Amasya Valisi Mustafa Masatlı, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı ile Demokrasi Nöbetine katıldı. Yavuz Selim Meydanında gerçekleştirilen programda ayrıca Amasya Milletvekilleri M. Levent Karahocagil ile Hasan Çilez, Garnizon Komutanı Tuğg. M. Fatih Ören, Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı, protokol üyeleri, siyasi partilerin temsilcileri ve vatandaşlarımız yer aldı.
Programda ilk olarak 81 ilde aynı anda düzenlenen ‘15 Temmuz Şehitleri Sancak Koşusuna’ katılan gençlerimiz tarafından bağımsızlığımızın sembolü olan Şanlı Bayrağımız Amasya Valisi Mustafa Masatlı’ya teslim edildi.
Saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşımızın okunması ve Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda daha sonra protokol konuşmaları gerçekleştirildi.
Programda halkımıza hitap eden Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı ve Amasya Milletvekilleri M. Levent Karahocagil ile Hasan Çilez, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 6. yılında, demokrasimize ve milli iradeye vurulmak isteyen darbeyi bir kez daha telin ederek, bu kutlu mücadelede şehadete yürüyen Kahramanlarımızı rahmet ve minnetle andılar.
Yavuz Selim Meydanını dolduran Amasyalılara hitap eden Amasya Valisi Mustafa Masatlı ise halkımızın 15 Temmuz Demokrasi ve Mili Birlik Gününün kutlayarak başladığı konuşmasında şunları ifade etti: “Tarih boyunca Milletlerin kaderini değiştiren önemli olaylar yaşanmıştır.
Asil Milletimizin 3000 yıllık Devlet geleneğinde de, 1071 Malazgirt, 1453 İstanbul’un Fethi, 1915 Çanakkale Zaferi ve 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi gibi birçok dönüm noktası bulunmaktadır.
İşte bu dönüm noktalarından sonuncusu ise 15 Temmuz 2016 gecesi Sayın Cumhurbaşkanımızın Liderliğindeki Asil Milletimizin verdiği destansı mücadeledir.
15 Temmuz 2016 tarihinde, bu milletin silahları ile silahlanmış, dış mihraklarca desteklenen FETÖ’cü bir güruh, istiklal ve istikbalimize darbe vurmak, Türkiye’yi bölüp parçalamak, Ülkemizde iç savaş çıkararak, bu milletin insanlarını birbiri ile çatıştırmak, Türkiye’yi terör örgütlerinin barınağı haline getirerek, uluslararası müdahalelere zemin hazırlamak için bir darbe girişiminde bulunmuştur.
O gece Ülkemizi, Milletimizi, Cumhuriyetimizi, demokrasimizi ve aydınlık geleceğimizi yok etmek isteyen ve tüm devlet kurumları ile birlikte silahlı kuvvetlerin içinde yuvalanmış bu asker suretli vatan hainleri, bu haşhaşiler, milletin parasıyla alınan silahları, milletin adamı olan Cumhurbaşkanımıza, milletin evi olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesine, Milletin Gazi Meclisine, Devletin güvenlik kurumları ile birlikte, bu aziz ve cefakâr millete doğrultarak, kanlı bir darbe kalkışmasında bulunmuşlardır.
15 Temmuz gecesi umutlarımıza, hayallerimize, özgürlüğümüze ve geleceğimize pranga vurulmak istenmiştir. 40 yıllık sinsi örgütlenmesi ile sureti haktan görünen FETÖ’cü hainler, yıllarca bu ihanetin her ayrıntısını hesaplamışlardır. Ancak onların hesaplayamadıkları çok önemli bir ayrıntı vardır. O da Bu milletin asil duruşu, cesareti, feraseti ile birlik ve beraberliğine olan bağlılığıdır.
Bu hainler yine; Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendinin her şeyi göze alarak, bu denli dirayetli duracağını ve ‘Ben halkın gücünün üstünde hiçbir güç tanımadım bugüne kadar’ diyerek, halkımızı demokrasiye sahip çıkmaya çağıracağını ve halkımızın da bu çağrı karşısında tereddüt etmeden harekete geçeceğini de hesap edememişlerdir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın darbeye karşı durma çağrısı yapmasının ardından, yurdun dört bir köşesinde milli birlik ve beraberlik içerisinde, kardeşlik ruhuyla, büyük bir inanç, azim ve kararlılıkla gece boyunca tankın, tüfeğin, topun, uçağın, helikopterin karşısına imanıyla, inancıyla, karşı duran Milletimiz, darbe teşebbüsünde bulunanların heveslerini kursağında bırakmış; demokrasimize, milli egemenliğimize, Vatanımıza ve Devletimize sahip çıkmıştır.
