Kurtubi’nin naklettiğine göre bu surenin Mekkİ olduğu hususunda ic-ma vardır. 83 ayettir.
Bu surenin faziletine dair bir çok hadisi şerifler nakledilmiştir.
Bunların sahih olup olmadıklarını en iyi bilen Allah’tır.
Diğer Mekki sureler gibi hecâ harfleriyle başlamıştır.
Bu surede Kur’an-ı Kerim’e değinilmektedir.
Peygamber (S.A.V.) efendimiz ile ölüm sonrası dirilişin isbatından bahsedilmektedir.
Bundan sonra darb-ı meseller, kıssalar yerilmekte, kevni ayetlere temas edilmekte, bazı inanç ve fiilleri hususunda kafirlerle tartışılmaktadır. Bunlardan sonra kıyametten bazı sahneler tasvir edilmekte, tevhid ilkesi ile ölüm sonrası dirilişe temas edilmektedir.
Bununla beraber bu hususların isbatına dair maddi görünümlerden deliller çıkarılmakta, müşriklerin şüpheleri çürütülüp delilleri geçersiz kılınmaktadır.
Bu saydığımız konulann hepsi de kilitli kalplerle; taşlaşmış, katılaşmış nefisleri canlandırmaya yöneliktir.
Kur’an-ı Kerim, insanlar için bir fazilet, bir hidayet ve saadet kaynağıdır. O, insanı karanlıklardan, dalalet çukurlarından çıkarır, nura, felaha ve selamete ulaştırır.
İnsan Kur’an’ı ne kadar dikkat ve ne derece saygı ile okursa, ruhu ve kalbi üzerinde o nisbette tesir yapar ve insanı Allah’ına yaklaştırır. Kendisine mahsus usul ve kaidelere riayet edilerek okunan bir Kur’an’ın, sade saygı ile dinleyenler üzerinde bile yaptığı eşsiz tesiri her vakit müşahede etmekteyiz.
Bunu her insan kendi nefsine deneyebilir.Manasını bilen de, bilmeyen de O’ndan muhakkak ki kendine ve irfan derecesine göre bir feyiz ve nasip alır; O’ndan nuru ile kalbini aydınlatır. Fakat manasını anlayan ve üzerinde durarak okuyanlar için bu feyiz elbette daha ulvidir.
Yasin Suresi Dinle
Yâsîn Sûresi Meali
1: Yâ, Sîn.
2: Yemin olsun o hikmetlerle dolu Kur’an’a ki,
3: Hiç kuşkusuz, sen, gönderilen elçilerdensin;
4: Dosdoğru bir yol üzerindesin.
5: Azîz ve Rahîm’in indirdiği üzeresin.
6: Babaları uyarılmamış, tam gaflet içinde bir toplumu uyarman için gönderildin.
7: Yemin olsun ki, onların çoğuna söz hak olmuştur, artık onlar iman etmezler.
8: Biz onların boyunlarına bukağılar geçirdik. Bukağılar çenelere dayanmıştır da bu yüzden onların kafaları yukarı kalkıktır.
9: Önlerine bir set, arkalarına da başka bir set çektik. Böylece onları kuşatıp sardık; artık onlar görmezler.
10: Sen ha uyarmışsın onları ha uyarmamışsın, fark etmez onlar için; inanmazlar.
11: Sen ancak o zikire/Kur’an’a uyan ve görmediği halde Rahman’dan korkan kimseyi uyarırsın. Böylesini, bir bağışlanma ve seçkin bir ödülle müjdele!
12: Biz, yalnız biz, ölüleri diriltiriz ve onların önden gönderdiklerini de eserlerini de yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte ayrıntılı olarak kaydetmişizdir.
13: Onlara o kent halkını örnek ver. Hani, elçiler gelmişti oraya.
14: Hani, biz onlara iki kişi göndermiştik, onları yalanlamışlardı. Bunun üzerine biz, üçüncü bir kişiyle destek vermiştik. Şöyle demişlerdi: “Biz, size gönderilen elçileriz!”
15: Kent halkı dedi ki: “Siz, bizim gibi birer insandan başka şey değilsiniz. Rahman hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz.”
16: Dediler: “Rabbimiz biliyor ki, biz size gönderilmiş elçileriz.”
17: “Bize düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir.”
18: Dediler: “Sizin yüzünüzden uğursuzlukla karşılaştık/biz sizi uğursuzluk sebebi saymaktayız. Eğer bu işe son vermezseniz, sizi mutlaka taşlayacağız. Ve bizden size acıklı bir azap kesinlikle dokunacaktır.”
19: Dediler: “Uğursuzluk kuşunuz sizinle beraberdir. Size öğüt verildi diye mi bütün bunlar? Hayır, siz savurganlığa, aşırılığa sapmış bir topluluksunuz.”
20: Kentin öbür ucundan bir adam koşarak gelip şöyle dedi: “Ey topluluk, bu elçilere uyun!”
21: “Sizden herhangi bir ücret istemeyelere uyun. Onlardır doğruyu ve güzeli bulanlar.”
22: “Beni yaratana ne diye kulluk etmeyecek mişim ben? Ve sizler de O’na döndürüleceksiniz.”
23: “O’ndan başka tanrılar mı edineyim ben? Eğer Rahman bana bir zorluk/zarar dilerse onların şefaati benden hiçbir şeyi savamaz; beni kurtaramazlar.”
24: “Bu durumda ben elbette ki açık bir sapıklığın içine düşerim.”
25: “Ben, sizin Rabbinize iman ettim, artık dinleyin beni!”
26: “Gir cennete!” denildi. Dedi: “Kavmim bir bilebilseydi?
27: Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı.”
28: Biz onun ardından kavmi üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirecek de değildik.
29: Olan, sadece korkunç titreşimli bir sesti. Ve bir anda söndüverdiler.
30: Yazık şu kullara! Kendilerine gelen her resulle mutlaka alay ederlerdi.
31: Görmediler mi, kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettik. Onlar artık bir daha bunlara dönmeyecekler.
32: Ancak herkes toplandığında, onlar da huzurumuzda hazır bulundurulacaklar.
33: Ölü toprak onlar için bir mucizedir. Onu dirilttik, ondan dâne çıkardık; bak işte ondan yiyorlar.
34: Onda hurmalardan, üzümlerden bahçeler oluşturduk, ondan pınarlar fışkırttık;
35: Ki onun ürününden ve ellerinin yapıp ettiğinden yesinler. Hâlâ şükretmiyorlar mı?
36: Şanı yücedir o Allah’ın ki toprağın bitirdiklerinden, onların öz benliklerinden ve nice bilmediklerinden bütün çiftleri yaratmıştır.
37: Gece de onlar için bir mucizedir. Gündüzü ondan soyup alırız da onlar karanlığa gömülüverirler.
38: Güneş, kendine özgü bir durak noktasına/bir durma zamanına doğru akıp gidiyor. Azîz, Alîm olanın takdiridir bu.
39: Ay’a gelince, biz onun için de bir takım durak noktaları/birtakım evreler belirledik. Nihayet o, eski hurma sapının eğrilmişi gibi geri döner.
