Devletimizin bekasına, milletimizin birlik ve beraberliği ile demokrasimize kast eden hain darbe girişiminin asil milletimiz tarafından bertaraf edilişinin yıl dönümünde Hatay Valiliği koordinesinde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Programı gerçekleştirildi.
15 Temmuz 2022 Cuma günü saat 20.00’de 15 Temmuz Milli İrade Parkı’nda yüreklerindeki vatan ve bayrak sevdasıyla, 15 Temmuz ruhuyla meydanları doldurarak demokrasi nöbeti tutan çok sayıda hemşehrimizin katılımıyla gerçekleşen program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Kuran-ı Kerim tilaveti ile devam eden programda, Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Adnan Özkaya günün anlam ve önemine binaen bir konuşma gerçekleştirdi. Başkan Vekili Özkaya konuşmasında, “Bugün buraya milletimizin bu demokrasi zaferini kutlamak, hüzün ve gururun aynı anda yaşandığı fedakarlıkları unutmamak için toplanmış bulunmaktayız. Milletçe birbirimize güvenerek, ülkemizi ve milletimizi severek, tarihimize, kültürümüze ve ortak değerlerimize sahip çıkarak terörün, hain odakların her zaman üstesinden geldik.” dedi.
Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, “Bu meydanda 6 yıldır şehitlerimizi ve gazilerimizi anıyor, bu önemli günü de hep birlikte kutluyoruz. Türk tarihine baktığımızda, zorlu süreçler sonucunda elde edilen kazanımları hep zaferlerle kutlamışızdır. Alparslan’ın Malazgirt zaferi, Fatih’in İstanbul fethi, Çanakkale zaferi gibi önemli günleri bugün hala Türkiye’nin dört bir yanında aynı zafer coşkusuyla kutluyoruz. Büyük bir emperyalist oyunun maşası olanları milletimiz ve güvenlik güçlerimizle birlikte alt ettiğimiz 15 Temmuz’da Türk milleti için bir zaferdir, bir kazanımdır bugünü de hep birlikte anacağız.” dedi.
Hatay Milletvekili Sabahat Özgürsoy Çelik, “Bugün burada şanlı mücadelemizin yıldönümü münasebetiyle hep birlikteyiz. 6 yıl önce tam da burada günlerce, haftalarca, aylarca sizlerle beraber demokrasi nöbetleri tuttuk. Hainlerin, ihanet dolu tezgahlarıyla ülkemizi parçalamak istedikleri o gün büyük mücadeleler, şanlı bir direniş yaşandı. Ben buradan kuzeye, doğuya, güneye, batıya, tüm dünyaya seslenmek istiyorum. Ne bu aziz milletimizin şanlı direnişini unutacağız, ne de o hainlerin kanlı darbe girişimini unutturacağız.” dedi.
Hatay Milletvekili TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, “Bu mübarek günde sizlerin uzaktan, yakından teşrifleriniz çok önemli. Bu katılım aslında darbeci hainlere karşı, emperyalistlerle iş birliği yapan mihraklara karşı Hatay’ın en büyük cevabıdır. Bundan 6 yıl önce içimizdeki hainler, işbirlikçiler Türkiye Cumhuriyeti Devletine, özgürlüğümüze, demokrasimize, TBMM’ye, şerefli Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı bir darbe girişiminde bulundular. Aziz milletimiz meydanlara çıkarak tanklara, uçaklara ve TSK’nın üniformasını giyen o çetecilere karşı bir mücadele ortaya koydular. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile 85 milyon vatandaşımız hürriyetine sahip çıktı. Türkiye düşmanlarına Hatay’dan seslenmek istiyoruz, Hatay burada, aziz milletimiz burada aynı kararlılıkla, mücadele azmimizle ezan susmasın, bayrak inmesin, hürriyetimize kimse dokunmasın, TBMM’yi kimse bombalamasın diye yine vatan, bayrak, demokrasi nöbetindeyiz. Darbecileri kimse hatırlamıyor, fakat Ömer HALİSDEMİR gibi bir kahramanı bütün Türk milleti hatırlıyor ve onu şeref levhası olarak başımızın üstünde taşıyoruz.” dedi.
