Innofood Projesi kapsamında kurulan Gıda İnovasyon Merkezi ve Türkiye Gıda İnovasyon Platformu (TÜGİP) Açılış Programı, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank’ın teşrifleri ve Vali Seddar Yavuz’un katılımlarıyla gerçekleştirildi.
TÜBİTAK MAM’da gerçekleşen programa; Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank ve Vali Seddar Yavuz’un yanısıra, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut, Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Giresun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Çakırmelikoğlu, Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Halil Peltek, İnnofood Proje Koordinatörü Cesarettin Alaşalvar, sanayiciler, iş insanları ile çok sayıda davetli katıldı.
İnnofood projesinin tanıtım videosunun sunumu ile başlayan program İnnofood Proje Koordinatörü Cesarettin Alaşalvar, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal ve Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın birer konuşma gerçekleştirdiler.
Kocaeli’nin son dönemde bilişim ve inovasyonun da merkezi haline geldiğini belirterek sözlerine başlayan Vali Seddar Yavuz yaptığı konuşmalarında; Bilim, Sanayi ve Teknoloji üssü olmanın yanında Ar-Ge ve inovasyonun da kalbi Kocaeli’mizde; INNOFOOD projesi kapsamında kurulan Gıda İnovasyon Merkezi ve Türkiye Gıda İnovasyon Platformu-TÜGİP ‘in açılış töreninde sizlerle olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Kocaeli hepinizin bildiği gibi Türkiye’yi dünya ile yarıştıran, üreten, yatırım yapan ve ihracat yapan en önemli şehirlerimizden bir tanesidir. Daha ötesi son dönemde de bilişim ve inovasyonun da merkezi haline geliyor. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Sanayi Bakanlığımızın destekleriyle son dönemde önemli gelişmeleri hep beraber idrak ediyor, yaşıyor ve bundan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Yaklaşık 33.5 Milyar Dolar ihracat yapan toplam dış ticaret hacmi 90 milyar Dolar’ı bulan bir şehirden bahsediyoruz. Yakın bir zamanda da Kandıra Gıda Organize Sanayi Bölgesinin de yatırımcıya açılarak 2023 yılı içerisinde Bölgemizde üretim yapmayı planlıyoruz. Bütün bu çalışmalar elbette kamu otoritesinin özellikle girişimciye, yatırımcıya yardımı, desteği ve girişimcimizin de elini taşın altına koyarak mücadele etmesiyle gerçekleşiyor. Avrupa’nın 6. bazen 7. büyük limanı Kocaeli Limanı’dır. Dolayısıyla bu anlamda da Türkiye’de açık ara birincidir. Üretim ve üretimin tedariki, tüketim noktalarına ulaştırılması noktasında da fevkalade önemli bir şehirden bahsediyoruz. Sayın Bakanımızın destekleri, AB Delegasyonunun da katkısı vesilesiyle şehrimize değer katacağını dahası her alanda olduğu gibi önde lider şehre her türlü araştırma merkezlerinin, projelerin çok daha verimli halde olacağını düşünüyor, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Hayırlı, uğurlu olsun.” diyen Vali Seddar Yavuz programa katılan, emeği, katkısı olan herkese teşekkür etti.
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut’un konuşmalarının ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank ise yaptığı konuşmalarında; “İnnofood projesi kapsamında ülkemize kazandırdığımız Gıda İnovasyon Merkezi ile Türkiye Gıda İnovasyon Platformunun resmi açılış programı vesilesiyle sizlerle bir arada bulunmaktan, sizi Türkiye’nin en büyük araştırma kampüslerinden biri olan TÜBİTAK Gebze’de ağırlamaktan gerçekte büyük bir memnuniyet duyuyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum.