40: Güneş’in Ay’a ulaşıp çatması gerekmiyor. Gecenin de gündüzü geçmesi gerekmez. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
41: Zürriyetlerini o dopdolu gemilerde taşımamız da onlar için bir ayettir.
42: Onlar için gemilere benzer, binecekleri başka şeyler de yarattık.
43: Eğer dilersek onları boğarız. Bu durumda ne kendileri için feryat eden olur ne de kurtarılırlar.
44: Ancak bizden bir rahmet olarak bir süreye kadar daha nimetlensinler diye kurtarılırlar.
45: Onlara, “Önünüzdekinden ve arkanızdakinden sakının ki, size merhamet edilebilsin!” denildiğinde, hiç aldırmazlar.
46: Çünkü Rablerinin ayetlerinden kendilerine bir ayet gelince, ondan mutlaka yüz çevirmişlerdir.
47: Onlara, “Allah’ın size lütfettiği rızıklardan dağıtın!” dendiğinden, nankörlüğe sapanlar, iman edenlere şöyle derler: “Allah’ın, dilediği takdirde yedirip doyuracağı kişiyi biz mi doyuracağız? Siz açık bir sapıklık içindesiniz, hepsi bu.”
48: Bir de şöyle derler: “Eğer doğru sözlüler iseniz, bu tehdit ne zaman?”
49: Sadece korkunç titreşimli bir sesi bekliyorlar. Onlar çekişip dururlarken, o ses kendilerini enseleyecektir.
50: O zaman ne bir tavsiyede bulunmaya güçleri yetecek ne de ailelerine dönebilecekler.
51: Sûra üfürülmüştür! Bak, işte kabirlerden, Rablerine doğru akın akın gidiyorlar.
52: Şöyle diyecekler: “Vay başımıza gelene! Kim kaldırdı bizi mezarımızdan? Rahman’ın vaat ettiği işte bu! Peygamberler doğru söylemişler.”
53: Topu topu korkunç titreşimli bir tek ses. Ve bakmışsın, hepsi birden huzurumuzda divan durmaktadır.
54: O gün hiçbir canlıya, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Sizler, sadece yapıp ettiklerinizin karşılığı olarak cezalandırılırsınız.
55: O gün cennet halkı bir uğraş içinde eğlenip ferahlamaktadır.
56: Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, koltuklar üzerinde yaslanmışlardır.
57: Orada kendileri için meyveler var. İstedikleri her şey kendilerinin olacak.
58: Rahîm Rab’den bir de sözlü selam!
59: Ey günahkârlar! Bugün şöyle ayrılın!
60: Ey âdemoğulları! Ben size, “Şeytana kulluk etmeyin, o sizin için açık bir düşmandır!” demedim mi?
61: “Bana ibadet edin, dosdoğru yol budur!” demedim mi?
62: Yemin olsun, şeytan, içinizden birçok nesli saptırmıştı. Aklınızı hiç işletmiyor muydunuz?
63: Alın size, tehdit edildiğiniz cehennem!
64: İnkâr edip durmanız yüzünden dalın oraya bugün!
65: O gün, ağızlarını mühürleyeceğiz. Bize elleri konuşacak, ayakları da kazanmış olduklarına tanıklık edecek.
66: Dilesek, gözlerini siler, onları elbette kör ederiz. O zaman yola koyulmak isterler ama nasıl görecekler?
67: Dilesek, onları oldukları yerde hayvana çeviririz. O zaman ne ileri gitmeye güçleri yeter ne de geri dönebilirler.
68: Kimi uzun ömürlü kılarsak, onu yaratılışta gerisin geri çeviririz. Hâlâ akıllarını işletmiyorlar mı?
69: Biz o peygambere şiir öğretmedik. Şiir ona yaraşmaz/layık olamaz da. Ona vahyedilen, bir öğütten ve apaçık bir Kur’an’dan başka şey değildir;
70: Diri olanı uyarsın ve inkârcılar üzerine söz hak olsun diye indirilmiştir.
71: Görmediler mi, ellerimizin yapıp ettiklerinden, kendileri için nice hayvanlar yarattık da onlar, bu hayvanlara sahip oluyorlar.
72: O hayvanları bunlara boyun eğdirdik. Onlardan binekleri vardır ve onlardan bir kısmını da yiyorlar.
73: O hayvanlarda bunlar için birçok yararlar var, içecekler var. Hâlâ şükretmiyorlar mı?
74: Kendilerine yardım edilir ümidiyle Allah’tan başka ilahlar edindiler.
75: Oysaki, o ilahlar bunlara yardım edemezler. Tam aksine, bunlar, o ilahlara hizmet eden ordular durumundadır.
76: Artık onların sözü seni üzmesin! Biz onların sır olarak tuttuklarını da açıkladıklarını da biliyoruz.
77: Görmedi mi insan, kendisini bir spermden yarattığımızı! Bir de bize açık bir hasım kesilmiştir o.
78: Kendi yaratılışını unutmuş da bize örnek veriyor. Ve bir de şöyle diyor: “Şu çürümüş kemiklere kim hayat verecek?”
79: De ki: “Onlara hayatı verecek olan, onları ilk kez yaratandır. O, bütün yaratılmışları/her türlü yaratmayı çok iyi bilmektedir.”
80: O size, o yeşil ağaçtan bir ateş oluşturdu da siz ondan tutuşturup duruyorsunuz.
81: Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerini yaratmaya güç yetiremez mi? Elbette güç yetirir. Her şeyi bilen Alîm, sürekli yaratan Hallâk O’dur.
82: O birşeyi istediğinde, buyruğu sadece şunu söylemektir: “Ol!” Artık o, oluverir.
83: Herşeyin kaynağı/egemenliği elinde olan o yaratıcının şanı çok yücedir! Sonunda O’na döndürüleceksiniz.
Yasin Suresi Duası
Yasin Süresi okunduktan sonra kısaca şu dua yapılabilir;
Bismillahirrahmanirrahim
Allahümme rabbena ya rabbena tekabbel minna duaena vekdi hacetena bihurmeti sureti yasin ve ecirna minennari vemin azabil kabri ve min şerri sualin bi fadli sureti yasin yarabbel alemiyne veselemun alel mürseliyne velhamdülillahi rabbil alemin.
Esirgeyen ve Bağışlayan Allah’ın Adıyla
Yasin suresinin hurmetine dualarımızı kabul ve ihtiyaçlarımızı eda buyur. Ey Rabbil Alemin! Yasin suresinin faziletine bizi ateşten, kabir azabından ve sualin şerrinden koru. Ve peygamberlere selam olsun. Hamd Alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.
EL FATİHA
Yasin Suresi Tefsiri
Peygamber (S.A.V.) Efendimizin Kavmi İle Olan Durumu
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
1- Yâ, Sîn.
2-4- Ey Muhammedi Kur’an-ı Hakîm’e and olsun ki,sen doğru üzere gönderilmiş peygamberlerdensin.
5-6- Bu; babalan uyarümadığmdan, gafil kalmış bir mîlleti uyarman için güçlü ve merhametli olan Allah’ın indirdiği Kur’andır.
7- And olsun ki, hüküm çoğunun aleyhine gerçekleşmiştir, bunun için artık inanmazlar.