Hatay Valisi Rahmi Doğan, “Aziz şehitlerimizin çok kıymetli yakınları, kahraman gazilerimiz, çok kıymetli milletvekillerim, siyasi partilerin il ve ilçe başkanları, değerli belediye başkanları, TSK’nın çok değerli komutanları, kıymetli hemşehrilerim hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Bir 15 Temmuz akşamında yine meydanlardayız, yine böyle bir Cuma akşamıydı. Hain pusuyu kuranlar bu milletin cesaretini, ferasetini, yürekliliğini hesaplayamamışlardı. Bu milletin evlatları tarih boyunca çeşitli badireler atlattı, savaşlar, ihanetler gördü. Fakat bu bir başkaydı, içimizden birileri bize silah doğrultmuştu. Bu yıllardır besleyip büyüttüğümüz sureti Hak’tan görünüp bize ihanet eden bir çetenin pususuydu. Ama hesaplayamadıkları bir şey vardı. Aynı yüz yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu milleti ayağa kaldırıp Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurduğu gibi yaklaşık 100 yıl sonra yine bu milletin bağrında yetişmiş bir yiğit olan Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile millet sokaklara, meydanlara çıktı. Tanklara, toplara direnerek o gece ders verilmesi gerekenlere dersini verdi. Bu milletin evlatlarının sokaklara çıkacaklarını, tankların önünde yatacaklarını hesaplayamamışlardı. Darbenin nereden geldiğini anlamak çok zor değil. Darbe FETÖ denen Fethullahçı Terör Örgütü’nün elemanları tarafından yapılan bir darbeydi ve bunu anlar anlamaz Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine meydanlarda millet toplandı ve hamdolsun darbe püskürtüldü. 251 tane şehidimiz var. Rabbim onlara gani gani rahmet eylesin, mekânları cennet olsun. Biraz önce ismi zikredildi. Ömer HALİSDEMİR; yiğit, kahraman bir Türk evladı. Her biri kahraman aslında. Meclisin önünde, Boğaziçi Köprüsü’nde, Saraçhane’de ve Türkiye’nin her tarafında aslında benzer yürekler var. Gözlerine baktığınızda hepsinde aynı cesareti görebiliyorsunuz, ölümü göze alarak o meydanlara, sokaklara çıkmışlardı. Ben hem şehitlerimize, hem o gün meydanlara çıkan tüm vatandaşlarımıza, hemşehrilerimize buradan şükranlarımı sunuyorum, Rabbim onlardan razı olsun. Bu törenleri, anmaları asla ihmal etmemek lazım. Birileri FETÖ’yü unutturmaya, onu itibarsız bir hale sokma, bu hadiseyi basit bir durummuş gibi anlatmaya çalışıyor olabilirler. Biz milletin asil evlatları bugünü, bu geceyi asla unutmayacağız. Evlatlarımıza, gelecek nesillere bugünü, bu geceyi çok iyi anlatmamız lazım. Bu gece gerçekten Türk millettin kader noktalarından bir tanesiydi ve Rabbime hamdolsun ki, bu milletin asil evlatları, bu hainler karşısında bu zaferi kazandılar, hamdüsenalar olsun. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlık, sıhhat diliyorum. Şehit babalarımız, annelerimiz burada evlatlarını toprağa verirken ‘Vatan sağolsun’ diye bilen yürekli insanlar burada. Görev yaptığım süre içerisinde şehit uğurlamalarında annelerin, babaların, eşlerin, çocukların o dik duruşları karşısında gerçekten müteessir oluyorsunuz. Vatan, millet için evlatlarını feda eden bu insanların ‘Vatan sağolsun’ demesi bizlere daha büyük sorumluluklar yüklüyor, Allah onlardan razı olsun. Ben geldiğiniz, meydanları doldurduğunuz için şükranlarımı sunuyor, herkesi saygıyla selamlıyorum.” dedi.
Konuşmasının ardından, “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” münasebetiyle; Hatay Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünce düzenlenen “Sancak Koşusu” sonrası sporcular tarafından Vali Doğan’a sancak teslim edildi.
