İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, ilimizde görev yapan Güvenlik Korucuları ile iftar programında buluşmak üzere Bingöl’e geldi.
Düzenlenen iftar programına Bingöl Valisi Kadir Ekinci, İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Anadolu Güvenlik Korucuları Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, il protokolü, STK Temsilcileri ve Güvenlik Korucuları katıldı.
İftar öncesinde Bakan Soylu ve Vali Ekinci Güvenlik Korucularımızı masalarında tek tek ziyaret ederek sohbet ettiler.
Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve İl Müftüsü Mustafa Topal tarafından yapılan duanın ardından Anadolu Güvenlik Korucuları Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen açış ve selamlama konuşması yaptı.
Daha sonra konuşan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ise Kadir Gecesi’nde güvenlik korucularıyla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Güvenlik korucularıyla ilgi onlarca yeniliğe imza atıldığını belirten Çetin, “Korucularımızın daha etkin, faydalı ve başarılı olması için son 5 yıldır çok büyük yeniliklere imza atıldı. En önemli yeniliklerden birisi, korucularımızdan korucu kökenli jandarma uzman erbaşı yapmak ki bu 100 yıllık Türk devleti tarihinde ilk defa olan bir şey. Osmanlı’dan bu yana baktığımızda 1800 yıldan bu yana en büyük yeniliktir” diye konuştu.
Ardından konuşmalarını yapmak üzere kürsüye teşrifleri arz olunan Bingöl Valisi Kadir Ekinci şunları söyledi:
“Her günü ayrı bir bereket, ayrı bir güzellik ile geçen Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Bizleri huzur ve güven içinde aynı iftar sofrasında buluşturan ve bin aydan hayırlı Kadir Gecesine ulaştıran rabbimize hamd olsun.
Yüce Allah’tan, bu mübarek ayın ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum.
Rabbim her birimize bu güzel günlerin manevi rızkından istifade etmeyi nasip etsin.
Bu vesileyle, din ve devlet için, ezan ve bayrak için canından geçmiş polis, jandarma, güvenlik korucusu tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
Bu uğurda gazilik mertebesine erişmiş kardeşlerimize de şükran ve minnetlerimi sunuyorum. Allah hepsinden razı olsun.
Ramazan ayı maneviyatının baharın türlü güzellikleri ile buluştuğu bu günlerde, iftar sofrasında siz değerli güvenlik korucularımızla birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
Terörle mücadelede polisimiz ve jandarmamızla omuz omuza yürüttüğünüz çalışmalar ve gösterdiğiniz fedakarlıklar için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Allah sizleri muhafaza etsin, ayağınızı taşa değdirmesin.
Bugün hamdolsun, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Bakanımızın terörle mücadeledeki net ve tavizsiz duruşları ve güvenlik güçlerimizin olağanüstü çabaları ile sınırlarımız içinde terör bitme noktasına gelmiş, korku ve endişe dolu günler geride kalmıştır.
Güvenlik konusunda alınan bu sonuçlarda emeği olan tüm devlet büyüklerimize, her kademedeki güvenlik güçlerimize ve siz mesai arkadaşlarıma şükranlarımı arz ediyorum.
Bu duygularla, teşrifleri ile bizleri onurlandıran ve destekleri ile her daim yanımızda olan Sayın Bakanımıza iftar sevincimize ortak oldukları için teşekkür ediyorum.
Aziz şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlık ve afiyetler diliyorum.
Rabbim güvenlik güçlerimizin gücüne güç katsın.
Oruçlarımız ve cümle ibadetlerimiz makbul, sofralarımız her daim bereketli olsun diyor sizleri sevgi, saygı ve hürmetle selamlıyorum” dedi.
Son olarak konuşmalarını yapmak üzere kürsüye teşrifleri arz olunan İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu terör örgütünün yıllardır ülkenin birlik ve bütünlüğünü bozmaya çalıştığını, Türkiye’nin kardeşliğine kurşun sıktığını, bu coğrafyaya acı, gözyaşı ve kandan başka bir şey vermediğini söyledi.
Güvenlik korucularının terör örgütüne karşı asker, polis ve jandarmayla aynı safta, yan yana ve omuz omuza mücadele ettiğine işaret eden Soylu, güvenlik korucularına Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını getirdiğini belirtti.
Bakan Soylu konuşmasına şöyle devam etti:
“Binlerce kilometre uzaktan bu coğrafyaya elbise biçmeye çalışanlar ne sizin yaşadıklarınızı ne sizin çektiklerinizi ne mücadelenizi ne de mücadele azminizi ve kararlılığınızı biliyor. Bizden daha zengin olabilirler ama insanının kendi toprakları, ülkesinin birliği, ay yıldızlı bayrağı, ezan-ı Muhammedi için ne yapacağının farkında değiller. Onun için bu salon sadece iftar sofrasında bir araya gelinen bir salon değil. Bu salonda şu an şehitlerimiz var. Sizlerin taşıdığı sorumluluklar var. Sizinle birlikte taşıdığımız yükümlülükler ve sorumluluklar var. Sadece dünden bize emanet edilen sorumluluklar değil, aynı zamanda gelecek nesillerimize huzur ve güven içerisinde bırakabileceğimiz bir sorumluluk var.”