Ülkemizdeki En Yaygın Ekonomik Aktivitelerden Bir Tanesi Gıda Üretimidir
Bazen bizzat kendilerinin projeler tasarladıklarını belirten Sayın Bakan; Bizi takip edenler bilir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ARGE ve inovasyonun olduğu her yerde biz varız. Uzay teknolojilerinden, teknoloji tabanlı girişimciliğe, dijital ve yeşil dönüşümden bilimsel faaliyetlerin desteklenmesine kadar her alanda yoğun bir çaba içerisindeyiz. Bazen bizzat kendimiz projeler tasarlıyoruz. Bazen de proje geliştirenlere destek vermeye çalışıyoruz. Yada gerekli alt yapıların kurulması yetkin insan kaynağının geliştirilmesi için kapsamlı politikalar tasarlayarak bunları hayata geçiriyoruz. Çoğu zamanda açılışını gerçekleştirdiğimiz bu projede olduğu gibi hepsini bir arada vatandaşlarımızın, sektörlerimizin hizmetine sunmaya çalışıyoruz. Yaptığımız işleri halkımız ya da özel sektörümüz nezdinde yansımalarını görmekten de gerçekten ziyadesiyle memnunuz. Mesela daha birkaç gün önce Van’da ilk kez Gökyüzü Gözlem Etkinliği düzenledik. Diyarbakır Zerzevan’da ateşlediğimiz bilim ve teknoloji meşalesini Van’a taşımış olduk. Sağ olsun vatandaşlarımız bu etkinliğe o kadar çok ilgi gösterdi ki katılım sayısı on binleri aştı. Elbette bunun gibi ilgi gören çalışmalarımız bizim bu çalışmaları daha da ileriye taşımamız noktasında bize büyük cesaret veriyor. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu ile yürüttüğümüz tüm bu çalışmaları temel gayesi nedir diye baktığımızda asıl amacımız Türkiye’nin ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını pekiştirebilmektir. Bunun içinde ülkemizin kritik teknolojilerin yalnızca pazarı değil, global bir üreticisi yapmak için de şuanda odaklanmış durumdayız. Bugün bu çalışmaların en güzel örneklerinden biri olan İnnofood projesi ile sizlerin huzurundayız. TÜBİTAK MAM eliyle yürüttüğümüz bu proje ile gıda ve içecek sektörümüzün rekabetçiliğini çok daha ileri noktalara taşımayı hedefliyoruz. MAM ile birlikte Giresun, Gaziantep Ticaret Borsaları, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası da projede bölgesel ortaklar olarak bizim yanımızda yer alıyorlar. Rekabetçi sektörler programı kapsamında AB ile ortaklaşa finanse ettiğimiz bu projenin bütçesi 27 milyon Euro. Şimdiye kadar desteklenen en büyük projelerden bir tanesi. Bu elbette oldukça önemli bir rakam ama yine de Türk gıda imalatı sektörü potansiyeli yanında hiçbir proje aslında tek başına yeterli değil. Çünkü gıda sektörümüz buradaki iş insanlarımızın da üstün gayretleriyle üretim, istihdam ve ihracat performansıyla adeta sanayimizin temel direklerinden bir tanesi konumunda. 20 senedir net ihracatçı olan sektörün geçen yılki ihracatı 16 milyar Dolar’a dayandı. 53 bini aşan firma sayısı, 550 bini aşan istihdamıyla ülkemizdeki en yaygın ekonomik aktivitelerden bir tanesi gıda üretimidir. %99’u KOBİ statüsünde olan bu işletmelere her yıl iki bin yeni firma dahil oluyor. Bunun yanında imalat sanayi katma değerden aldığı %10’luk payla Türkiye sıralamasında da ilk sıralarda yer alıyor. Dolayısıyla Türkiye açısından tarım ve gıda sektörlerinden elde edilecek gelir artışı toplum refahı ve yaşam kalitesi üzerinde doğrudan etkili.
