Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası Etkinlikleri kapsamında, büyük Türk düşünürü ve halk ozanı Yunus Emre, Eskişehir Valiliği tarafından düzenlenen törenle Eskişehir’in Mihalıççık ilçesine bağlı Yunus Emre Mahallesi’nde bulunan kabri başında anıldı.
Anma programına, Vali Erol Ayyıldız, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici, Eskişehir Milletvekilleri Prof. Dr. Nabi Avcı, Prof. Dr. Emine Nur Günay, Jale Nur Süllü, Metin Nurullah Sazak, Dr. Arslan Kabukçuoğlu, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Önder Aksakal, Vali Yardımcısı Akın Ağca, Mihalıççık Kaymakamı Emre Onur Aykaç, İl Jandarma Komutanı Albay Ercan Atasoy, İl Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar, Mihalıççık Belediye Başkanı Haydar Çorum, protokol üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Program, ilk olarak Yunus Emre’nin kabri başında İl Müftüsü Bekir Gerek tarafından dua okunmasıyla başladı. Kur’an-ı Kerim Tilavetinden sonra bir konuşma yapan Vali Ayyıldız, “Necip milletimizin “Bizim Yunus” olarak bağrına bastığı tasavvuf ve halk şairi, Türkçenin edebiyat ve medeniyet dili haline gelmesine ve Türk kültürünün Anadolu’da kökleşmesine öncülük eden, evrensel bir dile, duyuşa ve söyleyişe de sahip Yunus Emre’yi “Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası” vesilesiyle bir kez daha rahmet, şükran ve minnetle yâd ediyorum.” dedi.
Konuşmasının devamında Vali Ayyıldız şu ifadelere yer verdi:
“Vefatının üzerinden 7 asır geçmesine rağmen Yunus’un bıraktığı hoş seda, 7 iklim, 7 coğrafyada yankılanmaya ve gönülleri birleştirmeye devam ediyor… Bizlere ne mutlu ki Yunus Emre gibi gönül sultanları yetiştirmiş bir milletin, bir medeniyetin temsilcileriyiz.
Yunus Emre, Anadolu’da en çok makamı olan kişidir. ‘Bir insanın birden fazla mezarı ‘olur mu’ derseniz Yunus kadar seviyorsanız, sevilmişseniz ‘olur’ derim. Bu nedenle Yunus; Eskişehirli, Erzurumlu, Ispartalı, Bursalı, Afyonlu, Manisalı, Konyalıdır. Anadolu insanı, Yunus’u o kadar sevmiştir ki hem gönüllerinde hem de topraklarında ona özel yer açmıştır. Hıfz edilen şiirleri, ilahileri, yüzlerce yıl mevlitlerde, cuma gecelerinde, ramazanlarda, teravihlerde, doğumlarda, kulaklarımıza ve gönüllerimize işlemiş, tabiri caizse aşık, derviş Yunus, Anadolu insanının bütün hislerinin tercümanı olmuştur.
Yunus Emre, ‘Sordum sarı çiçeğe’ diyecek kadar naif, ‘Ne varlığa sevinirim ne yokluğa yerinirim’ diyecek kadar gerçek bir ermiş, ‘Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm’ diyecek kadar mütevazı, ‘İlim kendin bilmektir’ diyecek kadar gönüllerimizin filozofu olmuştur.
Yunus Emre, Anadolu irfanının eskimeyen şiir dili, kardeşliğin vicdan sesidir. Bizim Yunus, çağlar öncesinden gelen ve sonsuza kadar değerini kaybetmeyecek, iyi ve doğru insanın timsali olarak kültürümüzü gelecek nesillere taşımaya devam edecektir.
Yaşadığı dönemde savaştan değil barıştan, bencillikten değil paylaşmaktan yana tavır almış, insanları güzel ve iyi olana davet etmiştir. Onun yedi asır önceden gelen sesinin, savaşların bütün hızıyla devam ettiği bugünün dünyasında ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz.
Bizim Yunus’un her fırsatta dile getirdiği sevginin, dostluğun ve barışın bütün dünyaya egemen olması temennisiyle Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftasını kutlarken; gönül dünyamıza katmış olduğu tüm iyilikler ve güzellikler sebebiyle onu bir kez daha saygı, rahmet ve minnetle anıyor; “Bizim Yunus”un iyi anlaşılmasına katkı sunan her yüreğe teşekkürü borç biliyorum.”
Konuşmaların ardından Yunus Emre’ye ait şiirler okundu. Daha sonra Ehl-i Kur’an ve Mevlidhanlar Yunus Emre İlahi Grubu ney eşliğinde Yunus Emre İlahilerinden oluşan dinleti sundu. Anma programı geleneksel Yunus Emre aşının ikramıyla sona erdi.