15 Temmuz hain darbe girişiminin altıncı yıl dönümünde ilimizde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma etkinlikleri düzenlendi.
Etkinlikler kapsamında Cumhuriyet Meydanında düzenlenen programa Vali Nurtaç Arslan ve eşi Doç. Dr. Yakup Arslan ile birlikte ilimiz protokol üyeleri, şehit yakınları, gaziler ile vatandaşlar katıldı.
Program Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başladı.
Kur’an-ı Kerim Tilavetinin sonrasında, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişiminin altıncı yıl dönümünde ulusa seslenişinin ardından 15 Temmuz anısına video sunumu gerçekleştirildi.
Program, Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Ekrem Altunok, MHP İl Başkanı Ercüment Özçelik, Ak Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı, İl Genel Meclisi Başkanı Kenan Dursun, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın’ın konuşmalarıyla devam etti.
Programda kürsüye gelen Vali Arslan yaptığı konuşmasında; “Bugün, devletimizin ve milletimizin karşılaştığı en hain saldırılardan birine, en alçak ihanet girişimine karşı gösterdiğimiz şanlı direnişin, 15 Temmuz’un altıncı yıl dönümünü idrak ediyoruz. Milletimizin bu demokrasi zaferini kutlamak; Vatan, Millet, Bayrak, İstiklal ve diğer bütün mukaddes değerler uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda eden Aziz Şehitlerimizi bir kez daha yâd etmek ve kahraman gazilerimize şükranlarımızı sunmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bizler bu gece, o menfur girişimin 6. yılında, al yıldızlı bayraklarımızla, birlik ve beraberlik ruhu içerisinde meydanları doldurarak darbe girişiminin arkasındaki hain odaklara en anlamlı cevabı bir kez daha vermiş oluyoruz.
15 Temmuz 2016’da Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından devletimizi, demokrasimizi, milli birlik ve beraberliğimizi, anayasal düzeni ve özgürlüklerimizi hedef alarak, ülkemizin bekasını ve bölünmez bütünlüğünü parçalamaya yönelik gerçekleştirilen hain darbe girişimi; Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine ellerinde Türk bayraklarıyla sokaklara çıkan, meydanları ve havalimanlarını dolduran; namlulara, tanklara, helikopter ve uçaklara karşı kendisini siper eden aziz milletimiz ve kahraman güvenlik güçlerimiz tarafından bertaraf edilmiştir.
Türk milleti tarihi boyunca elbette pek çok darbeye, darbe girişimine, kalkışmaya, terör saldırısına maruz kalmıştır. Ama o gece yaşananlar bize, kendi devletine, kendi milletine, kendi insanına silah doğrultan, masumların kanını döken bu hainlerin nasıl insanlıktan çıkabildiklerini göstermiştir.
Silah ve bomba seslerinin gecenin karanlığını deldiği o gece aziz milletimiz; “Vatan Uğruna”, “Millet Uğruna”, “Demokrasi Uğruna”, “Bağımsızlık Uğruna”, “Milli İrade Uğruna”, “Bayrak Uğruna”, “Milli ve Manevi Değerler Uğruna”, “İstiklal ve İstikbal Uğruna”, “Türkiye Aşkına”; tarihte eşi benzeri görülmemiş bir mücadele sergilemiş ve bu topraklarda Çanakkale ruhunun, Kuvayi Milliye şuurunun halen diri olduğunu bir kez daha ispatlamıştır. Bu ruh ve şuur, milletimizin direnişinin yanında o gece tanklara, uçaklara meydan okuyan şehit ve gazilerimizin cesaretinin bir sonucudur. Milletimiz 15 Temmuz’daki direnişiyle hem bir darbe girişimini püskürtmüş hem de ülkemizi teslim almayı hedefleyen bir işgal teşebbüsünü engellemiştir.
15 Temmuz’da Milletimiz birliğimize, beraberliğimize ve demokrasimize kastetmek isteyen sinsi FETÖ terör örgütüne gereken dersi vererek hain darbe girişimini boşa çıkardığı gibi asla unutulmayacak, muhteşem bir kahramanlık ve demokrasi destanı da yazmıştır.
Bugün hem derin bir kederi hem de büyük bir gururu aynı anda yüreğimizde hissediyoruz. Bir taraftan 252 insanımızı o gece kaybetmenin hüznünü tekrar yaşarken, diğer taraftan dünyada eşine az rastlanır bir direnişe imza atmanın gururunu yaşıyoruz.
Bin yıldır Anadolu’yu ebedi vatanımız kılmak için bu toprakları kanlarıyla yoğuran kahramanlar silsilesine katılan 15 Temmuz şehitlerimize borcumuzu ne yapsak ödeyemeyiz. Bizler, Devlet ve millet olarak, Peygamberlikten sonraki en şerefli makama, Rabbimizin katında en yüksek mertebeye ulaşan şehitlerimize vefa borcumuzu, geride bıraktıkları emanetlerine sahip çıkarak ödemenin daima gayreti içinde olacağız.
