Atatürk’ün vefatının üzerinden 75 yıl geçti ve hâlâ unutmadık, unutmayacağız. Çünkü; unutmak tükenmektir!
Mustafa Kemâl Atatürk, 1881 yılında Selanik’te, Türkiye’nin üzerine güneş gibi doğdu. İyi ki de doğdu. Asırlarca ayakta kalan Osmanlı Devleti, artık gerileme sürecindeydi. Atatürk zekasını kullandı ve ülkeyi kurtarmasını bildi. Devletin sistemini değiştirdi. Mesela Cumhuriyet ile yönetiliyoruz. Demokrasi var. Eskiden böyle birşey yoktu. Halk söz sahibi değildi eskiden mesela padişahlık babadan oğula geçerdi. Bu anlayış yıkıldı. Artık halkımız seçiyor. Şeriat diye birşey yok. Cumhuriyet ile birlikte Laiklik oluştu. Din ile Devlet işleri birbirinden ayrıldı. Daha birçok değişiklik yaptı ülke kurtulduktan sonra. TBMM’yi kurması bile ülkeyi kurtarmak adına önemli bir adımdı. İlk Cumhurbaşkanı oldu. Halkı hep dinledi, yanında oldu. Düşünelim ki, birçok devlet adamına dahi örnek olmuştu. İleri görüşlü olması da ayrı bir damga basılacak bir olay. Birçok şeyi önceden sezebiliyordu. Bu ülkenin kurulmasındaki en büyük faktör olarak, her ırktan bu ülkede yaşayan vatandaş “ben oyum, ben buyum” diye atılmadı. Onlarda taşın altına koydu elini. Bunu başarabilmek taktir edilecek birşey. Şimdi tabi “ben oyum, ben buyum” diyenlerin sayısı epeyce çoğaldı. Atatürk olsaydı eğer, bunları diyenlerin sayısı bir hayli az olurdu. Atatürk’ü o kadar çok arıyoruz yani. Arkamıza rahatça yaslanabiliyorsak, rahatça fikirlerizi ortaya koyabiliyorsak, “Ne Mutlu Türküm Diyene” diye övünebiliyorsak hepsi Atatürk sayesinde. Böylesine iyi liderler milyonda bir kere gelir belki de ve bize de denk geldi. Lider dediğin her yönüyle ülkeyi ileriye taşıyabilecek biri olmalı. Atatürk’te onlardan biriydi. Atatürk’ün yeniden dünyaya geleceğini bilinse, milyonlarca kişi canını verebilir.
10 Kasım 1938 sabahıydı ve saatler 09.05 geçiyordu. Bizim için her 10 Kasım günü saat 09.05 geçe dünya durur. Bizim için asla ölmedi, ölemez. Çünkü; beden yaşamaz ama ruh yaşar. En azından dünyada yanımızda olmasa bile, fikirleri hâlâ yanımızda. İlelebet fikirleri Türkiye’mize ışık tutacak. “Ne Mutlu Türküm Diyene” diyebilmenin kıymetini her zaman bileceğiz. Bilmeliyiz ki, bu ülkede “Ne Mutlu Türküm Diyene” diyebilmemizi istemeyenler de anlasın ne olduğumuzu, ne ile gurur duyduğumuzu. Gazi Mustafa Kemâl Atatürk’ü rahmetle ve saygıyla anıyoruz.