Aziz milletimiz; o gece verdiği mücadele ile istiklali ve istikbali söz konusu olduğunda, şartlar ne olursa olsun neleri başarabileceğini, neleri göze alabileceğini tüm dünyaya bir kez daha göstermiş, ölümü göze alarak sokakları, meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız içinden, şehitlik ve gazilik şerefine layık olanlar isimlerini tarihe altın harflerle yazdırmıştır.
Sonu aydınlık olan o karanlık gecede, 251 insanımız şehit, 2.194 vatandaşımız ise gazi olmuştur. Bu millet FETÖ ihanetini asla unutmayacaktır. Bu hainler bağımsız Mahkemelerimizde hak ettikleri cezalara çarptırılmış ve şuan yaptıklarının bedellerini ödemektedirler. Bizlerde aynı hassasiyetle Amasya’mızda bu hainleri barındırmamak için mücadele etmekteyiz.
Güçlü Devletimiz sadece yurt içinde değil, Dünyanın en ücra köşelerinde bile bu hainleri yakalamakta ve yaptıkları ihanetin bedelini ödemek üzere Türk Yargısına teslim etmektedir. Bu durum Devletimizin kudretini dosta düşmana bir kez daha göstermiştir.
Bu büyük ihanetin ardından içindeki safraları temizleyen Silahlı Kuvvetlerimiz, çok kısa bir sürede kendini toparlamış ve Ülkemizin bekası için gerekli olan Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı Operasyonlarını başarıyla icra etmiş ve şuan da Pençe Kilit Operasyonunu yapmaktadır.
O karanlık geceyi aydınlığa çeviren, Aziz Milletimize bu günü bayram olarak hediye eden, Rabbimize hamd-ü senalar olsun. Düğüne gider gibi ölüme giden, canlarını aziz bildikleri vatana feda eden Şühedaya selam olsun. Bayrağı uğruna ana babasından, eşinden, çocuğundan vazgeçen 251 cennet yolcusuna selam olsun.
Şuan da uğradığı ağır ihanete rağmen hedeflerinden uzaklaşmayan ve zafiyete uğramayan bir Türkiye var ise, bunu kanlarıyla bu topraklara can veren Aziz Şehitlerimize borçluyuz.
Bugüne baktığımızda, Ülkemiz savunma sanayinde %70’lere varan bir yerlilik oranına ulaşmıştır. Türkiye Cumhuriyeti artık yerli ve milli imkanları ile kendi İHA ve SİHA’larını, savaş gemilerini, denizaltılarını, uydularını ve her türlü askeri ve sivil teknolojiyi geliştiren ve üreten bir konuma gelmiştir.
İçindeki hainleri temizledikten sonra bugün artık, askeriyle siviliyle Ülkemizin hak ve hukukunu koruyan bir Türkiye var. Suriye sınırında, Kuzey Irak’ta, Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de, Ege’de bu milletin haklarını koruyan bir Türkiye var. Dünyanın 20 Büyük ekonomisi arasında olan bir Türkiye var. Neredeyse her ay ihracat rekorlarını tazeleyen bir Türkiye var. Ve Kendisine 2023, 2053 ve 2071 hedefleri koyan bir Türkiye var.
15 Temmuz 2016’da halkımızı sokağa davet eden Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendiye; vatan uğruna, ezanlar uğruna, istiklal ve istikbal uğruna ve en önemlisi Türkiye Aşkına meydanlara inen tüm halkımıza şükranlarımızı sunuyoruz.
O gün gönül coğrafyamızda bizim için gözyaşı döken, bu Millet diz çökmesin, bu bayrak inmesin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilelebet payidar olsun diyerek dua eden herkese müteşekkiriz.
O kutlu günde, bayrak için, ezan için, mukaddesat için can veren tüm Şühedaya bir kez daha Allah’tan rahmet, Gazilerimize ise sağlık ve huzur dolu bir ömür dilerken, Cenab-ı Allah’tan, Ülkemizin böyle ihanetleri bir daha yaşamamasını niyaz ediyor, sizlere en kalbi saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”
Programda daha sonra Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Beyefendinin Milletimize seslenişi izlendi. Sayın Cumhurbaşkanımızın hitaplarının ardından ise 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü temalı kısa filmler izlendi.
Programın devamında ise ilahiler seslendirildi. Anma programı saat 00.13’de 6 yıl önce olduğu gibi hain darbe girişimine karşı Milletimizin bir araya gelmesinde etkili olan Salâların okunması ve yapılan dua ile son buldu.