Gıda İnovasyon Merkezi 5800 Metrekare Kapalı Alan 200 Adet Makine ve Ekipmandan Oluşan 9 Farklı Pilot İşleme Tesisine Sahip ülkemizde ilk defa gıda sanayine yönelik geniş imkanlara sahip bir alt yapı kazandırmayı başarmış olduklarını belirten Bakan Varank; Bölgesel bazda incelediğimizde gıda sanayi kümelenmelerinin Marmara, Ege, İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde olduğunu görebiliyoruz. Fakat bu durum bir yandan da sektörler açısından aslında ciddi bir dar boğazı ifade ediyor. Gıda sanayinin gücünün esasen tarımdan geldiğinin göz önünde bulundurulduğunda diğer bölgelerin katkısının da azami düzeye çıkarılması sektörün geleceği açısından ve sürdürülebilirlik açısından çok büyük bir önem arz ediyor. Bu nedenle biz İnnofood projesinde ülkemizin kalkınmasında öncelikli bölgeleri olarak tanımlanan ve Ankara’nın çoğunlukla doğusunda yer alan düzey 2 12 bölgeye odaklanmış olduk. Biliyoruz ki bu bölgeler tarım ürünleri ve yerel gıdalar açısından çok zengin ama buralarda ulusal tanınırlıkta markalara sahip firmalarımızın sayısı yeterli değil. Teknoloji yatırımları ve ARGE faaliyetleri konusunda bu bölgeler de eksikliklerimiz var. Katma değerli ürünler geliştirme konusunda firmalarımızın bilgi birikimi, insan kaynağı ve stratejileri o bölgelerde yeterli değil. Bölgesel akredite laboratuvarlar ve insanların örnek alabileceği başarı hikayeleri o bölgelerde yeterince yok. İnnofood projesi ile bu sorunlara çözüm bulabilmek için paydaşlarımızla birlikte kolları sıvadık. Proje kapsamında geliştirdiğimiz Gıda İnovasyon Merkezi ve Türkiye Gıda İnovasyon Platformuyla sonuç odaklı, ARGE ve inovasyon çalışmalarını bu bölgelerde hızlandırıyoruz. Açılışını yaptığımız karşımızda bulunan merkezimiz 5800 metrekare kapalı alan 200 adet makine ve ekipmandan oluşan 9 farklı pilot işleme tesisine sahip. Burada sunulan kaliteli hizmet sayesinde merkezin gıda sanayinin yoğun olarak kullanacağı bir tesis olacağına inanıyorum. Gıda İnovasyon Merkezinde sadece 12 düzey 2 bölgesindeki değil, tüm Türkiye’de faaliyet gösteren start-up’lar, firmalar, KOBİ’ler faydalanabilecek. Baktığımızda ülkemizde ilk defa gıda sanayine yönelik bu kapsamda geniş imkanlara sahip bir alt yapı kazandırmayı başarmış oluyoruz. Bu tesis ve platformla gıda ve içecek sektöründe Ar-Ge ve birlikte geliştirilme yükümlülüğünün arttırılması, katma değerli ürünlerin geliştirilesini arzu ve temenni ediyoruz. Peki bu nasıl başarılacak diye sorarsanız merkez ve platform sayesinde her şeyden önce gıda sanayi ve TÜBİTAK MAM arasında organik bağı tesis etmiş olacağız. Böylece sektördeki inovasyon kültürünü yaygınlaştıracağız. Ayrıca gıda değer zincirinin tüm kritik paydaşları bir araya gelecek ve dünyadaki benzer platformlarla ve uygulamalarla da entegre bir şekilde bizim bu platformumuz çalışabilecek. Gıda sanayiinin ihtiyaç duyduğu alanlarda mühendislerin ve teknisyenlerin yetiştirilmesi için eğitim programları düzenleyeceğiz. Sektöre insan kaynağı yetiştirmeye yönelik önemli bir ihtiyacı buradan karşılamış olacağız. Gıda sektörünün üretimi çeşitlendirilecek ve sektörün katma değerli ürünlerle yeni pazarlara erişimi platform sayesinde mümkün olacak. Gıda sanayicilerimiz makine ve insana yatırım yapmadan, işletme kendi işletme haklarını durdurmadan büyük ölçekli girdilerle çalışmak zorunda kalmadan yeni ürün geliştirme ve kendi ürünlerini geliştirme faaliyetlerini uygun maliyetlerle ve kaliteli bir şekilde ölçeklenme şansını hem bu tesis sayesinde hem de platformun onlara sunacağı imkanlarla temin edebilecektir. Teknolojiye sahip olanlarla teknoloji ihtiyacı olan kurum ve kuruluşlar birlikte çalışacak, birlikte üretecek, birlikte büyüyecekler ve bu sayede de burada kurduğumuz tesisle Türkiye’de çok daha katma değerli işlerin önünü açmış olacağız.
