Büyük Türk Mutasavvıfı Yunus Emre, Ulupınar Köyü Ziyarettepe’de bulunan türbesi başında dualarla anıldı.
Kırşehir ve Aksaray Valiliklerince ortaklaşa düzenlenen törene Kırşehir Valisi Sayın İbrahim Akın, Aksaray Vali Vekili Sayın Mehmet Tanışır, Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, Kırşehir Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Yurdagül, iki ilin protokolü ve vatandaşlar katıldı.
Yunus Emre Anıt Mezarının ziyaret edilmesi ve dua okunmasının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kırşehir Valisi Sayın İbrahim Akın, Türk Milleti’nin yetiştirdiği en büyük mutasavvıf erlerinden birisi olan Yunus Emre’nin sevgi ve hoşgörünün kaynağı olduğunu söyledi.
Anadolu’da Türk Edebiyat Dilinin oluşmasına öncülük eden Yunus Emre’nin vefatının 700. Yıldönümü olması sebebiyle Cumhurbaşkanlığımızca 2021 yılının “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” olarak ilan edildiğini, UNESCO tarafından da Anma ve Kutlama Yıldönümleri arasına alındığını belirten Kırşehir Valisi Sayın İbrahim Akın, “Söylediği şiirlerle halkımızı huzur ve barış içinde yaşamaya sevk eden, gönüllere sevgi ve umut tohumları eken mana önderlerinden Ahi Evran, Hacıbektaş Veli ve Yunus Emre’nin dünya genelinde anılıyor olması Onlara ev sahipliği yapan bölge insanımız için onur vesilesidir.” dedi.
Türk Tasavvuf Edebiyatı alanında kendine has üslupla söylediği eserleriyle milletimizin gönlünde büyük bir yer edinen Yunus Emre’nin bütün insanlığı ilahi aşka, kardeşliğe, sevgi ve hoşgörüye davet eden bir gönül insanı olduğunu ifade eden Kırşehir Valisi Sayın İbrahim Akın, “Yunus Emre, hayatı boyunca dil, din ve ırk ayrımı yapmadan herkese aynı gözle bakmıştır. O’na göre bu hayatın özü sevgidir. Sevgisiz gönüllerin taştan farksız olduğunu dile getiren Yunus Emre, insanları ayrılıklara sevk eden kin, nefret, düşmanlık gibi bütün olumsuz duyguları yok edecek olan yegâne şeyin sevgi olduğunu belirtmiştir. Çağdaşlarının aksine Anadolu insanına anlaşılmaz ve karmaşık ifadelerle hitap etmek yerine halk diliyle ulaşmayı tercih etmiş, şiirlerinde duru bir Türkçe kullanmıştır. Edebiyat dili olarak Farsça ve Arapça’nın yaygın olduğu bir dönemde Türk dilinin zenginliğini ve anlatımdaki gücünü ortaya koymuş ve şiirleri dilden dile dolaşarak günümüze kadar ulaşmıştır. Günümüzde insanlık âlemi farklılıkları bahane ederek birbirini yok etmeye çalışmaktadır. Bu sıkıntılarla mücadele etmenin yolu Yunus Emre gibi düşünmekten ve dünyaya gönül gözüyle bakmaktan geçmektedir. Bu duygularla, kültürümüze hümanist fikirleriyle zenginlik katan Yunus Emre’yi bütün insanlığın hak ettiği gibi anlamasını temenni ediyorum.” şeklinde konuştu.
Büyük Türk Mutasavvıfı Yunus Emre’yi Anma Programı, halka alıç ikram edilmesi ve sonrasında da Çilehane’nin ziyaret edilmesi ile sona erdi.