Burdur Valisi Sayın Ali Arslantaş, Bahçeşehir Koleji 12. Sınıf Öğrencilerinin Mezuniyet Törenine katıldı.
Bahçeşehir Koleji Kültür Merkezinde düzenlenen mezuniyet töreni başında saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunması sonrası öğrenciler tarafından mezuniyet andı okundu.
Vali Ali Arslantaş, Lise Müdürü Hasan Keleş, öğrenciler adına Kevser Nur Sezer, öğretmenler adına Eda Cihat ve veliler adına Figen Kaya tarafından konuşma yapıldı.
Programın devamında okul birincisi olarak mezun olan Fen Lisesi öğrencisi Selen Kaya ve Anadolu Lisesi Kevser Nur Sezen yaptıkları konuşma sonrası yaş kütüğüne künye çaktılar. Mezuniyet Törenin son bölümünde mezun olan öğrenciler hep birlikte keplerini havaya attılar. Tören sonrası okul tarafından çalan müzikler eşliğinde öğrenciler doyasıya eğlendi.
Vali Arslantaş yaptığı konuşmada, “İnsan hayatının içinde birçok an yaşar. Bunların bir kısmı acılarla, bir kısmı sevinçle, bir kısmı umutla, bir kısmı hüzünle doludur. Yaşanan bu anların birçoğu hafızamızda kalmaz. Birçoğunu unutmak için çalışırız. Bir düşünürün de belirttiği gibi insan hatırlamaktan daha çok enerji harcarmış unutmak için. Neyi unutmak, neyi unutmamak ise her insandan insana değişir. Değişmeyen, unutulmayan ve herkesin hatırasında dün gibi hatırlanan ise özel anlardır. İşte bugün böyle bir özel an için toplandık. Bu özel anın bütün pozitif enerjisinin hayat boyunca üzerinizde olmasını diliyorum.
Öğrencilerimiz dört senelik meşakkatli ve bir o kadar zor, bir o kadar da kolay olan eğitimlerini tamamlayarak bugün Türkiye’nin en güçlü kurumlarından birisi olan Burdur Bahçeşehir Kolejinden mezun olmanın kıvancını yaşıyor.
Sizler her biriniz mezun olmayı ve hayalinizdeki üniversiteye girmeyi sonuna kadar hak ediyorsunuz. Okul hayatının sadece eğitimle sınırlı olmadığını, bulunduğunuz ortamda kazandığınız vizyon ve değerlerinde bu eğitimin ayrı bir parçası olduğunu unutmamanız gerekir.
Sizlere ifade etmek istediğim bir diğer konuda hayatınızın bundan sonraki döneminde yöneliş ve davranışlarınız ile ilgili olacak. Hayatın sevgi üzerine kurulu olduğunu ve her şeyin içinde sevgi aramak gerektiğini unutmayın.
Nefret veya negativizm üzerine kurulu bir hayat olsaydı insan yaşamı içinden çıkılmaz bir hal alırdı. Bu durum gelecekteki mesleğiniz içinde geçerli.
Konfüçyus’un dediği gibi “Eğer hayatta sevdiğiniz bir işi yapıyorsanız, bir gün dahi çalışmış sayılmazsınız”
Sizler kızım Aysın Bige gibi okulunuza severek geldiniz, severek okudunuz ve şimdi mezun oluyorsunuz.
Sevgi ilkesini hayatınızda düstur edinin..
Sizler kızım Aysın Bige gibi okulunuza severek geldiniz, severek okudunuz ve şimdi mezun oluyorsunuz.
Sevgi ilkesini hayatınızda düstur edinin..
Sevgili veliler, birkaç şey de sizler için söylemek istiyorum. Günümüzde moderniteyle birlikte toplumsal birçok sorunla karşı karşıyayız.
Bu sorunların temelinde, bir veli olarak benimde açıkça itiraf etmem gerekirse çocuklarımıza yeterince zaman ayırmamız başta gelen neden olarak görülmektedir. Onların sadece dersleriyle değil sosyal ilişkileri ile de ilgilenmemiz, doğru rol modelleri göstermemiz, yeri geldiğinde annesi-babası olduğumuzu unutturmadan onlarla dertleşmesini bilmemiz gerekiyor.
Hiçbir anne ve baba çocuklarımı sevmiyorum ya da önemsemiyorum diyemez. Sorunların en başında onlarla doğru iletişimi kuramadığımızı görüyorum. İletişim çağında yanımızdakiyle konuşmak ya da ilgilenmek yerine, bizden olmayan çok uzak bir dairedeki kişiyle ilgileniyor ona beğeniler gönderiyoruz.
Hiçbir anne ve baba çocuklarımı sevmiyorum ya da önemsemiyorum diyemez. Sorunların en başında onlarla doğru iletişimi kuramadığımızı görüyorum. İletişim çağında yanımızdakiyle konuşmak ya da ilgilenmek yerine, bizden olmayan çok uzak bir dairedeki kişiyle ilgileniyor ona beğeniler gönderiyoruz.
Günümüz dünyasında çocuğunuzun yaşı kaç olursa olsun, onunla ilgilenmek zorunda olduğumuz gerçeğini de aklımızdan çıkarmayalım. Sizlere bir kez de ben teşekkür etmek istiyorum böyle seçkin çocukları yetiştirdiğiniz için….
Son olarak değerli öğretmenlerime seslenmek istiyorum. Mevlana’nın bir sözünü burada anmadan geçmek sanırım olmaz. Mevlana diyor ki; “Sen taş, kaya ve mermer dahi olsan, eğer bir terbiyecinin (gönül sahibinin) eline düşersen cevher olursun…” Sizler bu gençlerimizi dört yıl boyunca eğittiniz. Bu gençler sizlerin eseridir.
Son olarak değerli öğretmenlerime seslenmek istiyorum. Mevlana’nın bir sözünü burada anmadan geçmek sanırım olmaz. Mevlana diyor ki; “Sen taş, kaya ve mermer dahi olsan, eğer bir terbiyecinin (gönül sahibinin) eline düşersen cevher olursun…” Sizler bu gençlerimizi dört yıl boyunca eğittiniz. Bu gençler sizlerin eseridir.
Üzerimizdeki sorumluluk çok büyük. Bu sorumluluğun kendisi kadar vebali de… Sizler öğrencilerinizle anılacaksınız. Öğrencilerinizin yaptıkları, ürettikleri sizden bir parça olarak yansıyacak. Terbiyeci olarak, şekillendirdiğiniz bu gençlere katkılarınız dolayısıyla sizlere de ayrıca teşekkür etmek isterim” dedi.