“Şehit verdiniz, gazi oldunuz ama bu toprakları onlara teslim etmediniz”
Bakan Soylu, güvenlik korucularının 1985 yılından beri devam eden bu müessesede bayrağı onurlu bir şekilde taşıdıklarını ve bu toprakları bölmek isteyenlere fırsat vermediklerini aktararak, şunları kaydetti:
“Hepiniz dik, cesaretli kuvvetli ve kudretlisiniz ve buradasınız. Peki bu topraklara eziyet eden, çocuklarımızın geleceğini ellerinden almaya çalışanlar, esnafı haraca bağlayanlar, akşam ‘Acaba sokağa çıkılacak mı çıkılmayacak mı?’ diye milletimizi endişeye sevk edenler, onlar nerede? Size onun için müteşekkiriz. Allah sizden razı olsun. Siz bu ülkeyi korkutmaya çalışanları korkuttunuz. Siz bu ülkeyi korkutmaya çalışanların peşinden gittiniz, şehit verdiniz, gazi oldunuz ama bu toprakları onlara teslim etmediniz. Bingöl’ün, Genç’in, Solhan’ın, Yedisu’nun ve Kiğı’nın çocukları, ‘Atalarımız, dedelerimiz bizi terör örgütüne boyun eğdirmediler, huzur içerisinde güçlü ve büyük Türkiye’de yaşamamız onların sayesinde.’ diye bu mübarek gecelerde ellerini açacaklar, 100 yıl sonra dua edecekler. Bundan büyük şeref yoktur.”
“Hep birlikte büyük ve güçlü Türkiye’yi de inşa edeceğiz”
Güvenlik korucularının sadece bir terör örgütüne karşı mücadele ortaya koymadıklarına dikkati çeken Soylu, “Amerika, Avrupa onlarla beraber. Binlerce tır malzemeyle, lojistikle, paralarıyla onları ayakta tutmaya çalışan Batı’ya meydan okudunuz. Büyük işler yaptınız, büyük işler başardınız ama önümüzde yapacak daha çok iş var. Hep birlikte nasıl huzuru ve güveni inşa ediyorsak aynı şekilde hep birlikte büyük ve güçlü Türkiye’yi de inşa edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Soylu, bir zamanlar dağlarda hayvancılık, tarım yapmanın imkansız olduğunu dile getirerek, artık bu alanların şenlendiğini, daha da şenleneceğini ifade etti.
Sanayi sitelerinin, yatırımların artmaya devam ettiğini anlatan Soylu, bunların her birinde güvenlik korucularının da emeği ve payı olduğunu vurguladı.
Soylu, güvenlik korucularının bütün dünyaya ders verir nitelikte milletin, birliğin ne demek olduğunu ifade ettiklerine işaret ederek, “Ezanımıza, bayrağımıza, değerlerimize sahip çıktıktan sonra bilmenizi isterim ki top atsalar bizi yıkamazlar. Sadece terör örgütünü üzerimize göndermediler, kültürel terörizmi de üzerimize gönderdiler. Ama öyle sağlam durdunuz ki hepsini bertaraf ettiniz.” dedi.
“Suriye’ye de, Irak’a da huzuru biz getireceğiz”
Böyle bir sofrada Kürt, Türk, polis, asker, korucu, vatandaş hep bir araya gelinmesini, aynı ekmeğin paylaşılmasını dünyada birilerinin hazmedemediğini belirten Soylu, bozmak için yıllardır gayret edilen, dünyanın öbür ucundan para, silah gönderilen şeyin bu birlik ve kardeşlik olduğunu bildirdi. Soylu, değerlendirmelerde bulundu:
“Korkuları şudur; bu millet birlik olduğunda çok güçlü bir millettir, bu millet güçlü olduğunda dünyaya adalet getiren bir millettir. Bu millet güçlü olduğunda zalime mazlumu ezdirmeyen, haksızlık karşısında susmayan, dinine, inancına, geleneğine sahip çıkan bir millettir. Bu millet dününü, değerlerini unutmayan bir millettir. Eğer bu millet birlik olur da güçlü olursa uyuşturucu, silah satıp, ahlaksızlık pazarlayıp ceplerini dolduranların tezgahı bozulur. Bize sadece Bingöl’ün, Mardin’in, Diyarbakır’ın Siirt’in, Şırnak’ın huzuru yetmiyor. Biz Suriye’yi, Irak’ı, Yemen’i, Lübnan’ı, Afganistan’ı, Pakistan’ı da bilen bir milletiz. Bağdat, Şam, etrafımızdaki coğrafya huzurlu olursa huzurlu olabileceğimizi bilen bir milletiz. Nasıl Diyarbakır’a, Bingöl’e, Şırnak’a, Siirt’e huzur getirmişsek, nasıl insanların yarına emin bir şekilde bakabilmesini hep birlikte Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu ülkede herkese ve her şeye rağmen gerçekleştirebilmişsek, işimiz bitmedi. Suriye’ye de huzuru biz getireceğiz, Irak’a da huzuru biz getireceğiz, hep beraber getireceğiz.”