8- Boyunlarına, çenelerine kadar varan demir halkalar geçirmişizdir, bunun için başlan yukarı kalkıktır,
9- Önlerine ve arkalarına sed çekmişizdİr. Gözlerini perdelediğimizden artık göremezler.
10- Ey Muhammedi Onları uyarsan da uyarmasan da birdir, İnanmazlar.
11- Sen ancak, Kur’an’a uyan ve görmediği halde Rahman’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Artık o kimseyi, bağışlanma ve cömertçe verilecek bir ecirle müjdele.
12- Şüphesiz Ölüleri dirilten, işlediklerini ve eserlerini yazan Biziz; her-şeyi, apaçık bir kİtabda saymışızdır.
Bazı Kelimeler:
Bazı kimseler bu kelimeyi yâ harfim uzatarak, sinin sonundaki nûnuda müteakiben gelen vav harfine İdgam ederek okurlar, diğer bazı kimseler de sîn’deki nûn harfini sakin olarak izhar edilmiş şekilde okurlar.
Bir başka grupta nun harfinin harekesini zamme veya kesre veya fethah olarak ortaya koyarlar.
Söz sabit oldu, artık değiştirilmez. Zakn kelimesinin çoğulu olup, çeneler manasına geliri Başi kalkık ve gözü yumuk vaziyetteki kimseler Geride bıraktıkları eserleri.
Surenin başındaki bu heca harflerinin zikredilmesinde mutlaka hikmet vardır. Bu harfler, her ne kadar biz anlamasak bile mutlaka bir mana ifade etmektedirler. Bunların manası Allah ile Resulü arasında bir sır olarak kalmakta devam edecektir. Bu harfler, zamanımızdaki şifrelere benzemektedirler. Bunlarla hangi mananın kast edildiğini elbette en iyi bilen Allah’tır. Bazı kimseler bu harflerin Allah’ın ya da Peygamberin adlarından biri olduğunu söylemişlerdir. Surenin başında kasemden önce zikredilmesi onu yüceltmek içindir.
Açıklama:
Kutlu ve yüce olan Allah, kâmil bir mucize olan Kur’an’a yemin ederek buyurmuş ki: Ey Muhammedi Sen doğru yol üzerinde bulunan Peygamberlerdensin. Bu yol islam yoludur. Bu, senden önce gelip geçmiş Peygamberlerin yoludur. ,
Burada Kur’an-ı Kerim maksatsız olarak zikredilmiş değildir. Bilakis — Allah bilir ya— Kur’an-ı Kerim’in burada zikderiliş sebebi dikkâtlerimizi ona çevirmek içindir. Zira Kur’an-ı Kerim bakî bir mucizedir. Hz. Muhammed’in davasında sadık olduğuna ve Allah katından gönderilmiş bir elçi olduğuna delâlet eden baş delildir. Bu Kur’an, mülkünde aziz ve güçlü olan, yaratıklarına merhametli olan Rab tarafından indirilmedir.
Bu ifadelerle Kur’an-ı Kerim’in mertebesinin yüksekliğine ve Rahman olan Allah’ın en kıymetli nimetlerinden biri olduğuna şehadet edilmektedir. Ey Muhammed, yakın babaları uyarılmamış olan bir kavmi uyarman için bu Kur’an sana indirildi. Bunların yakın babaları uyarılmadılar ama uzak babaları, ata ve dedeleri, İsmail Peygamber tarafından uyarıldılar. Bunlar hak ve nûr yolundan gafildirler. Bunların üzerine ilahî azap sözü hak oldu. Ve-azaba çarptırılacaklarına ilişkin ilahi tehdit sabit oldu. Zira güçlü ve hikmet sahibi olan Allah’ın katında söylenen sözler değiştirilmez.
Bu ifadelerde geçen sözden kasıt, Allah’ın ezeli hüküm ve yargısıdır. Azap sözü onların çoğunun üzerine hak oldu. Çünkü onlar iman etmiyorlar. Hayır ve zorlama yoluyla değilde istekleriyle, kendi serbest iradeleriyle Allah’ı ve Peygamberi inkar ediyorlar. Küfür ve inatta ısrar ediyorlar.
Bu ifadelerle Peygamber (S.A.V.) efendimiz Allah’tarafından müsterih kılınmakta ve gönlüne itmi’nan bırakılmaktadır. “Biz, onların boyunlarına halkalar geçirdik. O halkalar, çenelere kadar dayanmıştır; onun için kafaları yukarı kalkıktık’ Bu ayeti kerime onlann iman etmeyeceklerine, ayetlerle uyarının onlara fayda vermeyeceğine dair ezelde verilen ilahi hükmü takrir etmektedir. İman etmedikleri ve hakkı kabul etmedikleri için Kur’an-ı Kerim onları boyunlarına zincir vurulan ve elde etmek istediği şeyi —zincir gibi arada bir maddi engel bulunduğundan ötürü— ele geçiremeyen, boynuna vurulan tasmadan dolayı başı yukarıya doğru kalkık olan, eğilipte ayağının dibindeki şeyi göremeyen kimselere benzetmektedir. Bazı kimseler bu ayet-i kerimede istiare bulunmadığını, baştan sona hakikat olduğunu, ancak bunun, onların kıyamet günündeki hallerini tasvir etmekte olduğunu söylemişlerdir: “Boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde sürükleneceklerdir “. ‘ ‘Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektikte onları kapattık; artık görmezler” Bu ayeti kerime de, onlann bir başka durumlarını temsil etmektedir. Yani onlara manen iman yolları kapatılmıştır. Maddeten yolları kapatılmış olup da amaçlarına ulaşamayan kimselere benzetilmişlerdir. Ayet-i kerimede sözü edilen önlerindeki set, dünyada şeriatı kabul etmelerini engeller, arkalarındaki set İse ölüm sonrası dirilişe inanmalarım engeller. Bakınız Ce-nab-ı Allah ne buyuruyor: “Biz onlara bir takım (kötü) arkadaşlar saldırdık. Onlann önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini onlara süslü gösterdiler”. Yani onlara dünyayı süslü gösterdiler, onlar da dünyaya aldandılar. Ahireti de onlara süslü gösterdiler ama onlar ahireti yalanladılar. Biz onların önlerinde ve arkalarında bir set yaptık. Onları hakkı göremeyen kör kimselere dönüştürdük. Onlar artık hakkı göremezler. Uyarsan da uyarmasan da onlar iman etmezler. Kalbi Allah tarafından damgalanan, gözüne perde çekilen kimseler işte bu halde olurlar. Artık Allah’tan sonra bunları kim doğru yola iletebilir? Bunlar kendi nefislerini sahih nazardan, hevesten soyutlanmış görüşten, taklid sapıklığından uzak bir düşünceden batıla çevirdikleri için irnan etmezler. Ey Muhammed ancak zikre yani Kur’an’a uyan, gayb halinde Rah-man’dan korkan kimselere senin uyarman fayda verir.
