Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere ilimizi teşrif eden Adalet Bakanımız Sayın Abdulhamit Gül, Vali Seddar Yavuz ile birlikte Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Değerlendirme Toplantısına katıldı.
Kongre Merkezinde düzenlenen toplantıya; Adalet Bakanımız Sayın Abdulhamit Gül ve Vali Seddar Yavuz’un yanısıra, Adalet Bakan Yardımcıları Uğurhan Kuş ve Yakup Mağul, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç Dr. Tahir Büyükakın, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanı Erdal Demir, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanı Ramazan Gürkan, Cumhuriyet başsavcısı Habib Korkmaz, Adalet Komisyonu Başkanı Muhiddin Paça, Baro Başkanı Av. Bahar Gültekin Candemir, İl Emniyet Müdürü Veysal Tipioğlu, İl Jandarma Komutanı Kd. Alb. Yavuz Selim Kapancı, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Keskin, Ak Parti İl Başkanı Mehmet Ellibeş, MHP İl Başkanı Yunus Emre Kurt, kurum müdürleri, adli yargı mensupları ve çok sayıda davetli katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz’ın açılış ve selamlama konuşmalarının ardından Adli Destek Mağdur Hizmetleri konulu video gösterisi yapıldı.
Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanı Ramazan Gürkan’ın konuşmalarının ardından Sayın Bakanımızın ilimizi teşrifleri ile onur duyduklarını belirterek sözlerine başlayan Vali Seddar Yavuz yaptığı konuşmalarında; “Öncelikle bilim, sanayi, teknoloji şehri Kocaeli’de Sayın Bakanımızı, kıymetli heyetini ağırlamaktan ve böylesine önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan büyük bir memnuniyet duyuyor, Sayın Bakanımızı, heyetini ve sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Mağdurları, Sadece Suçu İşleyenin Cezalandırılması, Hapsedilmesi Yada Diğer Tedbirlerin Uygulanması Mutlu Etmiyor
Mağdurların sosyo-psikolojik, ekonomik olarak desteklenmeleri ve bu alanda yapılacak hizmetlerin gelişmesinin fevkalade önemli bir alanı teşkil ettiğini belirten Vali Yavuz; Genel olarak modern hukuk sistemi sanık haklarını korumak üzere odaklanmış ve bu konunun da toplumda giderek büyük bir rahatsızlık yarattığını uygulayıcılar olarak hepimiz alanda görüyoruz. Özellikle mağdurları, sadece suçu işleyenin cezalandırılması, hapsedilmesi yada diğer tedbirlerin uygulanması mutlu etmiyor. Aynı zamanda mağdurların sosyo-psikolojik, ekonomik olarak desteklenmeleri ve bu alanda yapılacak hizmetlerin gelişmesi fevkalade önemli bir alanı teşkil ediyor. Özellikle biz mülki idare amirleri sosyal hizmet alanında yoğun faaliyet gösteren bir birim olarak çoğunlukla mağdurlarla karşılaşıyor ve bu şikayetleri sıklıkla dinliyoruz.
Her Bir Vatandaşımızın Kapısına Kadar Gidiyoruz
Siyasi otoritenin ve iradenin ortaya koyduğu sağlam yapının önlerini açtığını belirten Vali Yavuz; Türkiye Cumhuriyeti Devleti Sayın Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde her alanda büyük devrimlere imza atmıştır. Özellikle şehrimize baktığımız zaman bugün sadece dış ticaret hacmimizin %18’ini Kocaeli olarak biz üretiyoruz. Bu rakamlar son 20 yılda teknolojiye, bilime yapılan yatırımlar sayesinde gerçekleşmiştir. Dolayısıyla siyasi otoritenin ve iradenin ortaya koyduğu bu sağlam yapı bizim önümüzü açıyor ve yoğun bir faaliyet yürütüyoruz. Sosyal hizmet alanında bugün Kocaeli ve tüm Türkiye’de inanılmaz politikalar üretiyor ve her bir vatandaşımızın kapısına kadar gidiyoruz. Dolayısıyla eski devlet anlayışından büyük ölçüde ayrıldığımızı ve vatandaş odaklı bir anlayışı ortaya koyduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. İşte bugün ki toplantımızın konusu da tam olarak budur. Bu toplantı vesileyle işin merkezinde görev yapan adli görevliler ile diğer kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinin bir arada bulunmasıyla özellikle yapılacak yeni değişikliklerle birlikte çocukların velayet konusu, ailesiyle görüştürülmesi dahil olmak üzere yeni bir düzenleme de ortaya konmuş oluyor. Bu anlamda bizim Valilik olarak üzerimize düşen her bir görevi yerine getireceğimizi ifade ediyorum” diyen Vali Yavuz toplantının hayırlı sonuçlar doğurması temennisinde bulundu.