Gıda Üretiminde Dünyanın Üretim Üssü Haline Getireceğiz
Gıda üretiminde sürdürülebilirliğin ve verimliliğin arttırılmasının artık bir zorunluluk olduğunu belirten Bakan Varank; Dünyada özellikle salgının da etkisiyle gıda sektörüne talep gittikçe artıyor. Ancak sınırlı toprak ve su kaynaklarının üzerine bir de iklim değişikliği sorunu eklenince önümüzdeki dönemde sürekli artan gıda talebinin karşılanmasının çok daha zorlaşacağı tüm kurumlar tarafından öngörülüyor. Dolayısıyla gıda üretiminde sürdürülebilirliğin ve verimliliğin arttırılması artık bir zorunluluk. Bu da ancak sektördeki teknolojik alt yapının geliştirilebilmesiyle mümkün. Bundan sonra oluşabilecek benzer durumlarda ülke olarak çok daha rahat olabilmek için sürdürülebilir gıda sistemimizi daha da iyileştirmemiz, bu alana çok daha farklı yatırımları yapmamız gerekiyor. İşte bu merkez sektörün adaptasyonunda çok önemli görevleri ifa edecektir. Ancak gidecek çok daha yolumuz var. Yeni Dünya düzeninin sunduğu fırsatları da doğru bir şekilde kullanarak bu potansiyelimizi daha da geliştirecek ve ülkemizi tüm üretim alanlarıyla birlikte gıda üretiminde inşallah dünyanın üretim üssü haline getireceğiz. Bu noktada tüm şehirlerimizin, ülkemizin ekonomisine azami noktada katkı sunması da büyük bir önem arz ediyor. Ekonomimiz ancak siz değerli sanayicilerimizin yatırım ve üretim iştahıyla katlanarak devam ederse biz bunu başarabiliriz. Bizler hükümet olarak, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak her daim yatırımcımızın, üretimcimizin, müteşebbislerimizin yanındayız. Oluşturduğumuz alt yapılarla, sunduğumuz cazip teşviklerle, geliştirdiğimiz nitelikli insan kaynağı ile her imkanı müteşebbislerimize şimdiye kadar sunduk bundan sonra da sunmaya devam edeceğiz. Buna paralel olarak da sizlerden korkmadan çekinmeden yatırımlarınıza devam etmenizi bekliyoruz. Siz bu iştahı gösterdikçe inşallah Türkiye’nin hedeflerine de çok daha hızlı bir şekilde ulaşacağına biz inanıyoruz, inanmaktan ziyade bunun bir gerçeklik olduğunu zaten bütün projeksiyonlarımızda görüyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken kurduğumuz bu tesisin sürdürülebilirliğini, etkinliğini ve devamlılığını sağlamak konusunda aslında tüm paydaşlara büyük bir sorumluluk düştüğünün de altını bir kez daha çizmek istiyorum. Birlikte hareket etme bilinciyle kurduğumuz bu tesisin faaliyetlerinde tüm paydaşların sorumluluklarını yerine getireceklerine inanıyorum. Şundan emin olmamız lazım eğer şirketlerimiz, firmalarımız bu tesisten haberdar değilse, eğer firmalarımız oluşturduğumuz platformdan faydalanamıyorsa bizim yaptığımız bu yatırımların hiçbir anlamı yok. Bunun için burada büyük firmalarımız var, platformda çok ciddi ortaklarımız var işte bu tesisler sizlerin kullanımını bekliyor. Sizler ne kadar özel sektör olarak, start-up olarak, girişimciler olarak büyük küçük demeden buralara gelir, buraları ziyaret eder, beraber proje geliştirip hem yurt içindeki hem de yut dışındaki imkanları değerlendirirseniz işte biz o zaman başarılı olabiliriz. Bu manada buradan arkadaşlarıma bir çağrı yapıyorum: ‘özellikle TÜBİTAK MAM ve bu projede çalışan arkadaşlarımız buranın, vatandaşın ve işletmelerin bir tesisi olduğu bilinciyle hareket etmeleri lazım. Buraları adeta uygun üretim tesisleri olarak, Ar-Ge tesisleri olarak bizim bütün firmalarımıza pazarlamamız gerekiyor. Bunu başarabilirsek inşallah en güzel neticelerde bizi bekliyor olacak. Bugün önemli bir tesisin gıda alanında bir tesisin açılışı yapıyoruz, birazdan misafirlerimize ürünlerimizi test ettireceğiz. İçeride size en güzel ikramlarımızı da sunmuş olacağız. Bu önemli projenin hayata geçirilmesinde katkısı olan TÜBİTAK MAM’a, Giresun ve Gaziantep Ticaret Borsalarına ve Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odasına ayrıca sağladıkları finansal destekle bu projenin hayata geçmesine en büyük katkıyı veren AB Türkiye Delegasyonuna şükranlarımı sunuyorum.” diyen Sayın Bakan programa katılan tüm sanayicilerimize teşekkür etti.
Konuşmaların ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank, Vali Seddar Yavuz ve protokol üyeleri Innofood Projesi kapsamında kurulan “Gıda İnovasyon Merkezi” ve Türkiye Gıda İnovasyon Platformunun hayırlı olsun dilekleriyle açılış kurdelesini keserek, merkezi gezdiler.