Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İzmir programı kapsamında, valiliği de ziyaret ederek Vali Yavuz Selim Köşger ile bir araya geldi.
‘Adalar Denizi ve Yunanistan ile Komşuluk İlişkileri Sorunları Sempozyumu’na katılmak üzere geldiği İzmir’de çeşitli temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Muharip Gaziler Derneği İzmir Şubesi ziyaretinin ardından İzmir Valiliğine geldi.
Valilik girişinde Vali Köşger tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Tatar, makam girişinde ilk olarak Valilik Şeref Defteri’ni imzaladı. Burada kendisini takip eden basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük ve güçlü bir devlet olduğunu, Kıbrıs’a her zaman destek verdiğini söyledi.
“Yunanlıların Oyunları ve Tezgâhları Hiçbir Zaman Kabul Edilmeyecek”
9 Eylül İzmir’in kurtuluşunun 99. Yıl dönümünde İzmir’de olmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getiren KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, “Dün katıldığım programda, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu kahraman Başkomutan Ulu Öner Mustafa Kemal Atatürk’ün ve kahraman silah arkadaşlarının kutlu gününde, 9 Eylül’de burada olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade ettim. Onlara rahmet diledim. Gazilerimize de şükranlarımı ifade ettim. Sayın Milli Savunma Bakanımız Hulisi Akar’ın da dünkü sempozyumda yaptığı konuşmada belirttiği gibi, Ege adalarında Yunanlıların oynadıkları oyunlar, Lozan Antlaşması’nın rağmen 3 bin, 6 bin şimdi de 12 binlerden bahsetmeleri, hukuksuzluk, adaletsizlik ve dolayısıyla bize yönelik oynanan oyunlar ve tezgahlar hiçbir zaman kabul edilmeyecek.” dedi.
“Kıbrıs’ta Oynanan Oyun Ezelden Beridir Belli”
Kıbrıs Rum kesiminde, Oxford Üniversitesine ait bir kitabın bir sayfasından, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün özgeçmişinin yırtılması talimatı verilmesi ile ilgili konuya da değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “Rum Eğitim Bakanı bu konuyla ilgili bir tamim yayınladı; ‘Bu sayfayı yırtın. Bu sayfanın yerine başka sayfa yayınlayın’ dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak ben ve eğitim bakanımız derhal bunu şiddetle kınadık. Ve karşı taraftaki zihniyetin nasıl bir zihniyet olduğunu; bu zihniyetli insanlarla bizlerin nasıl anlaşma yapabileceğini sorguladık. Çünkü Kıbrıs’ta oynanan oyun ta ezelden beridir: ‘Kıbrıs nasıl Yunanistan’a bağlanır?’. Ege adalarında ve bu bölgede yapılanlar, Kıbrıs’ta da yıllardan beri yapılmaya çalışılmıştır. Ama Kıbrıs Türkü hiçbir zaman yılmamıştır. 1878’den sonra İngiliz sömürge yönetimi altında da mücadelemizi hep sürdürdük. Türkiye’mizin de desteğiyle hamdolsun bugünlere kadar geldik. Ege adalarında, yeni adıyla adalar denizinde, Doğu Akdeniz’e yayılmak suretiyle, Türkiye üzerinden oynanmaya çalışılan oyunları asla kabul etmiyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve adada yeni siyaset, yan yana yaşayan iki ayrı bağımsız devlet, kuzeyde her zaman bir Türk devleti olacak, o Türk devleti egemen olacak, egemen olan Kıbrıs Türk devleti de her zaman Türkiye ile iyi ilişkiler içerisinde olacak. Onların dediği gibi ‘Biz Kıbrıs’ı Avrupa Birliği’ne aldık. Kıbrıs’ta federal bir çözüm, Kıbrıs Türk halkının yavaş yavaş Türkiye ile bağlarının kopartılması, Türkiye’nin Kıbrıs’tan dışlanması ve Kıbrıs’tan çekilmesi’ asla böyle bir şeye müsaade etmemiz söz konusu değildir.” diye konuştu.
“Atalarımız, Kıbrıs’ın Gerçek Sahipleridir”
Kıbrıs’ın gerçek sahiplerinin, Lozan Antlaşması’nın 16. maddesine göre; 1571’den 1878’e kadar Osmanlı olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar sözlerine şöyle devam etti:
“Bizlerin ataları, 80 bin şehit vererek fethettikleri Kıbrıs’ın gerçek sahipleridir. Dolayısıyla 1878’den sonra İngiltere’nin kiraladığı ve daha sonra gasp ettiği Kıbrıs Adası’ndan Türkiye’nin çıkması söz konusu olamaz. Türkiye bir taraftır. Türkiye, Kıbrıs Türkü’nün yanındadır. Uluslararası anlaşmalardan doğan haklarımızın sonuna kadar savunulması, hem Ege’de hem Doğu Akdeniz’de bizlerin hakimiyeti ve dolayısıyla Türk ulusunun hak ve çıkarları, değişen konjonktür ve giderek değeri yükselen Akdeniz Bölgesi’ndeki ağırlığımız ve haliyle egemenlik haklarımız, gerek kıta sahanlığında gerek karasularında gerek münhasır ekonomik bölge meselelerinde gerek denizlere açılma noktasındaki hareket kabiliyetimiz ve aynı zamanda da hava sahanlığı… Tüm bunları beraber değerlendirdiğimizde, fevkalade önemli ulusal, askerî ve her türlü egemenlik haklarımızı içeren ve kapsam içerisine alan fevkalade değerli meselelerden bahsetmekteyiz. Dolayısıyla, bütün bu olayların yönetilmesinde, Türkiye Cumhuriyeti ile özellikle Doğu Akdeniz’de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin iş birliği içerisinde, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesinin ne kadar anlamlı ve önemli olduğunu bir kez daha İzmir’den paylaşmak istiyorum.”
“Türkiye’nin Verdiği Destek, Geleceğe Umutla Bakabilmemizin Teminatıdır”
Konuşmasının sonunda cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ortaya konan yeni siyasî anlayıştan söz eden Cumhurbaşkanı Tatar, “İki devlet politikası, aynı zamanda Maraş açılımı, dolayısı ile proaktif siyaset… Haliyle Türkiye’nin de bize verdiği destekle Kıbrıs Türk halkının başı dik, özgür, bağımsız ve özgüvenli şekilde geleceğe umutla bakabilmesinin ne kadar önemli olduğunu söylemeye gerek yok. Çünkü bir halkın orada yaşayabilmesi, varlığını sürdürebilmesi için geleceğe umutla bakması lazım. İşte Türkiye’nin verdiği destek de bizim geleceğe umutla bakabilmemizin teminatıdır. Bu duygularla tüm Türkiye’ye bir kez daha minnet duygularımı ifade etmek istiyorum. İzmir’in 9 Eylül kurtuluş yıl dönümünü tekrar tebrik ediyorum. İzmir’de bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğumu ifade ediyorum.” şeklinde konuştu.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, daha sonra beraberindeki heyetle birlikte valilik makamına geçerek Vali Yavuz Selim Köşger ile bir görüşme gerçekleştirdi.