Erkeği ve kadınıyla, genci ve yaşlısıyla, öğrencisi ve hocasıyla, işvereni ve işçisiyle, memuru ve esnafıyla, velhasıl her yaştan, her meslekten, her kesimden insanıyla, ‘bu hayasızca akına gövdelerini siper ederek’, sokakları ve meydanları doldurarak, anadan, yardan, evlattan, serden geçerek verdikleri mücadele sırasında gazilikle şereflenen kardeşlerimizin de her zaman yanında olacağız.
Devletimiz şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkmayı ve gazilerimize gerekli özeni göstermeyi her tür vazifeden üstün tutmaktadır ve tutmaya da devam edecektir.
Milletimize, maddî, manevî acılar ve kayıplar yaşatan 15 Temmuz ve benzeri ihanetlerin bir daha yaşanmaması için başta FETÖ terör örgütü olmak üzere tüm terör örgütleri, her türlü fitne ve fesat odaklarına karşı mücadelemizi ve teyakkuz halinde olmayı sürdüreceğiz. Bu konuda hepimize büyük sorumluluklar düştüğünün farkındayız.
Hainlere vereceğimiz en güzel cevap çalışarak, üreterek Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkartmak olacaktır. Bizler, “Türkiye Aşkına” ülkemizi güçlendirmek, büyütmek, geliştirmek için gece gündüz demeden çalışacak, önümüze çıkartılan engelleri birer birer aşacak, kurulan tuzakları bozarak hedeflerimize doğru yürüyeceğiz. Ülkemizin enerji, savunma, ulaştırma ve altyapı, teknoloji, uzay, havacılık, eğitim, sağlık gibi alanlarda yapmış olduğu tüm atılımları daha da ileriye taşıyacağız.
15 Temmuz’u unutmayacağız, unutturmayacağız, tekrarlanmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bu destanı hakkıyla yaşatmak için her ortamda çocuklarımıza, gençlerimize anlatacak, gelecek nesillerin tarihin bu şanlı direnişinden haberdar olması için elimizden geleni yapacağız.
Kendisine ihanet edeni barındırmayan bu topraklarda birlik ve beraberliğimizi bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Devletimizin bekası ve milletimizin huzurunu bozmak için yapılan her türlü girişim sonuçsuz kalacak, halkımızın birlik ve beraberliği ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti sonsuza kadar yaşayacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle, başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatan için, bayrak için, ülkemizin bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve feda eden tüm şehitlerimizi, ebediyete intikal eden gazilerimizi, rahmetle, saygı ve minnetle anıyor; hayatta olan gazilerimize sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Bir kez daha 15 Temmuz’da yitirdiğimiz Bartınlı Şehidimiz Mustafa YAMAN başta olmak üzere 252 şehidimize ve gazilerimize minnetimizi ifade ediyoruz, Allah hepsinden razı olsun.” dedi.
15 Temmuz 2016’da Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından devletimizi, demokrasimizi, milli birlik ve beraberliğimizi, anayasal düzeni ve özgürlüklerimizi hedef alarak, ülkemizin bekasını ve bölünmez bütünlüğünü parçalamaya yönelik gerçekleştirilen hain darbe girişimi; Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine ellerinde Türk bayraklarıyla sokaklara çıkan, meydanları ve havalimanlarını dolduran; namlulara, tanklara, helikopter ve uçaklara karşı kendisini siper eden aziz milletimiz ve kahraman güvenlik güçlerimiz tarafından bertaraf edilmiştir.
Türk milleti tarihi boyunca elbette pek çok darbeye, darbe girişimine, kalkışmaya, terör saldırısına maruz kalmıştır. Ama o gece yaşananlar bize, kendi devletine, kendi milletine, kendi insanına silah doğrultan, masumların kanını döken bu hainlerin nasıl insanlıktan çıkabildiklerini göstermiştir.
Silah ve bomba seslerinin gecenin karanlığını deldiği o gece aziz milletimiz; “Vatan Uğruna”, “Millet Uğruna”, “Demokrasi Uğruna”, “Bağımsızlık Uğruna”, “Milli İrade Uğruna”, “Bayrak Uğruna”, “Milli ve Manevi Değerler Uğruna”, “İstiklal ve İstikbal Uğruna”, “Türkiye Aşkına”; tarihte eşi benzeri görülmemiş bir mücadele sergilemiş ve bu topraklarda Çanakkale ruhunun, Kuvayi Milliye şuurunun halen diri olduğunu bir kez daha ispatlamıştır. Bu ruh ve şuur, milletimizin direnişinin yanında o gece tanklara, uçaklara meydan okuyan şehit ve gazilerimizin cesaretinin bir sonucudur. Milletimiz 15 Temmuz’daki direnişiyle hem bir darbe girişimini püskürtmüş hem de ülkemizi teslim almayı hedefleyen bir işgal teşebbüsünü engellemiştir.