Adalet Bakanımız Sayın Abdülhamit Gül ise toplantıda yaptığı konuşmalarında; “Bilim, Sanayi, Teknoloji, üretim ve insanı da sıcak kanlı olan bir şehirde bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Kocaeli, ülkemizin her alanda kalkınmasında, büyümesinde önemli katkılar sunmuş, ülkemizin en kıymetli beldelerinden, şehirlerinden birisidir. Burada sizlerle birlikte olmak bizler için büyük bir bahtiyarlıktır.
Vatandaşımızın Hakkını, Hukukunu, Beklentisini Herhangi Bir Hak Talebini Adaletin Odağına Yerleştirmek Hepimizin Ortak Sorumluluğudur
Mağdurun elinden tutan, yarasını dindiren, göz yaşını silen bir uygulamayı sürecin en önemli parçası olarak gördüklerini belirten Bakan Gül; Bugün çok önemli bir başlığı, Mağdur Odaklı Adalet Buluşmasını da burada gerçekleştiriyoruz. Bu çok önemli ve değerli. Bu toplantı da özellikle önemli verilerin ortaya çıkacağına inanıyorum. Güven veren ve erişilebilir bir adalet sistemine ulaşmak için çıktığımız bu yolda bu toplantılar ve buluşmalar önemli katkılar sağlamaktadır. Vatandaşımızın hakkını, hukukunu, beklentisini herhangi bir hak talebini adaletin odağına yerleştirmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bir suçun mağduru olan vatandaşımızı adliyede derdi ile baş başa bırakmayan bir adli sistemi inşa ediyoruz. Yeni olarak vatandaşlarımızın hizmetine sunulan mağdur odaklı bu yaklaşımlar vatandaşımıza önemli katkılar sunmaktadır. Mağdurun elinden tutan, yarasını dindiren, göz yaşını silen bir uygulamayı sürecin en önemli parçası olarak görmekteyiz. Bu amacımızın uygulamalarını yerinde görmek maksadıyla bu toplantıları gerçekleştiriyoruz. Bu toplantılarda uygulamanın tüm paydaşlarıyla meseleyi masaya yatırıyoruz. Biliyor ve inanıyoruz ki güçlü Türkiye’nin yolu hangi görüş, hangi düşünce, inanç, mezhep, siyasi kanaat ve yaşam tarzına sahip olursa olsun herkesin hakkını, hukukunu en yüksek standartlarda geliştirmekten geçmektedir. Türkiye’nin yolu, rotası budur. İşte bu yüzden sahadaki uygulamaları da yerinde görmek bizim için çok değerli ve çok anlamlı bir çalışmadır.