Şu halde bu ayet-i kerime, Kur’an’dan ancak belli bir sınıfın yararlanacağını ifade etmektedir. Umumi uyarmaya ve korkutmaya gelince, insanlar kendisine tabi olsalar da, olmasalarda Peygamber efendimiz bunu yapmakla mükelleftir. Şu halde ayet-i kerimenin ifadesi ile peygamberliğin ve cinlerle insanları uyarmanın umumiliği arasında bir çelişki yoktur. Gerçekten de Kur’an zikri kalbine giren, gayb halinde Allah’tan korkan kimseden başkaları Peygamber efendimizin uyarmasından yararlanamazlar. Şu kilitli kalplere ve madde İle maddî hallerden başka bir şeye iman etmeyen ölü nefislere gelince, bunların peygamberin uyarmasından yararlanmaları mümkün değildir. Ey Muhammedi Sana tabi olan ve senin getirdiğin ilahî rahmetten yararlanan kimselere, genişliği göklerle yer kadar olan Cenneti, bol sevabı ve mükâfatı müjdele.
Adamın biri çıkıpta bu müjde ve uyarmanın ne zaman tahakkuk edeceğini soracak olursa ona verilecek cevap şudur: Şüphesiz senin Rabbin, herkese amelinin karşılığını vermek, vadettiği müjde ile, yaptığı tehditleri gerçekleştirmek için Ölümlerinden sonra insanları yeniden dirütecektir. Allah, insanların Önce ve sonra yaptıkları bütün amelleri de yazıp kayda geçirmektedir. İnsanların bıraktıkları” eserleri de amel defterine kaydetmektedir.. Eserden kasıt, insanın kendisinden sonra bıraktığı ve admm anılmasına vesile olan hayırlı şeylerle şerli şeylerdir ki, bunların her ikisinin karşılığını Cenab-ı Allah insana ahirette verecektir. Güzel eserler; kendisinden yararlanılan bir ilim veya gönüllerine sağlıklı bir şekilde İslamın manası yerleştirilen çocuklar, veya mescid, okul, hastahane gibi faydalı binaları tesis etmek veya kalıcı bir hayır işi yapmaktır.
Kötü eserlere gelince; bunlar insanları yazı veya söz İle kötülüğe davet eder, insanları ahlakî çözüiytüye çağırır. Nitekim bazı Mısırlı yazarlar, kırmızı Neon lambaları altında yaşadıkları gece hayatlarını laubalilikle okuyucularına anlatmaktadırlar. Halbuki onlar, kendilerine aldanan genç nesli baştan çıkarmakta, gençler de onları taklit etmektedirler. Umumî veya hususî vesilelerle kötülüğü yaymaya, insanı haktan uzaklaştıran eğlence tesisleriyle meyhaneleri meydana getirmeye çalışmaktadırlar. .
İşte faydalı eserler, işte zararlı eserler… “İşledikleri herşey kitaplarda mevcuttur. Küçük, büyük, hepsi satır satır yazılmıştır!’ Bunların yaptıkları bütün amelleri Rabbim, apaçık ve zahir olan bir kitapta yazıp kayda geçirmiştir. Bu yaptıklarının karşılığım ahirette eksiksizce verecektir.
Şehir Halkının Kıssası
13- İnsanlara, halkına elçiler gelen kasabaları anlat:
14- Onlara iki elçi göndermiştik; onu yalanladıkları için üçüncü biriyle desteklemiştik. Onlar: “Biz size gönderildik” demişlerdi.
15- Kasabalılar: “Siz de ancak bizim gibi birer insansınız. Rahman da bir şey indirmemiştir. Sadece yalan söyleyorsunuz” demişlerdi
Yasin Suresi Önemi
Yasin-i Şerif müslümanların en çok okuduğu surelerden biridir.
Yasin -i Şerif’in Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v) için önemi çok büyüktür. Peygamberimiz Hz. Muhammed, Yasin Suresinin önemi hakkında birçok hadis buyurmuştur.
Sevgili peygamberimiz, Yasin Suresine Kuran-ı Kerim’in kalbi demiş ve şöyle buyurmuştur : “Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’anın kalbi de Yasindir. Kim Yasin’i okursa, Cenab-ı Hak ona Kur’anı on kere hatmetmiş sevabı verir”.
Yasin Suresi insanoğlu için manevi anlamda kurtarma simidi gibidir. Peygamberimiz (s.a.v) : “Sure-i Yasin’i ölmek üzere olan kimsenin üzerine okuyun”. Bir diğer hadis : “Sure-i Yasin ölümü yaklaşan hastanın yanında okursa Allak Teala onun can vermesini hafifletir”. Bir diğer hadisinde ise : “Geceleri Allah Tealanın rızası için Yasin-i Şerif okuyan kimsenin kul hakkından başka bütün günahları affedilir” buyurmuştur.
Yasin-i Şerif okuyanın günahları hafifletilir yada bağışlanır. Kirlenmiş ruhlara ve canlara okunduğunda, tertemiz bir kanla, temizlenmiş bir kalple bakar insanoğlu dünyaya…
Yasin Suresi inanarak ve niyet ederek okunmalıdır. İnançla okunduğunda, insanoğluna ummadığı anda Allah C.C tarafından rızk gelir. Yasin Suresini 70 defa okuyana kapalı hacet kapıları açılır. Ödenmesi zor bir borca giren kişi sabaha karşı abdest alıp kıbleye dönerek 7 gece Yasin-i Şerif okursa Allah yardımcısı olur.
Susuz kalan suya kanar.
Eceli gelmeyen hastaya okunursa, hasta şifa bulur. Eceli gelen hasta ise, ölüm acısı tatmaz. Ölüm anında o kişiye cennet melekleri gözükür. İnsan korktuklarından emin olur. Kayıp olan için okunursa çabuk bulunur.
Bekar olanlar kolay evlenir.
Garip olan kişi okursa feraha kavuşur.
Bir hadis-i şerifte buyrulur ki : “Her kim Cuma günü annesinin veya babasının kabrini ziyaret eder de baş ucunda Yasin suresini okursa, okuduğu her harfi adedince onlar bağışlanır”.
“Yasin’i her gece okumaya devam eden kimse şehit olarak ölür”.
“Yasin-i Şerif okuyunuz. Onda on bereket vardır. Aç okursa, doyar. Susayan okursa, suya kavuşur. Hasta okursa şifa bulur. Korkan okursa, emin olur. Mahzun okursa, feraha kavuşur. Çıplak okursa, giyinir. Ölü üzerine okunursa, azabı hafifler. Bekar okursa, evlenir. Kayıp bulunur. Misafir okursa, yardım görür. ” buyrulmuştur.
“Kur’an’ı Kerim’de bir sure vardır ki, ona Allah katında ” Azime ” denir. O sureyi okuyan kimse, kıyamet günü çok kimseye şefaat edecektir. O sure Yasin suresidir”.
Hz Aişe (r.a) dan ; “Muhakkak ki Kur’an’da bir sure vardır. Kendisini çok okuyana şefaat eder. Dinleyen ise mağfiret olunur. O, Sure-i Yasin’dir.
