Milli Mücadelenin Başkomutanı ve Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Milletimizle omuz omuza yürüttüğü mücadelenin sonunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti 98. Kuruluş Yıl Dönümünü kutluyor.
Bu anlamlı günün yıl dönümü olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Resmi Kutlama Töreni Yavuz Selim Meydanında gerçekleştirildi. Kutlamalara Amasya Valisi Mustafa Masatlı, Amasya Milletvekili M. Levent Karahocagil, Garnizon Komutanı Tuğg. Mehmet Fatih Ören, Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı, protokol üyeleri, Şehit yakınları, Gazilerimiz, siyasi partilerin yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaşımız katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlayan törende ilk olarak Amasya Valisi Mustafa Masatlı, Garnizon Komutanı Tuğg. Mehmet Fatih Ören ve Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı törene katılanların bayramlarını kutladı.
Ardından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN Beyefendinin Cumhuriyetimizin 98. Yıl Dönümü münasebetiyle yayımlamış olduğu mesaj okundu. Sayın Cumhurbaşkanımız mesajında: “Aziz Milletim…
Yurt içinde ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ile şanlı tarihimizin altın halkalarından biri olan bu gurur günümüzü bizimle paylaşan tüm dostlarımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını tebrik ediyorum.
İlanının 98’inci seneyi devriyesinde, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile kahraman silah arkadaşlarını minnetle anıyorum.
Canları pahasına bu vatanı bize emanet eden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.
Aynı kutlu dava uğrunda mücadele ederken gazilik payesiyle şereflenen gazilerimize şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
İlk Meclis’ten bugüne kadar, milli iradenin mümtaz temsilcileri olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında ülkemize hizmet etmiş, gerektiğinde bedel ödemiş tüm milletvekillerimize teşekkür ediyorum.
Türkiye’nin bekası, aziz milletimizin huzuru, emniyeti ve selameti için sınır boylarında ve sınırlarımız içinde cansiperane görev yapan güvenlik güçlerimize Rabbim’den muvaffakiyetler diliyorum.
Şanlı bayrağımızı dünyanın dört bir köşesinde gururla dalgalandıran işadamlarımızı, sivil toplum kuruluşlarımızı ve kamu görevlilerimizi canı gönülden tebrik ediyorum.
Köklü tarihimizden, kadim değerlerimizden aldığımız güçle, 84 milyon bir ve beraber olarak, Türkiye’yi büyütmek ve hedeflerine ulaştırmak için gayretlerimizi sürdürüyoruz.
Tüm dünyayı derinden sarsan koronavirüs salgının en ağır evresini, sağlık altyapımızın gücü ve kapasitesi sayesinde başarıyla yöneterek geride bıraktık.
Aynı şekilde ekonomide de küresel ekonominin yüzde 3’ün üzerinde bir daralma yaşadığı 2020 senesini, biz yüzde 1,8 büyüme oranıyla kapattık.
Terörle mücadeleden kamu güvenliğine, yatırımlardan sınırlarımızın ötesinde gerçekleştirdiğimiz harekâtlara kadar hiçbir konuda, herhangi bir zafiyetin oluşmasına müsaade etmedik.
Bu süreçte, darbecilerin saldırılarıyla karşı karşıya olan Libyalı kardeşlerimiz ile Karabağ’daki işgale karşı mücadele eden Azerbaycan Türklerine verdiğimiz güçlü destek, her iki ülkenin de hamdolsun kaderini değiştirmiştir.
Libya’da darbeciler hezimete uğrarken, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de yaklaşık 30 yıllık işgalin ardından öz topraklarına kavuşmuştur.
Ülkemizi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarından dışlama girişimlerini de boşa çıkardık.
Zorlu salgın şartlarına rağmen ekonomide, iç siyaset ve dış politikada elde ettiğimiz bu başarılar, ülkemizin güçlü altyapısı yanında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin etkinliğini de gösteren önemli bir işarettir.
Geçen sene yakaladığımız bu ivmeyi, ekonomi, üretim, ihracat başta olmak üzere hamdolsun her alanda daha da güçlendirerek, 2021 yılında da devam ettiriyoruz.
Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı artık ufukta iyice belirmişken, hiçbir gücün, hiçbir kirli senaryonun, Türkiye’yi tökezletmeyi amaçlayan hiçbir sinsi saldırının bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeyeceğiz.
Milletçe, en büyük güvencemiz olan birliğimize, beraberliğimize ve kardeşliğimize sımsıkı sarılarak, büyük ve güçlü Türkiye davamızı hayata geçirmenin mücadelesini vereceğiz.
Yürüttüğümüz bu kutlu mücadelede, milli mücadeleyi zafere taşıyan, Cumhuriyetimize hayat veren çelikten irade, son 98 yıldır olduğu gibi bugün de rehberimiz olmayı sürdürecektir.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.
Bu düşüncelerle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı bir kez daha tebrik ediyor, milletimize sağlık, huzur ve esenlik diliyorum.
Şehitlerimizin ruhları şad olsun!