Hukuk Dert Olan Değil, Derman Olandır
Evlerin içinin bile hukuka emanet olduğunu belirten Bakan Gül; İnsan toplumsal bir varlıktır. Kendimizde bulunan birçok hususiyeti toplum içindeki yaşantımıza, ilişkilerimize ve iletişimimize borçluyuz. Allah’ın verdiği ömrü diğer insanlarla birlikte tamamlıyoruz. Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine yaşamak bizim en temel, en vazgeçilmez ve dokunulmaz hakkımızdır. İnsanoğlu bu hakkı koruma vazifesini adına hukuk dediğimiz kurallar sistemine emanet etmiştir. Yani insan kendini hukuka emanet etmiştir. Çarşıda, pazarda, sokakta insanın huzur ve güvenlik hakkı hukuka emanettir. Hatta evinin içi bile hukuka emanettir. Ev içi şiddetle mücadele, kadına karşı şiddetle mücadele, çocuğun üstün yararının korunması gibi kurallar kaideler bu gerçeği yansıtmaktadır. O halde bir tanım yapmak gerekirse bir mağdur hakkı, huzuru bozulan insanın meramını anlatmak için devletle muhatap olduğu andan başlayan bir adalet hakkı olarak tanımlayabiliriz. Bu hak mağdur için bir arayışa, bir mücadeleye dönüşmemeli, bu hak mağduru arayıp bulmalıdır. Bunu yapacak olanda sizlersiniz. Unutmayın ki vatandaşımız için sizler her biriniz devletin temsilcilerisiniz, devlet demeksiniz. O eli samimiyetle, özveri ile tutmakta bizlerin vatandaşlarımıza olan temel ödevi ve görevidir. Dolayısıyla adliyenin kapısı vatandaşa huzur ve güven vermelidir. İşte burada adalet var, elimden tutan bir devlet var denilmeli, vatandaş bu duyguyu yaşamalıdır. Çünkü hukuk dert olan değil, derman olandır. Hukuk yük olan değil, yük alandır. Mağdurun hakkı da yükünün alınmasıdır. Yeni mağduriyetler yaşamamasıdır. Bu sebeple adliyenin kapısı bir bilinmeze yol açmamalıdır. Hiç kimsenin belirsizliğe tahammülü yoktur. Hele o kişi bir suçun mağduru ise artık belirsizlik onun için yeni ve daha büyük bir mağduriyet oluşturmaktadır. O yüzden adli süreçlerde vatandaşlarımızın yeni mağduriyetler yaşamaması amacımızı en güçlü şekilde uygulamaya çalışıyoruz. Örneğin bazı davalarda sürenin uzaması ve dolayısıyla çıkan belirsizlik tarafların hayatını doğrudan olumsuz etkilemektedir. Bu konuda akla gelen ilk örneklerden biri boşanma davalarıdır. Biz diyoruz ki iki tarafta boşanmak istiyorsa ama tazminat, velayet gibi şartlarda uzlaşamadıkları için anlaşmalı boşanmada olmuyorsa bu dava yıllar boyunca uzayıp gitmesin. Bu davalar kadına da erkeğe de daha da ötesi varsa çocuğa çok onarılmaz yaralar açmaktadır. Tarafların iradesine uygun yeni mağduriyetlere yol açmayacak yeni bir usul geliştirmenin ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda da ki çalışmalarımızı yakın zamanda yoğunlaştırdık. Bildiğiniz gibi bir anlaşmalı, bir de çekişmeli boşanma var. Üçüncü bir karma model üzerinde çalışıyoruz. İnsan Hakları Eylem Planımızda da yer alan faaliyet başlıklarından birisi bu konuda mağduriyetlerin giderilmesine yöneliktir. Boşanma davalarında süreci uzatan usül hükümlerini ana davadan ayıran daha hızlı ve yeni bir usül getirmek üzere çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Bu konuda uygulayıcıları dinledik. Çok değerli aile ve hocalarımızın görüşlerini dinledik. Önümüzdeki süreçte de bu konuda düzenlemelerin yapılacağına inanıyoruz. Böylece boşanma süreçlerinde insanların daha fazla mağdur olmasını önleyecek bir sistemle vatandaşlarımızın bu mağduriyetlerini gidermeyi hedefliyoruz.
5. Yargı Paketi Geçtiğimiz Günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız Tarafından Onaylanarak Yürürlüğe Girdi
Devletin şefkatli elinin çocukların her zaman yanında olduğunu vurgulayan Bakan Gül; Yaratılmışların en değerlisi insandır. İnsanlar içinde korunmaya en muhtaç olan da çocuklardır. Bunun için devletin şefkatli eli çocukların her zaman yanındadır. Çocuğun psikolojisini korumaya yönelik özel çalışmaları da sürdürüyoruz. Bildiğiniz gibi 5. Yargı Paketi geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi. Özellikle boşanma sonrası tarafların çocuğunu görme konusunu icra alanının tamamen dışına çıkarmış durumdayız. 90 yıldır süregelen çocukların icra ile teslim edilmesi uygulamasına böylece son verilmiştir. Bu sürecin uygulamasına yönelik ikinci bir mevzuat çalışması da yapılıyor. Bu hazırlıklar tamamlanıp, yapılan pilot uygulamalar sonrada tüm Türkiye’de bu uygulamalar tamamlanmış olacaktır. Bu işlemler artık ücretsiz yapılacaktır. Bu değişikliğin hayata geçmesi içinde süreci beklemedik. İnsanlar kendi çocuğunu görmek için artık para ödemeyecek.
