Marmara Denizi Koruma Eylem Planı Koordinasyon Kurulu’nun ilk toplantısı, Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum’un başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde düzenlendi.
Toplantıda müsilaj temizliğinde gelinen son durum değerlendirilerek, izlenecek yol haritası istişare edildi.
Toplantıya Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Sağlık Bakanı Yardımcısı Tolga Tolunay, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdere, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun, Türkiye Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanı Deniz Albay Hakan Kuşlaroğlu, Vali Aziz Yıldırım, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Bursa Valisi Yakup Canbolat, Balıkesir Valisi Hasan Şılda, , Yalova Valisi Muammer Erol, Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Marmara Belediyeler Birliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Yalova Belediye Başkanı Mustafa Tutuk, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı Genel Sekreteri Ulaş Akhan, TÜBİTAK-MAM Başkanı Dr. Osman Okur, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, İTÜ Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Melek İşinibilir Okyar, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu Başkanı Memiş Kütükçü, Türkiye Çevre Ajansı Başkanı Eyyüp Karahan, İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Tamer Kıran ve ilgili kurum temsilcileri katıldı.
Basına kapalı yapılan toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, temizliğe dair çalışmaların bin 550 personel, 46 tekne ve çok sayıda karadan temizleme ekipmanıyla aralıksız sürdürüldüğünü, bugün (15 Haziran) itibarıyla İstanbul, Balıkesir, Kocaeli, Yalova, Bursa, Çanakkale, Tekirdağ’da 169 bölgede yedi gün boyunca yapılan çalışmalarla toplam 2 bin 684 metreküp müsilajın toplandığını açıkladı. Toplanan müsilajın, bakanlık tarafından izin verilmiş, özel geçirimsizliğe sahip düzenli depolama alanlarına götürülerek bertaraf edildiğini aktaran Kurum, denetimlerin de aralıksız devam ettiğini, yedi ilde, bakanlık, belediyeler ve İçişleri Bakanlığı Sahil Güvenlik Komutanlığı ile birlikte toplam 2 bin 942 denetim yapıldığını ve farklı noktalardan 550 numune alındığını söyledi. Denetimler neticesinde, Balıkesir’de bir gübre fabrikası, bir termal tesisi, Yalova’da üç tersane işletmesinin kapatıldığı, 55 tesis ve dokuz gemiye, 10 milyon lira idari para cezası uygulandığı açıklandı.
Marmara Denizi’nde belirlenen bölgelerde, hem su altından hem de su üstünden alınan örneklerle sürekli ölçümler yapıldığını ve bu noktaların her birinde denizdeki oksijen, azot ve fosfor seviyelerindeki değişimlerin de anbean takip edildiğini söyleyen Kurum, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu noktada şu iyi haberi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Müsilajın tehlikeli atık olup olmadığını gösteren beş metal elementi var. Müsilaj örneklerini, her birinin üzerinden ayrı ayrı test ettik. Yaptığımız ilk çalışmalar neticesinde, bugün itibarıyla müsilajın tehlikeli atık olmadığı veya toksik özellik göstermediğini tespit ettik.”
Bakan Kurum, bu çalışmaların ilk test sonuçları olduğuna dikkat çekerek, Sağlık Bakanlığı, ODTÜ, TÜBİTAK ve bilim insanlarıyla yürütülen ileri analiz ve test çalışmalarının devam ettiğini belirtti ve İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülşen Altuğ’un, “Marmara Denizi’nden izole edilen bakterilerle” yaptığı çalışmayı takip ettiklerini de sözlerine ekledi.
Eylem planı kapsamında alınan karar neticesinde, Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilecek olan Marmara Denizi için başlatılan bilimsel çalışmaların temmuz ayının sonuna kadar tamamlanacağına dikkat çeken Bakan Kurum, “Marmara Denizi Koruma Alanımız, Türkiye’nin en büyük denizel koruma alanı, yine dünyada sayılı büyüklükte ve etrafında yedi şehrin olduğu ilk koruma alanı olacak” dedi.
Bakan Kurum, “Şunu çok rahat söyleyebilirim ki, yaptığımız bu çalışmalarla Marmara Denizimiz bugün, dünden, bir hafta öncesinden çok daha temiz durumda. Tabii, Marmara Denizi’nin su kalitesini artırmak, denizdeki canlı yaşamını korumak için daha büyük, sürdürülebilir ve kalıcı tedbirler almamız gerekiyor” diye konuştu.
Koordinasyon Kurulu içinde 14 alt çalışma grubu kurulacağını belirten Bakan Kurum, bu grupları şöyle sıraladı: Noktasal Kaynaklı Kirliliğin Tespiti, Yeni Yapılacak Kentsel Atıksu Arıtma Tesisleri, Yeni Yapılacak Endüstriyel Atıksu Arıtma Tesisleri, Yayılı Kaynaklı Kirliliğin Tespiti, Teknolojik ve Biyolojik Mücadele, Balıkçılık Faaliyetlerinin Kontrolü, Müsilajın Çevre ve İnsan Sağlığına Etkilerinin Belirlenmesi, Müsilaj Temizleme Çalışmalarının Düzenlenmesi, Gemi Kaynaklı Kirliliğin Önlenmesi, Deniz İzleme, Denetim, Özel Çevre Koruma, Bilgilendirme ve Farkındalık, İletişim.