Program, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın halka seslenişi ile devam etti.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın halka seslenişinde, “Aziz milletim, bugün devlet ve millet hayatımıza yönelik en alçak saldırılardan biri olan 15 Temmuz darbe girişiminin 6. yıl dönümüdür. İstiklal ve istikbal davası için FETÖ ihanet çetesi mensubu hainlere aslanlar gibi karşı koyarken şehadete yürüyen 252 şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbim hepsinin de mekanını cennet eylesin diyorum. Her şehidimizin hikayesinde ancak imanlı, inançlı, adanmış yüreklerin kavrayabileceği incelikte ibretlik mesajlar vardır. İnşallah bu mesajlar nesiller boyunca dilden dile aktarılacak evlatlarımıza rehber olacaktır. Milletimize ve şehitlerimizin yakınlarına bir kez daha başsağlığı dileklerimi iletiyorum.Türkiye aşkına çarpan yüreklerle 15 Temmuz gecesi yaşanan tarihi kıyama katılan her bir vatandaşıma, o gece gazilikle şereflenen tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Darbe girişiminin başlamasıyla hiç tereddüt etmeden sokakları, caddeleri, meydanları dolduran tanklara, uçaklara, helikopterlere, namlulara gövdelerini siper eden bu milletin evlatlarının asaletini anlatmaya kelimeler yetmez. Hiç şüphesiz bizim için 15 Temmuz’un asıl önemi milletimizin tarihi boyunca maruz kaldığı darbelere karşı gösterdiği bu ilk fiili ve şanlı direnişin sembolü olmasıdır. Cumhuriyetimizi bir asır önce verdiğimiz milli mücadeleyle kurmuştuk. Demokrasimizi 1950’de milletin sandıktan çıkan iradesiyle hayata geçirmiştik. 2002’den itibaren de Türkiye’yi her alanda tarihinin en büyük kalkınma ve yatırım hamlesiyle buluşturmuştuk. Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi Cumhuriyetimize, demokrasimize ve tüm bu kazanımlarımıza canımız pahasına sahip çıktık. Tek yürek ve tek bilek olarak darbecilere karşı yürüttüğümüz destansı direnişle dosta ve düşmana Türkiye’nin asla esir edilemeyeceğini, Türk milletine asla diz çöktürülemeyeceğini gösterdik. Darbenin başlamasıyla birlikte darbeci hainleri ve onları üreten yapıyı kökünden kurutmak için ülkemizin tüm hukuki ve idari gücünü harekete geçirdik. Ülkemizin bir daha böyle bir tehdide maruz kalmaması için gereken tüm tedbirleri aldık, almaya devam ediyoruz. Şehitlerimizin kanını yerde koymadık. Gazilerimizin karşısına boynumuz eğik çıkmadık. Milletimizin fedakarlığının boşa gitmesine seyirci kalmadık. Aziz milletim, bu tür hadiseler milletlerin tarihinde yeni bir atılımın yeni bir yükselişin, yeni bir dönemin işaretleri olarak yerini alır. Hamdolsun biz de 15 Temmuz’u işte böyle bir nirengi noktası haline dönüştürmeyi başardık. Artık Türkiye tarihi demokrasimizin rüştünü ispat etmesi ve milli iradenin gücünün tereddütsüz anlaşılması bakımından 15 Temmuz öncesi ve 15 Temmuz sonrası olarak iki dönem halinde incelenecektir. Sınırlarımıza yığılan terör örgütlerini DEAŞ’ından PKK/YPG’sine kadar darmadağın ederek tehditleri kaynağında kurutma stratejisine geçtik. Yaptığımız harekatlarla terör örgütlerini saldırılarını kendi topraklarımızda karşılamak yerine sınırlarımızın ötesine çektiğimiz bir çizginin gerisine hapsettik. Siyasi ve diplomatik alanda yürüttüğümüz çalışmalar, yaptığımız anlaşmalar, kabul ettirdiğimiz duruşlarla yeni stratejimizin meşruiyetini güçlendirdik. Yönetim sistemimizi değiştirerek darbelere ve vesayete zemin hazırlayan zaaflarımızdan kurtulduk. Ekonomimizi çökertmeye yönelik tuzakları birer birer bertaraf ederek hedeflerimizden uzaklaştırılmamıza izin vermedik. Küresel ve bölgesel krizleri ülkemiz