İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Haziran 2019’da CHP’li idareye geçtikten sonra, belediyenin her kademesinde takım değişimi yaşandı. Yıllar boyunca en değerli hizmet noktalarında bulunan deneyimli ve liyakatli yöneticilerin yerine, partizan anlayışa sahip isimler getirildi. Bu durum, sıkıntısız hizmet üreten İBB’deki problemlerin ana başlangıcı oldu.
BELEDİYECİLİK YOK
Birçok bakanlıktan daha fazla bütçeye sahip olan İBB, geride kalan 4 yılda temel belediyecilik hizmetlerini verme noktasında zorlanır hale geldi. İETT yolcu taşıyamaz, İstanbul İtfaiyesi yangın söndüremez, AKOM afet koordine edemez, İSKİ su temin edemez oldu. Park, bahçe ve derelerinin pislik içinde boğuştuğu İstanbul, yollarının çamur ve çukurdan geçilmediği bir kente dönüştü.
Merkezi idareden gelen bütçenin yanı sıra İBB’ye ilişkin onlarca anonim şirket, belediyenin kesesine artı girdi sağlıyor ve belediyecilik hizmetlerinde kıymetli sorumluluklar üstleniyordu. Kurumsallığın iştirak şirketlerde de kaybedildiği İBB’de bu şirketler artık ziyan ediyor. Sırf işçi maliyeti bulunan İSPARK A.Ş bile CHP ile birlikte her yıl ziyan eder oldu.
KURUMSALLIK BİTTİ
Kurumların şahıslara bağımlı olmadan faaliyetlerini sürdürebilmesini sağlayan bir yapıya kavuşturulabilmesi süreci olarak bilinen kurumsallık, CHP idaresiyle adeta yok oldu. Hiçbir yenilik yapılmasa bile var olan kurumsal yapı sayesinde çarçabuk işletilebilecek İBB, vurdumduymazlık, liyakatsiz takım atamalarıyla kurumsallıktan uzak yöneticilere kurban edildi.
Yusuf Özdemir