Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve ağır yıkımlara neden olan deprem sonrasında birçok kişi fiziksel ve psikolojik olarak ağır yaralar aldı. Bu süreçte depremzedeler için psikolojik destek merek konusu oldu. Peki, deprem sonrası psikolojik destek ne zaman alınmalı?
Türkiye’nin yaşadığı 7,7 ve 7,6 şiddetindeki yıkıcı depremin ardından birçok insan yakınlarını kaybetmenin acısını yaşadı. Yüzyılın felaketi olarak isimlendirilen deprem çocuklardan yetişkinlere kadar birçok insanın hafızasında derin izler bıraktı. Beynin belli noktalarında meydana gelen bu izler, insanda ruhsal hastalıkları ortaya çıkarmaktadır. Bireyin hayatını farklı türde etkileyecek psikolojik durumlar doğal afeti (deprem) yaşayan insanlar için merak konusu oldu. Fiziksel ve ruhsal olarak alınan ağır yaraların ardından psikolojik destek konusunun ne zaman alınması gerektiği hakkında uzmanlar uyarılarda bulundu.
BAK-DİNLE-BAĞ KUR’ TEKNİĞİ
Klinik psikolog Ayhan Altaş’ın açıklamasına göre psikolojik desteklerden biride ‘Bak – Dinle – Bağ Kur’ yöntemidir. Bu süreçte bireyin kendisini rahat hissetmesi için mutlaka yardım edilmesi gerektiğini aktaran Ayhan Altaş, depremzedelerin duygu ve düşüncelerini ifade edilmesine izin verilmesi gerektiğini her hangi bir şeyi anlatmak istemediğinde ise zorlanmaması gerektiğini söyledi. Kişinin rahatlaması için nefes egzersizlerinin yapılmasını açıklayan Altaş, kişiyi sadece şu anda tutabileceğimizi aktardı.
DEPREMZEDE İLE BAĞ KURMA
Depremzedelerle bağ kurmanın üzerin de duran Altaş, “Depremzedeler kimlerle iletişime geçeceklerini ya da kimlerden hangi yardımı alabileceklerini bilmeyebilir. Bu durumda depremzede ve yardım arasında bir köprü görevi görülmeli. Onlara yaşadıkları olay ve güvenlikleri hakkında bilgi vermeye çalışılır. Aileleri bir arada tutmaya, depremzedenin sevdikleriyle iletişim kurması sağlanmaya çalışılabilir. Benzer durumun içinde olan diğer depremzedeler bir araya getirilebilir.” dedi.
YARDIM İÇİN GİDENLER DİKKAT!
Cümlelerinin sonunda deprem bölgesine yardıma giden kişilere, şahit oldukları görüntüler karşısında nasıl davranması gerektiği hakkında tavsiyelerde bulunan psikolog Ayhan Altaş şunları söyledi:
“Oraya yardıma gidecek kişiler kahramanlık ya da acıma hisleriyle gitmemeli. Yaşanan afetle ilgili ya da başka olaylarla ilgili travmalara sahip kişiler, gördüklerinden daha fazla etkileneceği için bu tehlikeyi taşıyanların afet bölgesine gitmesi tavsiye edilmiyor. Yardımcı olacak kişiler kendi güvenliklerini ve sağlıklarını da gözetmeli. Stres altında hissettiklerinde kendileri de nefes egzersizleri, zihinde güvenli alan oluşturma gibi yöntemlere başvurabilirler. Belirli bir çalışma saati olmaması, iş tanımının olmaması, yoğun çalışma şartları gibi faktörler yardım edeni yıpratabilir. Böyle durumlarda yardım edecek kişiler geçmişte problemlerini nasıl çözdüklerini hatırlamalı, kendine ve ihtiyaçlarına vakit ayırmalı, tüm insanların sorunlarının kendisinin sorumluluğu altında olmadığını hatırlamalı. Mümkünse arkadaşları ve sevdikleriyle iletişimde kalmak onları stres, kaygı ve korkudan uzaklaştırır.”