“Ayasofya’yı açtığımız gibi bütün zincirleri kıracağız”
Ukrayna’daki savaşa değinen Soylu, Ukrayna’daki durumun herkesçe görüldüğünü kaydetti. Bakan Soylu, şunları söyledi:
“Nasıl ve ne şekilde yalnız bırakıldığını hep birlikte gördük. Bir ülkenin nasıl tarumar edildiğini hep beraber gördük. Milyonlarca insan evlerinden, barklarından ayrıldı. Sayın Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde 21. yüzyılda Türkiye Batı’ya itimat etmedi. Eğer Batı’ya itimat etmiş olsaydı, PKK terör örgütü muradına ererdi. Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Ne Amerika ne Avrupa kimse umurumuzda değil. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmeye de devam edeceğiz, bunu hep beraber sağlayacağız. Bunu yaparken de hem Türkiye’yi büyük ve güçlü bir devlet haline getireceğiz hem onları şaşırtmaya devam edeceğiz. Kıbrıs’ta kapalı Maraş’ı açık hale getireceğiz, Karabağ’ın tekrar Azerbaycan ile buluşmasına vesile olacağız ve ‘yapamazsınız, edemezsiniz, açamazsınız’ dedikleri Ayasofya’yı açtığımız gibi bütün zincirleri kıracağız.”
“365 gün içerisinde 5 bin korucu inşallah uzman çavuşluğa geçmiş olacak”
Güvenlik korucularına minnettar olduklarını aktaran Soylu, güvenlik korucularının özlük hakları, diğer konular açısından hakikaten iyi bir hale geldiğini söyledi.
Soylu, “365 gün içerisinde 5 bin korucu inşallah uzman çavuşluğa geçmiş olacak. Daha fazla varsa daha fazla da olur. Bu, dünyanın hiçbir noktasında gerçekleşmeyecek bir olaydır ve bu da Cumhurbaşkanımızın talimatıdır. Hiç merak etmeyin, elimizden ne geliyorsa ortaya koymaya, sadece şehirleri kalkındırmayı, şehirleri daha iyi bir noktaya taşımayı değil, birbirimizin hayatına dokunma ve daha iyi bir noktaya getirme anlayışı içerisindeyiz Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla. Bu, sonuna kadar sizin hakkınız. Çünkü dünyanın tuzağına düşmeyen bir anlayışı sergiliyorsunuz. Eğilmediniz, bükülmediniz.” diye konuştu.
“PKK’ya karşı en güçlü olduğumuz dönemdeyiz”
“Eğer biz güçsüz olsaydık, güney sınırımızın altında, Azez’de, Mare’de, Çobanbey’de hayatı normalleştirebilir miydik, terör koridorunu engelleyebilir miydik? Eski Türkiye bunları yapabiliyor muydu? Elbette hayır. Recep Tayyip Erdoğan bu ülkede büyük petrol yatakları, altın madenleri bulmadı. Cenab-ı Hak ile milletin duasına yaslandı, milletine inandı ve işi bu noktaya getirebildi. Dünyada PKK’ya en çok destek verildiği ama PKK’ya karşı en güçlü olduğumuz dönemdeyiz.” ifadelerini kullanan Soylu, Cumhuriyetin birinci asrında terör örgütü PKK’nın toprakların altına gömüldüğünü aktardı.
Soylu, “Tırlarla silah göndersinler, çuvalla para göndersinler, eğitici göndersinler, ne eğitimi verirlerse versinler şu anda en güçlü dönemdeyiz. Demek ki bu işler sadece parayla, pulla olmuyor. İrade, akıl lazım.” dedi.
Eskiden Doğu’dan ve Güneydoğu’dan hep terör haberleri geldiğine değinen Soylu, artık o günlerin geride kaldığını kaydetti.
Uzman erbaş olabilmede yaş sınırı 32’ye çıkarıldı
Bakan Soylu’nun güvenlik korucularının jandarma uzman erbaş olabilmeleri için belirlenen 27 yaş sınırını az bulması üzerine Orgeneral Çetin, “32 yaş Sayın Bakanım.” dedi. Bunun üzerine salondaki güvenlik korucuları kararı alkışladı.