Cumhuriyetimizin 98’inci yıldönümü kutlu olsun.” dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Amasya Valisi Mustafa Masatlı günün anlam ve önemine ilişkin yaptığı konuşmasında şunları ifade etti: “Amasya İlindein çok değerli protokolü, Çok kıymetli vatandaşlarımız, Sevgili gençler, Basınımızın güzide temsilcileri,
Hepinizi en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Cumhuriyetimizin doğum belgesinin imzalandığı Amasya’da, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 98. Yıl Dönümünü hep birlikte gururla kutluyoruz. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Bu aziz topraklarda yaşayan bir insan olarak Cumhuriyetimizin yıl dönümünü, Amasya Tamimi’nin şehrinden, birçok medeniyeti bağrından çıkaran Amasya’da kutlamaktan tarifsiz bir onur duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Cumhuriyetimizin kurulduğu 29 Ekim 1923, şüphesiz binlerce yıllık şanlı tarihimizin en önemli günlerinden biridir.
Bugüne gelmeden önce, Cumhuriyeti iyi anlamamız ve algılamamız için Cumhuriyet öncesi genel durumla sözlerime başlamak istiyorum.
Tarihin en güçlü ve uzun ömürlü imparatorluklarından biri olan Osmanlı İmparatorluğu, 19. Yüzyıl sonlarına doğru bilim, teknik, sanayi ve ticaretteki gelişmelere ayak uyduramamış, içte ve dışta isyanlar ve savaşlarla baş edemez duruma gelmişti.
Osmanlı İmparatorluğu son olarak ise, 1. Dünya Savaşı’nda müttefikleri ile beraber yenik düşmüştü. Böylece son vatan parçası olan Anadolu da, Sevr Antlaşması’yla, batılı devletler arasında paylaşılmış, Aziz Milletimiz zulüm ve katliamlar içerisine atılmış, ordularımız dağıtılmış, silahlarımız elimizden alınmıştı. Milletimiz yokluk ve sefalet içerisindeydi.
Tüm bu olumsuz şartlar içerisinde, vefakar ve cefakar Türk Milletine kayıtsız ve şartsız bir şekilde güvenen Mustafa Kemal ‘Tam Bağımsız Yeni Bir Türk Devleti’ kurmak için Anadolu’ya çıkmıştı.
19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basan Mustafa Kemal, buradan Amasya’ya oradan da Erzurum ve Sivas’a geçmişti. “Vatanın Bütünlüğü ve Milletin Bağımsızlığının Korunmasına Dair Kararlar” alınmış ve Milli Mücadele meşalesi yakılmıştı.
Nihayetinde Aziz Milletimiz, yokluk ve imkânsızlıklar içinde bile, umutsuzluğa kapılmadan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, inanç ve kararlılıkla sürdürdüğü Kurtuluş Savaşını zaferle neticelendirmişti.
Değerli Amasyalılar,
İnsanlık tarihi, bir milletin sarsılmaz ortak iradesiyle kendi kaderini eliyle ve kanlarıyla yazdığına nâdiren şahit olmuştur.
Bu anlamda Cumhuriyet, Milletimizin tarih sahnesinde yeniden dirilişinin adı, İstiklal Mücadelemizin bize bıraktığı en önemli miraslardan biridir.
Cumhuriyet, halkın egemenliğinin esas olduğu bir yönetim biçimidir. Cumhuriyet’te devlet tam anlamıyla halkın devleti kimliğini kazanır ve milletin kendi kaderine ve ülkenin kaderine el koymasını simgeler.
Cumhuriyet, aynı zamanda, akıl ve bilimi esas alan, toplum ihtiyaçlarını en üst seviyede karşılamayı amaç edinen, kişi hak ve özgürlüklerinin güvence altına alındığı, bir yönetim biçimidir.
Cumhuriyeti anlayabilmek için, gerçekleştirilen köklü değişikliklerin, gelişimlerin ve yeniliklerin bilinmesi ve iyi özümsenmesi gerekir. Bu gelişme ve değişiklikleri de siyasal, sosyal ve ekonomik gelişme ve değişimler şeklinde ifade edebiliriz.
Hiçbir millet geçmişte yaşayamaz. Milletler bugünü yaşar ve yarın için hazırlanırlar. Ancak unutulmaması gerekir ki, birikimlerimiz bizi geleceğe taşır. Bu itibarla geleceği düşünürken geçmişle de muhasebe yapmak gerekir. İşte bu bağlamda, Cumhuriyetimizin geçmiş 98 yılına bakarken, işe bir tarih muhasebesi ile başlamakta yarar vardır.
Cumhuriyetimizi kuran kuşak, bilimde ve teknolojide geri kalmanın ne gibi olumsuzluklara neden olduğunu görerek, bir medeniyetçilik mücadelesi başlatmıştır. ‘Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma’ hedefinde ifadesini bulan bu mücadeleyi bugün de aynı hızla sürdürmekteyiz.
Türkiye 98 yılda, dünyanın olağanüstü şartlarına rağmen, yaşamayı ve güçlü olabilmeyi sürdürebilmiştir.