Bu gruplarla eylemlerin çok daha etkin ve hızlı bir şekilde hayata geçmesini amaçladıklarını açıklayan Bakan Kurum, valilikler ve belediyelerin de bu alt çalışma gruplarının çalışmalarına destek vereceklerini söyledi.
“15 gün içinde atıksu arıtma tesislerinin kimyasal oksijen ihtiyacı ve deşarj standartlarına yeni kısıtlamalar getiriyoruz”
Üç hafta içinde, Marmara Denizi Havzası’nda yer alan tüm evsel/kentsel/endüstriyel atıksu arıtma tesislerinin yerinde inceleneceğini, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’yla birlikte özellikle OSB’lerdeki arıtma tesislerinin mevcut durumunu ve iyileştirme kapsamında yapılması gerekenlerin belirleneceğini aktaran Murat Kurum, şöyle devam etti: “Bu kirletici kaynaklardan Marmara Denizi’ne yapılan deşarjlara ilişkin kirlilik yüklerini tespit edeceğiz. Bakanlık olarak 15 gün içinde yayımlayacağımız mevzuatla, Marmara Denizi Havzası’nda yer alan atıksu arıtma tesislerinin kimyasal oksijen ihtiyacı ve deşarj standartlarına yeni kısıtlamalar getiriyoruz. Marmara Denizi’ne kirlilik taşıyan kaynakların tamamını kontrol altına almak için, tüm arıtma tesislerine ‘Sürekli Atıksu İzleme Sistemi’ getiriyoruz. Tesisleri çevrimiçi olarak izleyeceğimiz bu sistemi kurmak için yaptığımız yeni mevzuat düzenlemesini bir ay içinde yayımlayacak, Marmara Denizi’nde deniz suyu kalitesi izleme nokta sayısının 150’ye çıkarılması için ODTÜ ve TÜBİTAK-MAM ile ortak çalışmalar yürüteceğiz.”
Bakan Kurum, arıtılan atık suyun yeniden kullanımı için gereken ilave yatırım ihtiyaçlarını bakanlık olarak destekleyeceklerini de ekledi.
“Tarım ve Orman Bakanlığımızla, Marmara Denizi’ndeki hayalet ağları bir yıl içerisinde çıkaracağız. Toplanan hayalet ağları, geri kazanım tesislerine göndererek yeni ürünlere dönüştüreceğiz” diyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ayrıca, Marmara Denizi’nde gemilerin atık sularının boşaltılmasını önlemek amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Liman Başkanlığı tarafından denetimlerin artarak sürdürüleceğini ve üç ay içinde yayımlanacak bir mevzuatla tersanelerde temiz üretim tekniklerinin yaygınlaştırılacağını açıkladı.
“Sıfır Atık Marmara” hedefini yineleyen Bakan Kurum, “Bütün belediyeler, bir ay içinde sıfır atık daire başkanlıklarını ve şube müdürlüklerini kuracaklar. Bu noktada Marmara Bölgesi’ne sıfır atık konusunda öncelik veriyoruz. Kamu, özel hiçbir ayrım gözetmeden bütün binalarda sıfır atık sistemlerini kuracağız. Yedi ilimizin tamamında, özellikle kıyı kesimlerde mahalle mahalle, sokak sokak, cadde cadde atık ayırma sistemlerini kuracağız. Kompost, atık getirme merkezlerini yaygınlaştıracağız. Bunun için yerel yönetimlerimize yüzde 50 hibe desteği vereceğiz. Araç gereç eksikleri varsa yardım edeceğiz” dedi.
“Bakanlık olarak getireceğimiz eko-etiket sistemi ile fosfat ve petrol türevi içermeyen temizlik ürünlerinin satışına yönelik destek sağlayacağız” diyen Kurum, kamu kurum ve kuruluşlarında da fosfat ve petrol türevi içermeyen temizlik ürünleri kullanımını zorunlu hale getireceklerini söyledi.
Havzada yer alan zeytinyağı işletmelerinin üretim teknolojilerini dönüştürmenin maliyetini valiliklerin 15 gün içinde belirleyeceğini ve iyileştirme çalışmalarının takip edileceğini, bakanlık olarak kendilerinin de bu işletmelere teknik ve maddi destek vereceklerini aktaran Kurum, “Tarım ve Orman Bakanlığımız üç fazlı zeytinyağı işletme sistemlerine destek ve hibe verilmesini durduracaklar” diye konuştu.
Bakan Kurum, soğutma suları ve termal suların Marmara Denizi’ne etkisinin belirlenmesine yönelik araştırma projesi başlatılacağını, ayrıca soğutma sularının tesislerin girişinde de sürekli olarak izlenmesine yönelik mevzuat değişikliğinin bir ay içinde yapılacağını söyledi.