Kadına Yönelik Şiddeti Magazinleştiren Yada Bir Cinayet Romanı Gibi Anlatan Dili ve Üslubu Reddediyoruz
Kamuoyunun bilgi alma hakkı karşılanırken konu olan kişinin mahremiyetine, onur ve haysiyetinin de korunmasına saygı duyulması gerektiğini belirten Bakan Gül; Yeni mağduriyetlere yol açmamak sadece hukuk sistemi için değil, herkes için ortak bir sorumluluktur. Bu durum önemli önemsiz ayrımı yapmaksızın her suçta ve her mağdur için geçerlidir. Ancak bu hassasiyeti her zaman göremediğimizi de üzülerek ifade etmek isterim. Örneğin canice katledilmiş bir kadının fotoğrafının yayınlanması hem onun hatırasına, hem de yakınlarının acısına çok büyük bir saygısızlıktır. Öyle ki her platformda kadının, mağdurun boy boy fotoğrafları yayınlanırken caninin nedense hiç fotoğrafını görememek ayrıca yine dikkati caliptir. Mağdurun fotoğrafları caninin fotoğraflarının önüne geçebilmektedir. Katilin fotoğrafları mozaiklenirken kadının fotoğraflarının ifşa edildiğini de görüyoruz. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Bunun kimseye bir faydası yoktur. Esas itibariyle bu ahlaka da hukuka da aykırıdır. Kadına yönelik şiddeti magazinleştiren yada bir cinayet romanı gibi anlatan dili ve üslubu reddediyoruz. Mağdurun, maktulün, kişisel bilgileri paylaşılmamalıdır. Kamuoyunun bilgi alma hakkı karşılanırken konu olan kişinin mahremiyetine, onur ve haysiyetinin de korunmasına saygı duyulması gerekir. Bu hassas dengenin bir diğer yansıması da şiddet eyleminin paylaşılmaması olarak ortaya çıkmalıdır. Kanaatimce şiddet haberlerinde öne çıkarılması gereken şey şiddetin sebepleri, bu şiddetin tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik çözüm önerileri olmalıdır. Bunun yerine şiddetin kendisi öne çıkarılmaktadır. Adeta şiddet paylaşılmaktadır. Örneğin geçtiğimiz günlerde bir bebeğin uğramış olduğu darp görüntüleri hepimizin vicdanını kanattı, yüreğini sızlattı. Kanımız dondu. Ama unutmayalım ki o çocuğumuzun da bir mahremiyeti var. Onunda onuru ve geleceğe dair hayalleri var. O videoları izlemesi gereken makamlar izlemiş ve devletin şefkatli ellerine o çocuk teslim edilmiştir. Tüm birimler bunu izlemiş ve değerlendirmiştir. O çocuk büyüyecek yarın bir gün çoluk çocuğa karışacak. Ama o görüntüler yine silinmez bir şekilde orada yer alacak. Devletin tüm kurumları ve ilgili tüm sorumlular suç ile ilgili süreci takip etmektedir. Bu süreci magazinleştirmek yada reklam çıkarmak hiçbirimizin kabul edeceği bir durum değildir. Bu konuda herkesin ortak sorumluluğu ve hepimizin temel beklentisidir. Çocukların, kadınların, mağdurların yaşamış oldukları acıların reklama ve magazine alet edilmesi asla kabul edemediğimiz bir durumdur.
