın çocuklarının eğitime erişimi kolaylaştırıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız eğitimle ilgili konularda her zaman birinci önceliği diğer konular varken eğitime verdi. En büyük bütçe payını Milli Eğitim Bakanlığına verdi. Ben kendilerine Karabük’ten eğitime yapmış oldukları bu devasa yatırımlar için hem şahsım hem de Milli Eğitim Bakanlığı adına en içten şükranlarımı sunuyorum.”diye konuştu.
İftar programının ardından Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ilimizden ayrıldı.