15 Temmuz’da Milletimiz birliğimize, beraberliğimize ve demokrasimize kastetmek isteyen sinsi FETÖ terör örgütüne gereken dersi vererek hain darbe girişimini boşa çıkardığı gibi asla unutulmayacak, muhteşem bir kahramanlık ve demokrasi destanı da yazmıştır.
Bugün hem derin bir kederi hem de büyük bir gururu aynı anda yüreğimizde hissediyoruz. Bir taraftan 252 insanımızı o gece kaybetmenin hüznünü tekrar yaşarken, diğer taraftan dünyada eşine az rastlanır bir direnişe imza atmanın gururunu yaşıyoruz.
Bin yıldır Anadolu’yu ebedi vatanımız kılmak için bu toprakları kanlarıyla yoğuran kahramanlar silsilesine katılan 15 Temmuz şehitlerimize borcumuzu ne yapsak ödeyemeyiz. Bizler, Devlet ve millet olarak, Peygamberlikten sonraki en şerefli makama, Rabbimizin katında en yüksek mertebeye ulaşan şehitlerimize vefa borcumuzu, geride bıraktıkları emanetlerine sahip çıkarak ödemenin daima gayreti içinde olacağız.
Erkeği ve kadınıyla, genci ve yaşlısıyla, öğrencisi ve hocasıyla, işvereni ve işçisiyle, memuru ve esnafıyla, velhasıl her yaştan, her meslekten, her kesimden insanıyla, ‘bu hayasızca akına gövdelerini siper ederek’, sokakları ve meydanları doldurarak, anadan, yardan, evlattan, serden geçerek verdikleri mücadele sırasında gazilikle şereflenen kardeşlerimizin de her zaman yanında olacağız.
Devletimiz şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkmayı ve gazilerimize gerekli özeni göstermeyi her tür vazifeden üstün tutmaktadır ve tutmaya da devam edecektir.
Milletimize, maddî, manevî acılar ve kayıplar yaşatan 15 Temmuz ve benzeri ihanetlerin bir daha yaşanmaması için başta FETÖ terör örgütü olmak üzere tüm terör örgütleri, her türlü fitne ve fesat odaklarına karşı mücadelemizi ve teyakkuz halinde olmayı sürdüreceğiz. Bu konuda hepimize büyük sorumluluklar düştüğünün farkındayız.
Hainlere vereceğimiz en güzel cevap çalışarak, üreterek Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkartmak olacaktır. Bizler, “Türkiye Aşkına” ülkemizi güçlendirmek, büyütmek, geliştirmek için gece gündüz demeden çalışacak, önümüze çıkartılan engelleri birer birer aşacak, kurulan tuzakları bozarak hedeflerimize doğru yürüyeceğiz. Ülkemizin enerji, savunma, ulaştırma ve altyapı, teknoloji, uzay, havacılık, eğitim, sağlık gibi alanlarda yapmış olduğu tüm atılımları daha da ileriye taşıyacağız.
15 Temmuz’u unutmayacağız, unutturmayacağız, tekrarlanmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bu destanı hakkıyla yaşatmak için her ortamda çocuklarımıza, gençlerimize anlatacak, gelecek nesillerin tarihin bu şanlı direnişinden haberdar olması için elimizden geleni yapacağız.
Kendisine ihanet edeni barındırmayan bu topraklarda birlik ve beraberliğimizi bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Devletimizin bekası ve milletimizin huzurunu bozmak için yapılan her türlü girişim sonuçsuz kalacak, halkımızın birlik ve beraberliği ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti sonsuza kadar yaşayacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle, başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatan için, bayrak için, ülkemizin bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve feda eden tüm şehitlerimizi, ebediyete intikal eden gazilerimizi, rahmetle, saygı ve minnetle anıyor; hayatta olan gazilerimize sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Bir kez daha 15 Temmuz’da yitirdiğimiz Bartınlı Şehidimiz Mustafa YAMAN başta olmak üzere 252 şehidimize ve gazilerimize minnetimizi ifade ediyoruz, Allah hepsinden razı olsun.” dedi.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü temalı resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödüllerinin verilmesinin ardından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma programı kapsamında 81 ilde eş zamanlı olarak “Türkiye Aşkına” ruhuyla ay yıldızlı sancağı taşımak, tüm şehitlerimizin ve 15 Temmuz’da şehit olan vatandaşlarımızın anısını yaşatmak amacıyla “15 Temmuz Şehitleri Sancak Koşusu” ilimizde Şehitlikten başlayıp Cumhuriyet Meydanında özel sporcumuzun Vali Arslan’a sancak takdimi ile sona erdi.
Program şiir yarışmasında birinci olan öğrencinin şiirini okuması, ilahiler ve Mehteran Takımının gösterisiyle devam etti.
Saat 00.13’te tüm camilerimizde ve alanda selanın verilmesinin ardından dua edildi. Program Murat Nohutçu’nun memleket ve kahramanlık türküleriyle sona erdi.
Demokrasi nöbeti sabah namazına kadar devam edecek.