Yasin Suresi Fazileti
Kur’an-ı Kerim’in kalbi olarak da bilinen Yasin Suresi içerisinde sırlı hazinelerin bulunduğu Mekki surelerden biridir. Seksen üç ayeti ile bizlere seslenen Yasin Suresi Furkan Suresi’nden önce Cin Suresi’nden de sonra gelecek şekilde Kur’an-ı Kerim içerisinde geçmektedir. İlk ayetlerinde Peygamberimize hitap ederek O’nu teselli eden Yasin Suresi’nin başında ‘Huruf’u Mukatta’ denilen ya ve sin harfleri bulunmaktadır. Bu harflerin ne anlama geldiği bilinmemekle birlikte çeşitli yorumlar yapılmıştır. Peygamberimiz Kâbe’de iken onun üzerine pislik dökmek ve eziyet etmek isteyen müşriklerin ellerinin boyunlarında yapışık kalması üzerine inen ayetlerle başlayan Yasin Suresi kıssalar ve öğüt verici ayetlerle dolu dolu bir suredir.
Yasin Suresi’nin Önemi Nedir?
Hadis kaynaklarına baktığımızda Yasin Suresi’ne dair Peygamberimizin pek çok hadis-i şerifini görürüz. Bu hadisler ışığında Yasin Suresi’nin önemini daha iyi bir şekilde anlayabiliriz. ‘Her şeyin bir kalbi vardır, Kur’an’ın kalbi de Yasin Suresi’dir.’ Hadis-i şerifi bizlere Yasin Suresi’nin Kur’an’ın hayat damarlarından biri olduğunu ve Kur’an’ın kalbinden okuyanın kalbine uzanan bir yol olacağını belirtmiştir. Bu nedenle önemi oldukça büyüktür.
Yasin Suresi’nin ismi başında bulunan Huruf’u Mukatta’dan kaynaklansa da Yasin isminden başka isimlerle de anılmıştır.
» Kalbu’l Kur’an: Kur’an’ın kalbi
» Müdafi’a-i Kadiye: Okuyanın ve onunla amel edenin kalbinden ve çevresinden fenalıkları def eden.
» Muimme: Okuyup amel edenler için iki dünya saadetini kazandıran ve bu iki dünyada yaşayacakları korkuları gideren.
» Azime: Allah’ın yanında şerefiyle zikredilen ayetler anlamına gelir.
Yasin-i Şerif’in Faziletleri Nelerdir?
≈ Yasin Suresi bütün dertlere şifadır, O Kur’an’ın kalbidir.
≈ Yasin Suresini geceleri okuyana Kur’an’ın tamamını yedi kere hatim etmiş kadar sevap yazılır.
≈ Yasin Suresi ne niyetle okunursa o niyet hayırlı bir şekilde kabul olunur.
≈ 41 Yasin Suresi hangi murad ile okunursa o murad hâsıl olur.
≈ Geceleri Yasin Suresi okuyanlar Allah’u Teâlâ tarafından affolunur.
≈ Cuma gecesi Yasin Suresi okuyan mü ‘minin ertesi sabaha günahları affedilir.
≈ Deylemi’de geçen bir hadis-i şerife göre Yasin Suresi 10 derde devadır:
1. Aç kalanlar okursa doyar.
2. Çıplak (fakir) okursa giyinir.
3. Bekâr olanlar okursa evlenir.
4. Korkusu olan okursa korkusundan emin olur.
5. Mahzun okuduğunda yüreği ferahlar.
6. Misafir olan ve ya yola çıkan olursa seferde yardım görür.
7. Kayıp olan şey bulunur.
8. Hastalar okursa hastalıkları şifa bulur.
9. Ölü için okunursa ölünün azabı hafifler.
10. Suya susamış kimse okursa suya kavuşur.
≈ Yasin Suresi üç bin harftir ve okunduğunda melekler gökyüzünden inerek onu dinlerler.
≈ Gündüz Yasin Suresi okuyanların sıkıntıları def edilir.
≈ Nafile olarak 20 kere okunduğunda hac sevabı verilir.
≈ Yasin Suresi’ni dinlemek sadaka vermiş kadar sevaptır.
≈ Yasin Suresi’nin yazılıp suya atılması ile oluşan sudan içen kişinin ne hastalığı varsa şifa bulur.
≈ Ölmek üzere olan kişilerin yanında Yasin Suresi okumak ruhunu teslim etmesine kolaylık sağlar.
≈ Her namazdan sonra okuyan kişiye nurani âlem gösterilir.
≈ Yasin okunduğu gün kullar güzel haberler alırlar.
≈ Yasin okunduğunda hayır kapıları açılır ve hayırlar bu kişiyi bulur.
≈ Düşmanı olan okuduğunda düşmanlarından emin olur ve onlarla dost olur.
≈ Yasin okuyan mü’minin yüzü nurlanır ve herkese sevecen görünür.
≈ Yasin Suresi okunan evde bereket artar ve şerler uzaklaşır.
≈ Yasin Suresi okumaya devam eden ve vefat eden kişi şehit olarak vefat eder.
≈ Yasin Suresini yazarak üstünde taşımak büyük bir izzet ve ikram görmeyi sağlar.
≈ 25 kere Yasin Suresi okumak makam mevki sahiplerinin yanında yükselmeyi sağlar.
≈ Borcu olan kişiler 7 gece abdest alıp namaz kıldıktan sonra 3’er Yasin Suresi okurlarsa borçlarından kurtulurlar.
≈ Bir tabağın içerisine misk ve zağferan mürekkebi ile Yasin Suresi yazılsa ve 7 gün sabahları içilse zihin kuvvetlenir, duyulan söz unutulmaz, okunan bilgiler hatırlanır.
≈ Sabah namazının sünneti ve farzı arasında Yasin Suresi okuyan kişiye melekler dua eder.
≈ Yasin Suresi içerisinde geçen ayet sonlarındaki ‘Mübin’lerde istenilen hacet söylenirse Allahu Teâlâ tarafından kabul edilir.
≈ Rızkı dar olanlar ve bereket isteyenler Yasin Suresi’ni bol bol okumalıdır.
≈ Yasin Suresi okumak ahlakı güzelleştirir.
≈ Gurbette olan sılasına kavuşur.
≈ Yasin Suresi’nden dersler alan ve hayatına uygulayan kişiler için Allah’ın rahmeti ve bereketi de artacaktır.
Rüyada Yasin Okumak
üyada yasin okumak devlette mevkiye çıkılacağına, iyi talihe, alın teriyle elde edilen nimete, planların gerçekleşeceğine, sevinçli olmaya, gelire gelecek fazlalığa, karmaşadan uzak bir hayatı olacağına, aşk yaşamında huzura, maddi zorluklardan kurtulmaya, sevince erişileceğine, uzunca ömre, kazancın kazançlı olacağına işaret eder.
Rüyanızda yasin okumak tabiri kimi zaman de olsa memnuniyetsiz duruma gelmeye, huzurunun bozulacağına, para bazlı sıkıntıya, yalancı bir kimseye, ticari sıkıntıya, kötülükten emin olunacağına işaret eder.
Bir takım modern ulemalar şu şekilde yorumlarlar ki: yasin okumak meşakkatle özlediği onura, kaybettikten sonra hayalini kurduğu hünere, hatalarının sonrasında kazandığı beceriye, ümitsizlikten sonra eriştiği mutluluğa, zorlukların sonrasında kazandığı başarıya delalet eder.