Bakanlığımız Kamu Kurumları Kategorisinde Erişilebilir Adalet Hizmetleri Ödülüne Layık Görüldü
Adliyeye gidemeyen vatandaşımızın ayağına kadar adliyelerin gittiğini belirten Bakan Gül; Bugün Dünya Engelliler Günü. Böyle anlamlı bir günde kısaca adliyeler ile ilgili yapılan çalışmalardan bahsetmek istiyorum. Özellikle engelli vatandaşlarımızın da adliyelerde adalete rahatça erişebilmeleri için önemli çalışmalar yaptık. Engelsiz Adliyeler ile ilgili fiziki tüm tasarımları engelli dostu olarak hazırladık ve personelimizi işaret dili eğitimine başlattık. Bunu yaygınlaştırmaya da çalışıyoruz. 3 Aralık 2019’da ilk kez verilen bir ödülle Bakanlığımız kamu kurumları kategorisinde Erişilebilir Adalet Hizmetleri Ödülüne layık görüldü. Birçok adliyemizde bu sertifikayı aldı. Bu konuda emeği geçen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu husustaki çalışmalarımızı yaygınlaştırmaya devam edeceğiz. Bu ülkenin vatandaşı olarak çok güzel görüntüler var ve bu bizleri memnun ediyor. Adliyeye yaşı, sağlık durumu ve engelliliği sebebiyle gelemeyenlerin adli süreçlerdeki ifadelerini almak üzere adliyenin bizzat vatandaşımızın yanına giderek yapması bizi çok sevindiriyor. Yani adliyeye gidemeyen vatandaşımıza adliye gidiyor. Bu uygulamaları yaygınlaştırmak sizlerin elinde. Bu konuda iyi uygulamaların yapılması, vatandaşın bu anlamda adliyeye, adalete güvenini de desteklemiş olacaktır. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle tüm engellilerin toplumun birinci ve eşit paydaşı olduğu inancıyla tüm engellerin tamamen kalktığı bir dünya için 2022’nin daha verimli ve başarılı geçmesini diliyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde engellilerin topluma kazandırılması, istihdamı anlamında hükümetimizin çok önemli katkıları ve çalışmaları olmuştur. Bu çalışmaları da sürdürmeye devam edeceğiz.
Artık Çocukların Yargılandığı Yada Bir Şekilde Taraf Olduğu Çocuk Davaları Uzman Mahkemelerde Görülecek
En iyi reformun insanın kendi yapmış olduğu adımlar ve uygulamaları olduğunu belirten Bakan Gül; Özellikle adalete erişim konusunda yargıda ihtisaslaşmayı çok önemli görüyoruz. Bu konu İnsan Hakları Eylem Planında yargı reformu hedeflerimizin de önemli başlıklarından birisidir. Bildiğiniz gibi hakimler savcılar kurulu 25 Kasım’da bu konuda aldığı kararıyla da önemli ve köklü bir adım atmıştır. Diğer konular paylaşıldı o nedenle ben sadece çocuklarla ilgili kısım hakkında bilgi vermek istiyorum. Bu kararla birlikte artık çocukların yargılandığı ya da bir şekilde taraf olduğu çocuk davaları ülkemizin tamamında ayrı ve uzman mahkemelerde görülecektir. Çocuk mahkemelerinin kurulu olmadığı yerlerde de hangi mahkemenin bakacağı, yetkili olduğu tek tek belirlenmiş durumdadır. Böylece bir eylem planımızı da hayata geçirmiş olduk. Ne yaparsak yapalım en iyi reform insanın kendi yapmış olduğu adımlar ve uygulamalardır. Bugün burada kadına yönelik şiddet, çocuğa yönelik mağduriyetler, engelli, yaşlı tüm mağdurlara yönelik hakları konuşuyoruz. Bu çok önemli bir toplantı. Bu toplantı vesilesiyle Kocaeli ve civarı tüm yerleşim yerlerinde bu mağduriyetleri nasıl önleriz anlamında önemli bir toplantı gerçekleştiriyoruz. Bu toplantıya kolluktan, hakim savcısına, ŞÖNİM’den barolara varıncaya kadar tüm paydaşlar bir masa etrafında meseleleri konuşacak. Mağdur haklarına yönelik Kocaeli’de bu toplantılardan sonra uygulama bambaşka bir yola evrilmiş olsun. Uygulayıcıları bir araya getirmeyi hedeflediğimiz bu toplantıda umuyorum ki çok güzel uygulama örnekleri çıkacaktır. Buradaki iyi örnekleri alarak Türkiye’ye emsal olacaksınız. Hem de Türkiye’deki iyi örnekleri Kocaeli ile paylaşmış olacağız.” diyen Sayın Bakanımız çalışmalara katılan, katkı sağlayan herkese teşekkür ederek başarılar diledi.
Konuşmaların ardından Adalet Bakanımız Sayın Abdulhamit Gül, Vali Seddar Yavuz ve protokol üyeleri günün anısına toplu fotoğraf çektirdiler.