Cumhuriyetimizin 98. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Cumhuriyet Meydanında düzenlenen kutlama programına Vali Sinan Güner, beraberinde Garnizon Komutanı ve Belediye Başkan V. ile tören birlikleri ve vatandaşların bayramını kutladı.
Program saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Bayrağımızın göndere çekilmesi ile başladı.
Vali Sinan Güner törende yaptığı konuşmasında “Bugün, tarih yolculuğunda çok önemli bir dönüm noktası olan ve önümüzde yepyeni ufuklar açan Türkiye Cumhuriyeti’nin 98’inci kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti, 1923 yılında, binlerce yıllık devlet geleneğimizin toprakla buluşmuş son fidanı olarak doğdu. Aradan geçen 98 yılın sonunda artık Cumhuriyetimiz ulu bir çınar olma yolunda büyümesine, gelişmesine devam ediyor. Bugün Türkiye Cumhuriyeti bir yandan köklerine daha sıkı sarılan, diğer yandan semaya doğru daha fazla yükselen, kendi gövdesiyle birlikte geniş bir alanda güvenin, huzurun, umudun adı olan bir devlettir.Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünü coşkuyla kutlamaya hazırlandığımız bir dönemde, aynı zamanda 2023 hedeflerimize ulaşma kararlılığı içinde yolumuza devam ediyoruz.
Türkiye, demokrasi ve kalkınma mücadelesini, darbelerden, vesayetin tasallutuna ve terörle mücadeleye kadar birçok engeli aşarak sürdürmüş bir ülkedir.
Bu uzun ve zorlu süreçte karşılaşılan sıkıntılar, milletimizi istiklal ve istikbal davasından döndürmek bir yana, tam tersine azmini bilemiş ve tüm farklılıkları aşarak birlik, beraberlik, kardeşlik içinde hareket edebilmemizi sağlamıştır.
Bunun için de doğrudan ülkemize saldırmakla hedeflerine ulaşamayanlar her fırsatta asıl gücümüzü, yani milletimizin birliğini beraberliğini hedef almakta, ülkemize yönelik saldırıların cephesini genişlemekte, sayısı ve dozunu artırmaktadırlar.
Ancak Türkiye kendi milli güvenliği ve tarihi sorumlulukları söz konusu olduğunda hiç kimseye bakmadan, hiç kimseden icazet almadan sadece kendi kararı ve imkânlarıyla istediğini yapabileceğini tüm dünyaya göstermiştir.
Bu çerçevede özellikle Malazgirt Zaferi’nden İstiklal Harbimize kadar uzanan ve günümüzde de süren coğrafyamızda verdiğimiz mücadeleyi çok iyi öğretmemiz gerekiyor. En büyük gücümüz, bu tarihi mirasımızdır. Bu miras hakkıyla hıfzedilmeden ne 15 Temmuz anlaşılabilir ne Cumhuriyetimizin kıymeti bilinebilir, ne Osmanlı ne Selçuklu mirasının farkında olunabilir. Bir başka ifadeyle; tarihimizi bilmeden maziden atiye kurduğumuz köprü eksik kalır, işlevsiz kalır.
Cumhuriyetimizi kurarak pek çok mazlum milletin gönlüne bağımsızlık ateşini düşüren ülkemiz, bugün de yürütülen mücadeleyle kalbi ve gözü üzerimizde olan nice mazlumlara, mağdurlara umut veriyor. Yaşadıklarımız bize gösteriyor ki Türk milletinin istiklal mücadelesi vatanına, bayrağına, ezanına sahip çıkmaya devam ettiği sürece bitmeyecektir. Asla çocuklarımızı mahcup edecek, onların yüzlerini kızartacak, ecdatlarından utanmalarına yol açacak bir yanlışa düşmeyeceğiz. Çünkü ecdadımız bize kıyısında köşesinde dahi soykırım, sömürü, zulüm olmayan, adaleti devlet ve toplum hayatının merkezine yerleştiren tertemiz bir miras bırakmıştır. Tam tersine dünyada Avrupa’dan Kafkasya’ya kadar bizim milletimiz kadar büyük soykırıma uğramış, zulme maruz kalmış, adaletsizlik yaşamış bir başka millet yoktur. Buna rağmen biz medeniyetimizin ve tarihimizin emrettiği sınırların dışına hiçbir zaman çıkmadık, çıkmıyoruz.
Ülkemizde en eski dönemlerden bugüne kadar tarihimizi yeniden hatırlayan, yeniden keşfeden, yeniden kucaklayan bir nesil yetişiyor. Başkalarına hayran olmak yerine kendine güvenen, azimle çalışan, araştıran, üreten, geliştiren, başarıya kilitlenen bir gençliğin ayak seslerini duyuyoruz.
İşte bu nesil ile inşallah Cumhuriyetimizi daha nice yıllara çok daha güçlü, çok daha müreffeh bir şekilde hep beraber taşıyacağız.
Bu duygularla, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, istiklal ve istikbal mücadelemizin tüm kahramanlarını bir kez daha rahmetle, hürmetle yâd ediyorum. Bin yıldır bu toprakların vatanımız olması için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan şehitlerimize ve gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.” dedi.
Program; günün anlam ve önemini belirten şiirler ile Cumhuriyet konulu kompozisyon yarışmasında 1 inci olan eserin okunması, yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödüllerinin verilmesi, BOED-DER tarafından Engelsiz Adımlar Halkoyunu semazen gösterisi ve solo şarkı söylenmesi, Halk Eğitim Merkezi tarafından gerçekleştirilen halk oyunları gösterileri, Belediye Halk oyunları ekibinin gösterileri, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nce sergilenen sporcu gösterileri ve geleneksel Türk okçuluğu atış gösterileri ile devam etti.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı; Türk Bayrağı, okul bayrak ve flamaları, askeri birlik, gaziler, okullar, sporcular ile Jandarma, Emniyet ve Sahil Güvenlik birimleri ve diğer kamu kurumlarının görev araçları tarafından gerçekleştirilen tören geçişinin ardından program sona erdi.