Rüyada yasin suresi görmek, düşü gören bireyin, kalbini Allah yoluna adadığına, hayat işlerinden ve hayat malından elini eteğini çektiğine ve Allah yolunda kuşku duymadan yürüyüp bu yolda çalışacağına ve vatandaşları bu yola çağıracağına delalet edilir. Aynı sürede, bütün canlılara destek ederek ve onların yaralarını sararak çok sevap kazanılacağına tabir edilir.
Rüyada Yasin Süresinin Üzerine Okunması
Eğer bu süreyi üzerinize okuyan kişiyi tanıyorsanız ondan kocaman menfaatler ve hayırlar görür; onun yardımıyla bütün sıkıntılarınızdan kurtulursunuz. Bu rüya haslıklara şifa bulmaktır. Bu sebeple bu şekilde bir rüyayı hastalanan kişi görse yakın sürede düzelir ve parasal manevi her şekilde meselesinden kurtulur. Bazen de bu rüya iyi arkadaşlar edinmeye, harika meclislerde yer almaya , imanın tazelenmesine, hayır ve selamete, esenlik içerisinde olmaya tabir edilir.
Rüyada Yasin Suresini Yazmak
Rüyasında bu sureyi bir kağıda yazmak hayırlara kavuşma ve yeryüzünde isteklere ulaşma anlamındadır. Büyük alimlere göre bu şekilde bir rüya dinde samimiyet ve ibadetlerde mükemmellik manasına gelir . Bu rüyayı gören kişi insanlara bir çok kez yardım eden iyi kalpli ve temiz huylu bir kimsedir. Günahlardan arınmaya ve onlardan uzak durmaya, sevap işlemeye, farklı imtihanlardan geçtikten sonra parasal manevi huzur bulmaya da delalet eder.
Yasin Suresi Türkçe Oku
1) Yâsîn
(2) Vel Kur’ân-il hakîm
(3) İnneke leminel mürselîn
(4) Alâ sırâtın müstakîm
(5) Tenzîlel azîzirrahîm
(6) Litünzira kavmen mâ ünzire âbâühüm fehüm gâfilûn
(7) Lekad hakkalkavlü alâ ekserihim fehüm lâ yü’minûn
(8) İnnâ cealnâ fî a’nâkihim aglâlen fehiye ilel ezkâni fehüm mukmehûn
(9) Ve cealnâ min beyni eydîhim seddev ve min galfihim seddev feağşeynâhüm fehüm lâ yübsirûn
(10) Ve sevâün aleyhim eenzertehüm em lem tünzirhüm lâ yü’minûn
(11) innemâ tünzirü menittebazzikra haşiyerrahmâne bilgaybi febeşşirhü bimağfiretiv ve ecrin kerîm
(12) İnnâ nahnü nuhyil mevtâ ve nektübü mâ kaddemû ve âsârehüm ve külle şey’in ahsaynâhü fî imâmin mübîn
(13) Vadrib lehüm meselen ashâbel karyeh. İz câehel mürselûn
(14) İz erselnâ ileyhi müsneyni fekezzebûhümâ fe azzeznâ bisâlisin fekâlû innâ ileyküm mürselûn
(15) Kâlû mâ entüm illâ beşerün mislünâ vemâ enzelerrahmânü min şey’in in entüm illâ tekzibûn
(16) Kâlû rabbünâ ya’lemü innâ ileyküm lemürselûn
(17) Vemâ aleynâ illel belâgul mübîn
(18) Kâlû innâ tetayyernâ biküm lein lem tentehû le nercümenneküm vele yemessenneküm minnâ azâbün elîm
(19) Kâlû tâirüküm meaküm ein zikkirtum bel entüm kavmün müsrifûn
(20) Vecâe min aksalmedineti racülün yes’â kâle yâ kavmittebiul mürselîn
(21) İttebiû men lâ yeselüküm ecran ve hüm muhtedûn
(22) Vemâ liye lâ a’büdüllezî fetarenî ve ileyhi türceûn
(23) Eettehizü min dûnihî âliheten in yüridnirrahmânü bi-durrin lâ tuğni annî şefâatühüm şey’en velâ yünkizûn
(24) İnnî izen lefî dalâlin mübîn
(25) İnnî âmentü birabbiküm fesmeûn
(26) Kîledhulil cennete, kâle yâleyte kavmî yâ’lemûn
(27) Bimâ gaferelî rabbî ve cealenî minel mükremîn
(28) Vemâ enzelnâ alâ kavmihî min badihî min cündin minessemâi vemâ künnâ münzilîn
(29) İn kânet illâ sayhaten vâhideten feizâhüm hâmidûn
(30) Yâ hasreten alel ibâdi mâ ye’tîhim min resûlin illâ kânûbihî yestehziûn
(31) Elem yerev kem ehleknâ kablehüm minel kurûni ennehüm ileyhim lâ yerciûn
(32) Ve in küllün lemmâ cemî’un ledeynâ muhdarûn
(33) Ve âyetün lehümül ardul meytetü ahyeynâhâ ve ahrecnâ minhâ habben fe minhü ye’külûn
(34) Ve cealnâ fîhâ cennâtin min nahîliv ve a’nâb ve feccernâ fîha minel uyûn
(35) Liye’külû min semerihî vemâ amilethü eydîhim efelâ yeşkürûn
(36) Sübhânnellezî halekal ezvâce küllehâ mimmâ tünbitül ardu ve min enfüsihim ve mimmâ lâ ya’lemûn
(37) Ve âyetün lehümülleyü neslehu minhünnehâre fe izâhüm muzlimûn
(38) Veşşemsü tecrî limüstekarrin lehâ zâlike takdîrul azîzil alîm
(39) Velkamere kaddernâhü menâzile hattâ âdekel urcûnil kadîm
(40) Leşşemsû yenbegî lehâ en tüdrikel kamere velelleylü sâbikunnehâr ve küllün fî felekin yesbehûn
(41) Ve âyetül lehüm ennâ hamelnâ zürriyyetehüm fil fülkil meşhûn
(42) Ve halâknâ lehüm min mislihî mâ yarkebûn
(43) Ve in neşe’ nugrıkhüm felâ sarîha lehüm velâhüm yünkazûn
(44) İllâ rahmeten minnâ ve metâan ilâ hîn
(45) Ve izâ kîle lehümüttekû mâ beyne eydîküm vemâ halfeküm lealleküm türhamûn
(46) Vemâ te’tîhim min âyetin min âyâti rabbihim illâ kânû anhâ mu’ridîn
(47) Ve izâ kîle lehüm enfikû mim mâ rezakakümüllâhü, kâlellezîne keferû, lillezîne âmenû enut’ımü menlev yeşâullâhü et’ameh, in entüm illâ fî dalâlin mübîn
(48) Ve yekûlûne metâ hâzel va’dü in küntüm sâdikîn
(49) Mâ yenzurûne illâ sayhaten vâhideten te’huzühüm vehüm yehissimûn
(50) Felâ yestetîûne tavsıyeten velâ ilâ ehlihim yerciûn
(51) Ve nüfiha fîssûri feizâhüm minel ecdâsi ilâ rabbihim yensilûn
(52) Kâlû yâ veylenâ men beasena min merkadina hâzâ mâ veaderrahmânü ve sadekal mürselûn
(53) İn kânet illâ sayhaten vâhideten feizâ hüm cemî’un ledeynâ muhdarûn
(54) Felyevme lâ tuzlemu nefsün şeyen velâ tüczevne illâ mâ küntüm tâ’melûn
