Faks yada belgegeçer olarak Türkçeleştirilmiş olan cihaz 1843″te Alexander Bain tarafından patenti alınmış olup, 1851″de Frederick Bakewell tarafından Büyük Londra Fuarında sergilenmiştir. Faks kısaca telefon hatlarından yararlanarak karşılıklı iki tarafta bulunan cihaz ile belge, resim, yazı, grafik gibi verilerin hızlı bir şekilde karşı tarafa aktarımını sağlar. İlk faks makinelerinde cihaz dokümanlardaki kabartma harfleri algılayarak karşı tarafa gönderim yapardı, günümüzde ise gönderilen dokümandan yansıyan ışığı algılayarak gönderim yapmaktadır. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin belgelerin elektronik ortamlarda saklanmasına tam olarak güvenilmez. Çünkü bir belgenin elektronik ortamdan yok olması saniye bile almayabilir. O nedenle belgeyi sürekli yedeklemek gerekir. Büyük şirketlerin yanı sıra küçük esnaf bile faks makinesinden vazgeçememiş durumdadırlar. Belgeleri fiziki olarak arşivlemek daha güvenli bir yol olarak görülmekte. Eskiden sadece faks makinesinden taratılan belge ile gönderim yapılabilirken, şimdilerde internet ağı kullanılarak bilgisayar hatta akıllı cep telefonlarından bile faks cihazına gönderim yapılabilmekte. Faks makinesinin günümüz çağdaşlığına ulaşma evresi 1924 yılında Amerikan Radio Corporation of Amerika (RCA) şirketinden Richard H.Ranger’in araştırmaları sonucunda ulaşılmıştır. Dijital platform ne kadar gelişirse gelişsin faks bir başyapıt olarak kalmaya devam edecektir. Bilgisayar yazıcı cihazlarına faks özelliği yaygınlaşırsa asıl faks cihazları tarihe karışabilir.
Faksın İcadı,Faks Cihazının İcadı,Faksın Buluşu,Faksı Kim Buldu