adına fırsata çevirmek için var gücümüzle çalıştık, çalışıyoruz. Elbette en büyük etkisini hayat pahalılığı olarak hissettiğimiz sıkıntılar da yaşadık. Hamdolsun bu sıkıntıları aşacak güce, imkana, iradeye, kararlılığa sahibiz. Vesayetle istikameti değiştirilemeyen, darbeyle yıkılamayan, terör örgütleriyle hizaya getirilemeyen Türkiye’nin ekonomi ile teslim alınmasına rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Darbe girişimi sırasında maşalarıyla uğraştığımız mücadelenin asıl büyük cephelerini sonrasındaki meydan okumalarımızla aştık. Sadece FETÖ’cü hainleri değil tıpkı diğer terör örgütlerinin mensupları gibi onları da üzerimize salan güçlere cevabımızı geri çekilerek değil ileriye atılarak verdik. Hainleri üzerimize salanların heveslerini kursaklarında bırakırken, dostlarımızın yüreklerini ferahlattık, umutlarını güçlendirdik. Türkiye’nin bir daha benzer tehditlerle karşılaşmaması için her alanda gereken tedbirleri aldık. 15 Temmuz tarihini Demokrasi ve Milli Birlik Günü ilan ederek bu büyük direniş destanının tarihe altın harflerle kazınmasını sağladık. Salgın ve savaş şartlarının tetiklediği enerji başta olmak üzere küresel emtia fiyatlarındaki fahiş artışın hızlandırdığı enflasyon sadece bizim değil tüm dünyanın sorunudur. İnşallah uzunca bir süredir hep yaptığımız gibi bu türbülanstan da ilk çıkan ülkelerin başında geleceğiz. Böylece 15 Temmuz’un devamı olarak gördüğümüz bir badireyi daha geride bırakarak büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolunda mücadeleye devam edeceğiz. Ancak bu şekilde kendimizi şehitlerimizin emanetlerine hakkıyla sahip çıkmış, gazilerimize layık olmuş, milletimize karşı sorumluluklarını yerine getirmiş hissedebiliriz. Tarihimizin en şanlı zaferlerinden biri olan 15 Temmuz’u milli hafızamıza güçlü bir şekilde kazımak için düzenlenen etkinliklere bu yıl yaklaşık 9 bin proje başvurusu yapılması demokrasi nöbetlerinin sürdüğüne işaret etmektedir. Bu duygularla milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü tebrik ediyor, şehitlerimize tekrar rahmet diliyorum.” dedi.
Sayın Cumhurbaşkanımız halka seslenişinin akabinde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı sinevizyon sunumu izlendi.
Daha sonra Hatay Medeniyetler Korosu dinletileriyle ve Hatay Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı gösteriyle devam eden program minarelerden yükselen selâ seslerinin yükselmesinin ardından İl Müftüsü Ömer Faruk Bilgili tarafından dua edilmesiyle son buldu.
Ülkeyi ele geçirmek isteyen hainlere karşı canını siper ederek tarihin akışını değiştiren aziz milletimiz ilk günkü heyecanla ellerinde Türk bayrakları yüreğindeki vatan sevgisi ve göğsündeki iman aşkıyla güçlü bir birlik mesajı verdiği etkinliğe, Hatay Valisi Rahmi Doğan’ın yanı sıra, Hatay Milletvekilleri TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, Sabahat Özgürsoy Çelik, Lütfi Kaşıkçı, 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hakan Tutucu, Garnizon Komutanı Albay Halit Erbaş, Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Adnan Özkaya, Hatay Cumhuriyet Başsavcı Vekili Taceddin Pınar, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, Vali Yardımcısı Aydın Tetikoğlu, İlçe Kaymakamları, İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, İl Jandarma Komutanı Emrullah Büyük, İlçe Belediye Başkanları, Kurum İl Müdürleri, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri, aziz şehitlerimizin yakınları, kahraman gazilerimiz ve çok sayıda Hataylı hemşehrimiz katıldı.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.