(55) İnne ashâbel cennetil yevme fîşüğulin fâkihûn
(56) Hüm ve ezvâcühüm fî zılâlin alel erâiki müttekiûn
(57) Lehüm fîhâ fâkihetün ve lehüm mâ yeddeûn
(58) Selâmün kavlen min rabbin rahîm
(59) Vemtâzül yevme eyyühel mücrimûn
(60) Elem a’hed ileyküm yâ benî âdeme en lâ tâ’buduşşeytân innehû leküm adüvvün mübîn
(61) Ve enî’budûnî, hâzâ sırâtun müstekîm
(62) Ve lekad edalle minküm cibillen kesîran efelem tekûnû ta’kılûn
(63) Hâzihî cehennemülletî küntüm tûadûn
(64) Islevhel yevme bimâ küntüm tekfürûn
(65) Elyevme nahtimü alâ efvâhihim ve tükellimünâ eydîhim ve teşhedü ercülühüm bimâ kânû yeksibûn
(66) Velev neşâü letamesnâ alâ a’yunihim festebekus sırâta fe ennâ yübsirûn
(67) Velev neşâü lemesahnâhüm alâ mekânetihim femestetâû mudıyyev velâ yerciûn
(68) Ve men nüammirhü nünekkishü filhalkı, efelâ ya’kilûn
(69) Ve mâ allemnâhüşşi’ra vemâ yenbegî leh in hüve illâ zikrün ve kur’ânün mübîn
(70) Liyünzira men kâne hayyev ve yehıkkal kavlü alel kâfirîn
(71) Evelem yerav ennâ halaknâ lehüm mimmâ amilet eydîna en âmen fehüm lehâ mâlikûn
(72) Ve zellelnâhâ lehüm feminhâ rekûbühüm ve minhâ ye’külûn
(73) Ve lehüm fîhâ menâfiu ve meşâribü efelâ yeşkürûn
(74) Vettehazû min dûnillâhi âliheten leallehüm yünsarûn
(75) Lâ yestetîûne nasrahüm ve hüm lehüm cündün muhdarûn
(76) Felâ yahzünke kavlühüm. İnnâ na’lemü mâ yüsirrûne vemâ yu’linûn
(77) Evelem yeral insânü ennâ halaknâhü min nutfetin feizâ hüve hasîmün mübîn
(78) Ve darebe lenâ meselen ve nesiye halkah kale men yuhyil izâme ve hiye ramîm
(79) Kul yuhyihellezî enşeehâ evvele merrah ve hüve bikülli halkın alîm
(80) Ellezî ceale leküm mineşşeceril ahdari nâren feizâ entüm minhü tûkidûn
(81) Eveleysellezî halakassemâvati vel arda bikâdirin alâ ey yahlüka mislehüm, belâ ve hüvel hallâkul alîm
(82) İnnema emrühû izâ erâde şey’en en yekûle lehû kün, feyekûn
(83) Fesübhanellezî biyedihî melekûtü külli şey’in ve ileyhi türceûn.
Yasin Suresi ile İlgili Hadisler
Sûrenin Fazîleti Hakkında Hadisler
Bu sûrenin fazileti hakkında birçok hadis rivâyet edilmiştir. Bunların kimi sahih, kimisi garip, kimisi de zayıf olmakla beraber toplamı, Peygamber Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem), bu sûreye gerçekten fazla önem verdiğini gösterir.
1. Tirmizî’nin rivâyet ettiği bir hadise göre: “Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’ân’ın kalbi de Yâsîn’dir. Kim Yâsîn’i okursa Allah onun okumasına, Kur’ân’ı on kere okumuş gibi sevap yazar” (Bu hadisin açıklamasını, bu bölümün sonunda, sûrenin tefsirine başlamadan önce vereceğiz.
lûsî bu hadisle ilgili olarak şu bilgiyi kaydeder: “Ma’kıl b. Yesâr’dan sahih olarak rivâyet edilmiştir ki, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Yâsîn, Kur’ân’ın kalbidir” buyurmuş ve bu, O’nun isimlerinden biri sayılmıştır. Hüccetü’l-İslâm İmam Gazzâli buna bir gerekçe olmak üzere bu sûrede haşrin ve neşrin (kıyâmet olaylarının) en edebî ve en güzel bir şekil üzere anlatılmış olduğunu, haşri ve neşri kabul etmenin de imanın kalbi mevkiinde bulunduğunu söylemiştir.
2. Başka bir hadiste de Resûlullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’ân’ın kalbi de Yâsîn’dir. Ümmetimden her bir insanın kalbinde Yâsîn sûresinin olmasını isterdim!”
3. Diğer bir hadiste ise Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem): “Yâsîn, Kur’ân’ın kalbidir. Allah’ı ve âhiret gününü arzu ederek Yâsîn okuyan kimsenin geçmiş günâhı affedilir. O’nu ölülerinize okuyunuz” buyurmuştur.
4. “Herhangi bir kimse gece Yâsîn sûresini, Allah’ın rızâsını kazanma düşüncesiyle okursa, o kimsenin o geceki günahları affedilir.” Diğer bir rivâyette: “Herhangi bir kimse gece-gündüz Yâsîn sûresini, Allah’ın rızâsını kazanma düşüncesiyle okursa, o kimsenin günahları affedilir.”
5. “Kim sabahladığında Yâsîn sûresini okursa, akşama kadar kendisine işlerin kolaylığı verilir. Kim de akşamladığında gecenin başında Yâsîn sûresini okursa, sabaha kadar kendisine işlerin kolaylığı verilir.”
6. “Yahyâ b. Ebî Kesîr şöyle demiştir: Bana ulaşan habere göre; “Kim gece Yâsîn sûresini okursa, sabaha kadar sevinç içinde olur. Kim de sabah Yâsîn sûresini okursa, akşama kadar huzur içinde olur.” Bu haberi bana, bu söylediğimi tecrübe eden birisi, haber verdi. Bunu Sa’lebî ve İbn Atiyye zikretti. İbn Atiyye, “tecrübe bunu doğrulamaktadır.” demiştir.
7. “Cuma gecesi kim Yâsîn sûresini okursa, günahları affedilmiş olarak sabahlar.”
8. “Yüce Allah, dünyayı ve gökleri yaratmadan bin sene önce Tâhâ ve Yâsîn sûrelerini okudu. Melekler okunan Kur’ân’ı işitince: ‘Kendilerine bu kitabın indirileceği ümmete, O’nu ezberleyecek sînelere ve O’nu okuyacak dillere müjdeler olsun.’ dediler.”
9. “Cennet ehlinden Kur’ân kaldırılacak, onlar Tâhâ ve Yâsîn sûreleri hariç başka bir şey okumayacaklar.”
10. “Ölen/ölmek üzere olan birisinin yanında Yâsîn okunursa, Allah onun halini hafifletir”
11. “Her kim anasının-babasının veya bunlardan birinin kabrini her cuma ziyaret eder de yanlarında Yâsîn okursa, her harfinin sayısınca ona mağfiret edilir”
Yasin Suresi Merak Edilenler
Yasin suresini okumanın faydaları nelerdir?
