Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” ismiyle kapsamlı akın başlatmıştı. Silahlı kümeler daha sonra İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne taarruz başlatmıştı. İşgalciler, o günden bu yana bayan ve çocuk demeden binlerce suçsuz sivili katletti.
Türk gazeteciler de işgalci İsrail’in taarruzlarını yerinde görüntülemek için bölgeye gitti.
Fulya Öztürk’e İsrail’den tehdidi
Gazze sonundan gelişmeleri aktaran Gazeteci Fulya Öztürk, İngilizce olarak tehditler aldığını açıkladı.
Bölgede İsrail sınırı kullandığını ve dört rakamlı bir numara tarafından arandığını belirten Öztürk, “‘İsrail’de misin? Kendine dikkat et’ dediler. Telegram sayfalarında fotoğraflarımı paylaşıyorlar. Bu ne demek?” sözlerini kullandı.
İsrail’in namaz kılanlara müdahalesini anbean kaydetti
Öztürk, işgalcilerin namaz kılan Müslümanlara nasıl zulmettiğini dünya kamuoyuna aktarmıştı.
İşgalcilerin namaz kılanlara lağım suyuyla saldırdığını aktaran Öztürk, yaşananları “Filistinli Müslümanlar hiçbirşey yapmadı. Bu neyin müdahalesi bu türlü? Şu anda İsrail polisinin bir saldırısı kelam konusu. Bu beşerler protestoya bile başlamamışlardı, yalnızca namaz kılıyorlardı. İsrail polisi kimi isterse o girebiliyor Mescid-i Aksa’ya.” sözleriyle duyurmuştu.