Bu gücün temelinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh cihanda sulh” sözü ile dile gelen barışçı politikamız kadar, caydırıcı bir savunma gücüne sahip olmamız da yatmaktadır.
Cumhuriyetin önemli başarılarından biri de eğitimde olmuştur. 1927’de nüfusumuzun %11’i okuma-yazma bilirken, bugün bu oran %100’e yaklaşmıştır.
Yine özellikle son yıllarda yapılan çalışmalar sonucu, sağlıkta dönüşüm projesi ile yeni bir sağlık sistemi oluşturulmuş, modern bir iletişim ağı kurulmuş, dev barajlar ve santraller inşa edilmiş, otoyollar, köprüler, tüneller, havalimanları ve diğer altyapı şebekeleri kurulmuş, gayri safi milli hasıla da önemli artışlar olmuştur.
Ayrıca tarımda modernizasyon tesis edilmiş, üniversitelerimiz dünya çapında projeler üretebilecek seviyeye gelmiş, hiçbir insanımızın açta ve açıkta kalmaması için, pek çok ülkenin örnek aldığı bir sosyal güvenlik sistemi kurulmuş, stratejik savunma sanayi ürünleri başta olmak üzere her türlü teknolojik ürünü ihraç eder hale gelmiş, çağdaş bilim ve teknoloji alanında önemli gelişmeler kaydedilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti yaşanan bölgesel ve küresel ekonomik krizlere, savaşlara ve salgına rağmen dünyanın 20 büyük ekonomisinden biridir. Cumhuriyetimizin 100. yılında ise Ülkemizin hedefi, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer bulabilmektir.
Sevgili Gençler,
Bu hedeflere ulaşmak için milletçe el ele verip, daha çok çalışıp, gelecek nesillere güçlü bir Türkiye bırakmalıyız.
İmkansızlıklar içinde kan ve gözyaşı ile kurulan Cumhuriyet, her şeye rağmen birlik ve beraberliğimizle ve onu koruyan sizlerin fedakar omuzlarında yükselecektir.
Ülkemiz bu gelişimini sürdürürken, yeryüzündeki tüm mazlum ve masumların da umudu ve hâmisi olmuştur. Bu sebeple Dünyayı tek elden yönetmek isteyen şer odaklarının da, daima hedefinde yer almıştır.
Bu karanlık ve kirli odaklar, bazen içimizdeki hainlerle bir olup 15 Temmuz 2016’da olduğu gibi Milletimizi bombalamışlar, bazen taşeron terör örgütlerini kullanarak askerimize, polisimize kurşun sıkmışlar, bazen de insan hakları ve demokrasi kisvesi altında siyasi oyunlarla iç işlerimize karışmaya ve ekonomimizi zayıflatmaya çalışmışlardır.
Bu noktada Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un; “Girmeden tefrika bir millete düşman giremez, Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.” dizelerini hatırlatmak isterim. Şu iyi bilinmelidir ki, bu Aziz Vatanın her karış toprağı şehit kanıyla sulanmıştır. Hiçbir zaman ve şartta bu Bayrak inmeyecek, bu vatan bölünmeyecektir.
Dün olduğu gibi, Cumhuriyetimizin 98. yılını kutladığımız bugün de, birlik ve beraberliğimizi korumaya ve millî dayanışmaya ihtiyacımız vardır.
Bu süreçte suni gündemler ve algılar oluşturarak toplumumuzu ayrıştırmaya çalışmak, bu Ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüklerdendir.
Bizler buna asla fırsat vermemeli, geçmişimizden aldığımız güçle, daha çok çalışarak, üreterek, teknoloji geliştirerek, geleceğe büyük umutlar ve emin adımlarla yürümeliyiz.
Bu kutlu yürüyüşte, Ülkemiz için belirlenen 2023, 2053 ve 2071 hedefleri Ülkemiz için çizilmiş tarihi ufuklardır.
Dünyada daha fazla söz sahibi olmak istiyorsak, bu hedeflere ulaşmada bir an bile duraksamamalıyız. Biliyoruz ki bu hedeflerin gerçekleşmesine sadece Ülkemizin değil, tüm mazlum coğrafyaların da ihtiyacı vardır.
Bu duygu ve düşüncelerle; şanlı tarihimiz boyunca her türlü zorluğun ardından, yeniden doğuşlara ve yükselişlere imza atmış olan ecdadımızı, Cumhuriyetimizin ve Devletimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile onun kahraman silah arkadaşlarını, kanlarıyla bu toprakları vatan yapan Aziz Şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden Kahraman Gazilerimizi, rahmet ve minnetle yâd ediyor, sözlerime son verirken, Cumhuriyet Bayramınızı en kalbi duygularımla kutlayarak, hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”
Amasya Valisiin konuşmasının ardından öğrenciler tarafından şiirler okunarak folklor gösterileri sergilendi. Cumhuriyet Bayramı kutlamaları okulların, askeri birliklerin ve Amasya İlinde faaliyet gösteren kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşlarının resmigeçit töreninin ardından sona erdi.