Yasin suresini okumanın faydaları şunlardır:
Aç olanın karnı, tok olur ummadığı yerden rızk gelir,
Susuz olduğu halde kanıncaya dek su bulur.
Kıyafeti olmayan kıyafet bulur,
Hastanın eceli gelmemişse şifa bulur,
Eceli gelmiş hasta ölüm acısını duymaz,
Öldüğü esnada, Cennet meleklerini görür,
İnsan korkusundan emin olur,
Misafir ve garip yardımcı bulur,
Bekarların eş bulup evlenmesi kolay olur,
Gayb olan şey bulunur.
Neden Yasin ismini almıştır?
Yasin diye başladığı için bu ismi almıştır.
Yasin suresinin içeriği nedir?
Belli başlı konular olarak; Peygamberimizin sallallahü aleyhi ve sellem peygamberliği doğrulanmakta, inkar edenle kabul etmeyenleri tehtit etmekte, eski milletlerin inkar ettiklerinden dolayı başlarına gelen azap ve felaketler, insanlar gafletten uyanmaya çağrılmakta, Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem teselli edilmekte, Allah’ü tealanın büyüklüğünün ve kudretinin anlatıldığı, ahirete inanmayan her insanın nasıl pişman olacakları, inananların müslümanların ise çok büyük mükafatlara kavuşacakları anlatılmaktadır.
Yasin suresi başı açık ve abdestsiz olarak okunur mu?
Kuran Allah’ın bir kelamıdır. Vakıa suresi 79. ayette derki “ Kur-ana temizlenelerden başkası el süremez.” emrinden yola çıkarak Kur-anı Kerim’e abdestsiz dokunmak doğru değildir. Bunu farklı yorumlayanlar olsa da İslam alimlerimizin ortak görüşü olan Kur-ana abdestsiz dokunmanın yanlış olduğudur.
Fakat abdesti olmadığı ve el dokundurmadan Kuran’dan okuması veya ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuması da caizdir.
Cenabet bir kimse Kur-anaa el dokundurmadığı gibi okuyamaz da. Ayet-el kürsi, ihlas ve fatiha ayeti ve sureleri okumak isteyen biri sadece dua niyetiyle okursa caiz olur.
Bayanlar da başı açık Yasin suresi okuyabilir. Ancak Kur’anaa saygıdan başı kapalı olması daha iyidir.
Yasin suresinin Kuran’ın kalbi olarak gösterilmesinin sebebi nedir?
Müslümanların çok fazla okuduğu bir suredir ve başka surelere göre fazla rağbet görmektedir. Peygamberimiz Hz Muhammed (SAV)’in Yasin suresi hakkında söylediği ve okunmasını tavsiye ettiği bazı hadisler vardır. Bu hadislerin bazılarında soruda da olduğu gibi “Yasin, Kur’anın kalbidir.” cümlesi geçmektedir:
“Her şeyin bir kalbi vardır ve Kur’anın kalbi de Yasindir. Kim Yasin’i okursa, Allah Kur’anı on kere okumuş gibi sevap yazar.”
“Yasin suresi Kur’anın kalbidir ve Allah’ı ahiret gününü isteyerek Yasin okuyan birinin geçmiş günahı affedilir ve onu ölülerinize okuyunuz.”
Bu sure, kirlenen canlara ve ruhlara, temizlenmiş kanla hayat bahşeden ve çarpıp duran manevi bir kalp yerindedir.
Fatiha Suresinin Kur’anın bir özeti olması nasıl “Ümmül Kitap-Kitabın Anası” denilmişse, Yasin Suresi için de “Kur’anın kalbi”denilmiştir. Sureye böyle denilmesinin diğer nedeni onları durgunluktan kurtarması ve etkileyici üslupta ruhları harekete geçirmesidir.
Kalp vücudun emridir ve Yasin Suresi de Kur’an surelerinin emri hükmündedir.
Ayrıca bu surede kıyamet, yeniden dirilme ve Allah’ın zikri ile ilgili yazılar vardır. Bu yazıları okuyan ve dinleyen her kimse, o hallere, durumlara bir ülfet ve yakınlık hisseder.
Yasin suresi ne zaman okunur?
Üç ayın sultanı Ramazan ayının her gün ayrı ayrı niyet ile bir tane Yasin suresi okunur ve niyetlerle okunan Yasin-i Şerif okuyan her kimsenin feyzinin çoğalmasına vesile olduğu ve derde deva olacağı ümit edilir.
1. Gün: Allah’ın rızasına ermek niyetiyle,
2. Gün: Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed için,
3. Gün: Hz. Adem’in ruhu için,
4. Gün: Hz. Havva’nın ruhu için,
5. Gün: Hz. Ebu Bekir’in ruhu için,
6. Gün: Hz. Ömer’in ruhu için,
7. Gün: Hz. Osman’ın ruhu için,
8. Gün: Hz. Alinin ruhu için,
9. Gün: Hz. Fatıma’nın ruhu için,
10. Gün: Hz. Aişe’nin ruhu için,
11. Gün: Hz. Hasan’ın ruhu için,
12. Gün: Hz. Hüseyin’in ruhu için,
13. Gün: Hz Zeyne Abidin’in ruhu için,
14. Gün: Ashabı Kiramın ruhlarına adamak için,
15. Gün: Kur’anı Kerim’e müstağrak olsun diye,
16. Gün: Ruhunu teslim etme vesilesinin olması için,
17. Gün: Kabir sualini kolay geçmesine vesile olsun diye,
18. Gün: Nekir ve Münkerin sualleri kolay olsun diye,
19. Gün: Kur’anın kabrini aydınlatması vesile olsun diye,
20. Gün: Kur’anın kabrinde yoldaş olması niyetiyle,
21. Gün: Mizanında hayrının ağır gelmesine vesile olsun diye,
22. Gün: Sıratı kolay geçmeye vesiel olsun diye,
23. Gün: Arşı Alanın gölgesinde gölgelenmeye vesile olsun diye,
24. Gün: Hediye niyetiyle,
25. Gün: Yüce Peygamberimize komşu olmak niyetiyle,
26. Gün: Azrail A.S’ın hoş gelmesine vesile olsun diye,
27. Gün: Büyük ve küçük tüm günahlarının affı kabul olsun diye,
28. Gün: Yüce Rabbimizin Cemalini görmeye vesile olsun diye,
29. Gün: Tüm Müslümanların selameti niyetiyle,
30. Gün: Cenab-ı Hakka emanet etmek niyetiyle okunur.
30. günde Yasin-i Şerif okuduktan daha sonra;
”Ya Rabbi! Okuduğum Yasin-i Şeriflerin sevabını ve senin yüce katına emanet ediyorum. Senden başka ibadete layık ilah yoktur ve kemaliyle bilen ve işitensin.” denilerek niyazını ve duasını okumalı.
Yasin’i ne maksatla okursan ona yetişirsin be ayrı ayrı niyetlerle Ramazan’da Yasin suresini okuyan insanın niyetleri ve muratları gerçekleşecek demektir.Kısacası Yasin’i Şerif müstesna bir suredir, faziletleri oldukça fazladır, bunun önemi iyi kavranmalı ve uygun davranılmalıdır.