Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Burdur’u teşrifinin 91. yıl dönümü dolayısıyla Cumhuriyet Meydanında Çelenk Sunma Töreni düzenlendi.
Düzenlenen programda Valilik Makamı, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı Çelenklerinin sunulmasının ardından saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı okundu.
Tören Burdur Valisi Sayın Ali Arslantaş ve Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz günün anlam ve önemini belirten konuşmaları sonrası sona erdi.
Vali Arslantaş törende yaptığı konuşmada;
“6 Mart Burdur’muzun en özel günü, şeref günü kutlu olsun. Maalesef pandemiden dolayı birtakım programlarımızı kısmak zorunda kaldık. Sadece Cumhuriyet Meydanı’ndaki programımızı yapacağız.
İnanıyorum ki Burdur olarak hep birlikte tedbirlere uyarak göstereceğimiz mücadele ile de Burdur İlindein rengini kırmızıdan maviye doğru çevireceğiz. Çevirmeye başladığımızın ilk işaretlerini almaya başladık. Yaklaşık 10 gün sonraki risk haritasında farklı bir renk göreceğimizi öngörüyoruz. Ancak rehavete düşmeden tedbirlerimizi sonuna kadar riayet ederek sürdürerek bunu başarmak zorundayız.
Konuşmasınım devamında 6 Mart günü, 91 yıl önce Burdurumuza teşrif eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha minnet, şükran ve rahmetle yad ediyoruz. Aziz hatırası önünde saygıyla kıyam ediyoruz” diyen Vali Arslantaş, önceki dönemlerdeki Milli Savunma Bakanımız Vecdi Gönül’den dinlediği Atatürk’ü anlatan bir hatırayı anlatarak konuşmasını tamamladı.
Vali Arslantaş, paylaştığı hatırada;
“1980 12 Eylül darbesi olur. Birkaç gün sonra Sabiha Gökçen randevu isteyerek, dönemin Ankara Valisi Vecdi Gönül ile görüşmek ister. Vecdi Gönül buyursun der karşılar. Valilik makam odasında gerçekleşen görüşmede Sabiha Gökçem sehpanın üzerine küçük sarı bir tabanca bırakır. Bu Atatürk’ün bana hediyesidir, hediye olduğu için de ruhsat filan işine girmedik der.
50 yaşın üzerindeki hemşehrilerimiz hatırlar. 1980 darbesi sonrası Tabancalar toplanmıştı. Sabihe Gökçen manevi olarak çok kıymetli olan Atatürk’ten kendisine hatıra olan tabancanın elinden alınacağını düşündüğü için dönemin Ankara Valisi Vecdi Gönül’den yardımcı olmasıniı ister. O da hay hay der. Antika tabanca olduğuna dair heyet kararı çıkartır, ruhsata bağlattırır.
Bu ziyaret sırasında Gökçen tabancanın kendisine nasıl geçtiğinin hikayesini anlatır.
Onlar Gazi paşa hazretleri derlerdi. Gazi paşa hazretleri bir gün Sabiha Gökçen’i çağırır. Bu Hatay meselesi kötüye gitmeye başladı. Sana da bir görev düşüyor. Emriniz ne olursa yerine getiririm Paşam der. Büyükelçileri Karpiç’te akşam yemeğine davet ettim der. Karpiç Bolşevik İhtilali’nden sonra Beyaz Rusların Ankara’da açtıkları bir lokantanın ismidir. Yarı resmi ve resmi yemekler burada verilir. Bürokrasinin ve bakanların sürekli uğradığı yerdir. Karpiç’te akşam yemeğinde büyükelçilerle birlikteyken sen resmi kıyafetlerinle geleceksin kapıdan bu Hatay meselesi ne oluyor diye bağıracaksın. Seni gözaltına alacaklar. Endişe etme der. Bu tabanca da belinde olacak der. Bende büyükelçilere diyeceğim ki bakın Türk gençliğine, infial halindeler, tabancası belinde çıkmış gelmiş.
Bu sizi de beni de burada vururdu diyeceğim. Onlar da kendi devletlerine bu mihval de raporlarını yazacaklar der. Her şey planlandığı gibi gitmektedir.
Bu sizi de beni de burada vururdu diyeceğim. Onlar da kendi devletlerine bu mihval de raporlarını yazacaklar der. Her şey planlandığı gibi gitmektedir.
Sabiha Gökçen Tabancası belinde yemeğin kararlaştırıldığı saatte gelir. Hiç kimse durdurmaz. Kapıdan bağıracakken senaryoyu değiştirir. Büyük bir yuvarlak masada yemek yenilenmektedir. İçeriye kadar girer zıplar masanın üzerine çıkar tabancayı çıkartır iki el de havaya sıkar. Paşa Paşa sen kimin memleketini kime veriyorsun der.
Kıyamet kopar gözaltına alınır. 3 gün Anafartalar Karakolu’nda nezarette tutulur ve sessizce bırakılır. Ancak büyük devletlerin büyükelçileri yazması gerekenleri kendi devletlerini yazmışlardır.
Atatürk Hatay’ın kurtuluşunu göremedi. Anavatana katılışını göremedi ama o günün geleceğini biliyordu. Gergef gibi işlemişti her şeyi. Vefatından bir yıl sonra da Hatay anavatana katılmış oldu. İşte bu tabanca da o günden Sabiha Gökçen’e hatıra kalan tabancadır.
Ben de bu vesile ile birçoğumuzun bilmediği ve benim de Vecdi Gönül’den dinlediğim bu hatırayı sizlerle paylaşmak istedim.
Bu vesileyle bir kez daha Gazipaşa hazretlerini, silah arkadaşlarını onu Burdur’da misafir eden o zamanki kıymetli hemşehrilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yad ediyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.” dedi.
Düzenlenen programa başta Vali Ali Arslantaş olmak üzere, Milletvekili Bayram Özçelik, Milletvekili Mehmet Göker, Milletvekili Yasin Uğur, Garnizon Komutanı P. Alb. Mehmet Fatih Ören, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Cumhuriyet Başsavcısı Özkan Gürdoğan, Adalet Komisyonu Başkanı Hacı Süleyman Arslan, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, Baro Başkanı Ramazan Gedik, Vali Yardımcısı Sedat Yıldırım, İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Hakan Başaklıgil, İl Genel Meclisi Başkanı Murat Akbıyık, siyasi parti il başkanları, kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, asker ve polisler katıldı.