Bir Deprem kuşağı üzerinde yer alan ülkemizde en korkulan doğal afetlerin başında gelen depremin ne olduğu, nasıl oluştuğu merak edilen ve araştırılan bir konudur. Depremin ne olduğu ve nasıl oluştuğunun anlaşılabilmesi için üzerinde yaşadığımız dünya hakkında bilgi sahibi olmamız gerekir.
DEPREM NEDİR?
Yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamlarda ve yeryüzünde meydana getirdikleri sarsıntılar olarak tanımlanabilir.
Deprem insanlar üzerinde büyük korku yaratan, oluşum zamanı bilinemeyen, büyük yıkımlara sebep olan ve önlenemeyen bir doğa olayıdır.
DEPREM NASIL OLUŞUR?
Dünyamız 6371 km yarıçapına sahip bir küredir. Yapılan çalışmalar neticesinde fiziksel ve kimyasal özelliklerine bağlı olarak katmanlara ayrılarak tanımlanmıştır. Bunlar;
- 1. Yer Kabuğu
- 2. Manto
- 3. Dış Çekirdek
- 4. İç Çekirdek olarak sınıflandırılmıştır.
Yaşamımızı devam ettirdiğimiz kıtalar ve okyanusların da yer aldığı kalınlığı 70-80 km olan yer kabuğu (litosfer) sıcaklığı 1500-2000 °C olan ve erimiş sakız kıvamında ki mantonun üzerinde bulunmaktadır. Yer kabuğu bu sıcak ve viskoz olan katmanın üzerinde 12 adet levhaya bölünmüş halde hareketlidir. Yüzen Levhaların bu hareketleri (çarpışmaları veya ayrılmaları) neticesinde oluşan tektonik kuvvetlerin etkisiyle fay denilen yırtıklar boyunca belirli periyotlarla ani hareketler meydana getirir. Bu ani hareketler sonucu meydana gelen titreşimler yer kabuğu boyunca hareket ederek hasar verici depremlerin oluşmasına neden olur.
DEPREM ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
Yukarıda anlatılan levhaların hareketi sonucu olan depremler genellikle tektonik depremler olarak nitelenir ve bu depremler çoğunlukla levha sınırlarında oluşurlar. Yeryüzünde olan depremlerin %90’ı bu gruba girer. Türkiye’de olan depremler de büyük çoğunlukla tektonik depremlerdir.
İkinci tip depremler volkanik depremlerdir. Bunlar volkanların püskürmesi sonucu oluşurlar. Yerin derinliklerinde ergimiş maddenin yeryüzüne çıkışı sırasındaki fiziksel ve kimyasal olaylar sonucunda oluşan gazların yapmış oldukları patlamalarla bu tür depremlerin meydana geldiği bilinmektedir. Bunlar da yanardağlarla ilgili olduklarından yerel olup önemli zarara neden olmazlar. Japonya ve İtalya’da oluşan depremlerin bir kısmı bu gruba girmektedir. Türkiye’de günümüzde aktif yanardağ olmadığı için bu tip depremler görülmemektedir.
Bir başka tip depremler de çöküntü depremlerdir. Bunlar yer altındaki mağara gibi boşlukların, kömür ocaklarında galerilerin, tuz ve jipsli arazilerde erime sonucu oluşan boşlukları tavan blokunun çökmesi ile meydana gelmektedir. Büyük heyelanlar ile gökten düşen meteorların da küçük sarsıntılara neden olduğu bilinmektedir.